Milisaniye = Milyar $
Amerika’da günde 100 bin dolar ciro yapan bir e-ticaret şirketi sitesi, her gün sadece 1 saniye gecikmeyle açılırsa, bunun şirkete ticari kaybı yılda 2.5 milyon doları buluyor. Amazon, her gün sadece 1 saniye gecikmenin yıllık zararını 1.6 milyar dolar olarak hesapladı... Google başka bir hesap yaptı: Eğer arama sonuçlarını 1 saniyenin 5’te ikisi kadar daha yavaş verirsek, günde 8 milyon daha az reklam göstermiş olacağız... Bu hesapları ciddiye alan Shopzilla, sayfa açılış hızını 6 saniyeden 1.2 saniyeye indirdi. Yıllık kazancını %12, sayfaların izlenme hızını ise %25 artırdı.
Bu “inanması güç” hesaplar, internet hızının gerçek bir kazanç konusu olduğunu gösteriyor: Amazon’un 13 Ağustos 2013’te 40 dakika süreyle donup kalmasıyla 4.8 milyon dolar zarar ettiği öne sürülüyor. Amazon bunu doğrulamadı ama, Geekwire şöyle bir hesap yaptı: Amazon’un yıllık kazancı 15.7 milyar dolar. Dakikada 120 bin dolar kazanır. 40 dakikası 4.8 milyon dolar eder.
Ülkemizde internet hızı konusunda biz kaderci, mütevekkil, sabırlı, yavaş ve çelebiyiz. Bunun hesabını yapmıyoruz. Ama, modern iktisatçımız Güven Sak uyarıyor: “Türkiye, AB ülkeleri içinde en az yaygın ve en pahalı hızlı internet erişimine sahip ülke konumundadır. Bu kötüdür. Düşük hızlı internet erişimi olan, yerli otomobil değil, olsa olsa mesleksiz, ezik nesiller üretir. İnternete hızlı erişemeyen, eziktir. Çağımız böyledir. Pardon yani.” (Radikal,31.01.12). ABD kaynaklı verilere göre, orada bir sitenin sayfası eğer 4 saniyeden geç açılıyorsa, her 4 kişiden biri o sayfadan hop başka adrese gidiyor. Site için %25 müşteri kaybı... Amerika’daki hız merakı ve sabırsızlık, mobil internette daha fazla; Eğer bir site 3 saniyede açılmıyorsa, hop, başka siteye atlıyor kullanıcı. Bu sabırsızlık ve acele, sadece ABD değil, genelde bilgi toplumlarına özgü bir durum. Borsalar için durum daha da vahim. Orada, artık milisaniyeler bile değil, mikrosaniyeler daha önemli olacak: Fiber hatlar “yavaş” kalacak. Mikrodalga dönemi geldi, geliyor. Bu yenilikçi sistemle daha da hızlanacak emir al-gönder süresi (latency) daha kısalacak. Bu sistemi kullanan borsalar o kadar daha rekabetçi olacak. Şimdiden bazı borsalarda işlem süresi mikrosaniyeye (saniyenin milyonda biri) indi. Bir göz kırpmak yaklaşık 350 milisaniye, ama bu sürede bir süper borsanın al-gönder algoritması 7 bin adet işlem yapabiliyor. İşe insan karıştırmadan, tamamen M2M sistemiyle...
Bu hızlar, büyük borsalar arasındaki iletişimi de hızlandırdı. Frankfurt-Londra arasında bağlantı süresi artık 5 milisaniyenin altında. Londra- Tokyo Borsası için algönder süresi 169 milisaniye. Tokyo-Hong Kong al-gönder 46 milisaniye. Londra-Dubai algönder 125 milisaniye. Acaba İstanbul Borsası (BIST) ile Londra, New York, Frankfurt arasındaki süreler ne kadar?
En acaip hızlar New York-Chicago hattında yaşanıyor: Spread Networks şirketi geçen Ağustos’ta 1.328 kilometrelik fi beroptik hattın çekimini tamamladı. Chicago/South Loop ile New Jersey’de NASDAQ sunucusunun bulunduğu Carteret ilçesi (New York’a komşu) arasındaki hat, git-gel süresini 3 milisaniye azalttı, 13.33 milisaniyeye çekti. Hattın yapımında, Allegheny Dağları’nın içinden bir fi ber tüneli açıldı, böylece iki şehir arasındaki “uzaklık” daha da kısaldı.
McKay Brothers ise Chicago/ Aurora ile New Jersey/Secaucus sunucuları arasındaki 1.196 kilometreyi, mikrodalga iletimle 8.15 milisaniyeye indirdi. Bu iki nokta arasında ışık hızının 7.95 milisaniye olduğuna dikkat çeken şirket, alım satımı “ışık hızında” yaptığıyla övünüyor. Eh, alet işler, el övünür.