Mikrosigorta, sigorta algısına fayda sağlar mı?

Sigortalılık bilincinin yaygınlaşması için büyük çaba harcıyoruz. Önemli bir kısmı genç olan 75 milyon nüfusumuz ile dünya sigorta pazarında geleceği olan "potansiyel" bir ülke olarak göze

batıyoruz. Fakat bu potansiyel ne yazık ki bir türlü ortaya çıkmıyor. Bugüne kadar da kimse pek ortaya çıkarmakta da başarılı olamadı. Her geçen gün poliçe sayısı artsa da sigortacılığın yaygınlaşmasında pek başarılı olduğumuz söylenemez. Zorunlu Deprem Sigortası (DASK), Zorunlu Trafik Sigortası, Kasko ve Sağlık Sigortası en çok bilinen ve yaptırılan sigorta türlerinin başında

yer alıyor. Sigorta ile ilk tanışma ya DASK ile araç varsa da Trafik sigortası veya Kasko ile gerçekleşiyor.

Geçtiğimiz hafta dar gelirli kadınların ekonomik yaşama katılmaları için uygulamaya konulan Grameen MikroKredi Programı kapsamında MikroKredi kullanan 55.000 kadının emeğini güvenceye

alan "Microsigorta" nın tanıtım toplantısı yapıldı. MikroSigorta, kaza sonucu ölüm, sürekli sakatlık teminatlarını kapsadığı gibi terör, sel ve deprem gibi doğal afetleri de teminat altına alan 10 bin TL'lik limitli bir sigorta poliçesi.

Projeyi Güneş Sigorta üstlenmiş. Yılda 12 TL'ye girişimci kadınlarımızı güvence altına alıyor. İlk taksitini Güneş Sigorta üstlenmiş, geri kalan 5 aya da bir destekçi bulunmuş, emekçi kadınlarımıza ödemek için 6 TL kalmış. Burada konu olan 3-5 TL değil tabii ki. Sigorta bilincine katkısı çok daha önemli. Ben de o toplantıdaydım, 55 bin kadını temsilen 81 ilden kadınlar gelmişti. Belki bu güne kadar sigorta yaptırmamışlardı, belki de sahip oldukları sigortanın ne işe yaradığını da bilmiyorlardı. Bunların hiçbir önemi yok, sigorta ile tanışmış olmaları yeter, 55 bin sigortalı kadınımız en az 250 bin kişinin sigorta konusunda bilgi edinmesi demek ki sektör için önemli olan da bu.

Yanlış bilgilendirme sektöre zarar verir

Toplantı sırasında projenin paydaşlarından Büyükkaya Brokerlik Yönetim Kurulu Başkanı Alaaddin Büyükkaya bu sigorta "her türlü kazaya, hatta böcek sokmasına kadar teminat altına alıyor" dedi ve ekledi "Bir erkeğin fiziksel şiddetinden olabilecek kazaları bile bu sistemde devreye aldık" Sonradan anladık ki Sayın Alaaddin Büyükkaya gönlünden geçenleri söylemiş. 1000 TL için cinayet işlenebilen bir ülkede bu tür yanlış bilgilendirme hem sigorta sektörünü hem de şirketleri sıkıntıya sokar. Kaş yapalım derken göz çıkarmamak

gerekir.

Sayın Büyükkaya, konu çok gündemde bu nedenle ilgi çekebileceğini düşünmüş olabilirdi. Nitekim de öyle oldu, Hürriyet Gazetesi'nden Ayşe Arman Nobel ödüllü iktisatçı Prof. Dr. Muhammed

Yunus röportajında sigortayı bu tarafından da ele almıştı. Fakat unutmamak gerekir ki sigorta sektörü bu güne kadar ne çektiyse "yanlış bilgilendirme" nedeniyle çekti. Geçmiş senelerde köylerde

hayat sigortası pazarlandığında da "ineğiniz öldüğünde de tazminat ödeyeceğiz" denilmişti. Şimdi kimse kendi isteğiyle hayat sigortası değil hiçbir sigorta yaptırmıyor.

12 TL'ye 10 bin TL'lik güvence başarı

Toplantıda konuşma yapan Güneş Sigorta Genel Müdürü Serhat Süreyya Çetin bu projenin bir sosyal sorumluluk projesi olduğunun altını çizdi. Kadına şiddet konusuna hiç giremedi. Salonda iki bakan var, "öyle değil, böyle" denmez ki. Yılda 12 TL'ye 10 bin TL'lik bir vefat ve maluliyet teminatı verilmesi zaten büyük başarı. İşin özü girişimci kadınlarımız terör, deprem, sel ve her

türlü doğal afet ve kaza neticesinde hayatını kaybetmesi veya sakat kalması sonrasında ailesine 10 bin TL tazminat ödenecek.

Bakan Fatma Şahin'i kutlarım

Toplantıya katılan ve konuşma yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'i kutlamak gerekir. Sigorta bilincine katkıda bulunacak o kadar güzel sözler söyledi ki, benim her zaman savunduğum "Bu ülkede sigorta bilinci artacaksa, devletimizi yönetenlerin topluma verdiği mesajlar çok önemli" sözüme denk geldi. Gerçekten hazır metni okumadan kendi düşünceleri ile sigortanın faydalarını salondakilerle paylaştı. AB'den Sorumlu Bakanımız Egemen Bağış için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Militan kadınlar, falan deyip kendince politika yapmaya çalıştı ama , orası ne yeriydi, ne zamanı. Orada salonu dolduran yüzlerce kişi Mikrokredi ve Mikrosigorta hakkında bir şeyler duymak istedi ama Sayın Bakanımız politika yapmayı tercih etti. Yüzü batıya dönük bir politikacıdan sigorta bilincine katkı sağlayacak çok daha güzel sözler duymak isterdik. Ama olmadı belki başka sefere...