Mikro yönetimden kurtulun!

Dr. Bertan KAYA
Dr. Bertan KAYA YENİ DÜNYADA YÖNETİM [email protected]

İşim gereği her ölçekten farklı şirketler, sahipleri ve üst yönetim ekipleri ile bir araya geliyorum. Bir süredir istisnasız tamamında gözlemlediğim bir olgu var: Mikro yönetim! Bu kavramı açıklamadan önce şunu belirtmek isterim ki, mikro yönetim şirketinize ciddi ölçüde zarar veren, yöneticilerinizin potansiyeline ulaşmasına engel olan, şirket olarak uzun vadede sürdürülemez bir durum.

Mikro yönetim nedir?

Mikro yönetim, bir patron ya da yöneticinin astlarının veya çalışanlarının işini yakından izlediği, kontrol ettiği veya hatırlattığı yaygın bir yönetim tarzı diyebiliriz. Bu yönetim yaklaşımında patron veya yönetici genellikle kendi astlarının, hatta onların astlarının günlük görevlerine yakından dahil olur, onlar adına kararlar alır veya her hareketlerini takip eder. Kontrol açısından yararlı gibi gözükse de mikro yönetim bir şirket ve çalışanları üzerinde olumsuz bir etkiye sebep olur.

Neden mikro yönetime ihtiyaç duyuluyor?

Gözlemlerime dayanarak şunu söyleyebilirim ki bunun tek bir sebebi yok. Ancak en önemlisi ekibe güven eksikliğidir. Patron ya da yönetici, ekibine güven duymuyorsa ve bir işi doğru yapacaksan kendin yapacaksın düşüncesine de sahipse otomatik olarak mikro yönetime yöneliyor. Tabi arkasında başarısızlık korkusu, kontrol arzusu, mükemmeliyetçilik gibi çok fazla faktör var. Ancak ülkemiz özelinde bence temel sebep güvensizlik ve kontrol ihtiyacı.

Mikro yönetim şirkete nasıl zarar verir?

En büyük zararı inovasyona veriyor. Şirketlerde insanlar, özellikle de yöneticiler özgün bakış açıları ve yeni fikirlere sahiptir. Ancak patron veya yönetici her zaman operasyonun ve karar süreçlerinin içindeyse, risk alma veya kalıpların dışında düşünme olasılıkları azalır.

Patron gibi düşünme kalıbı gelişir. Farklı fikirler dışlanır ve bir süre sonra da kimse yeni fikir üretmez. İkinci olarak mikro yönetim stresli bir ortam yaratır. Sürekli gözetim altında tutulduğunuzu düşünün. Yaptığınız her hareket, attığınız her adım patronunuz tarafından izleniyor.

Bu en soğukkanlı, sakin ve soğukkanlı çalışanı bile psikolojik açıdan olumsuz etkilemeye yeter. Ayrıca, bağımlılığı teşvik eder. Sorunları çözmek ve kararlar almak için her zaman orada olursanız, ekibiniz bunu kendi başlarına yapmayı öğrenemez. Bir süre sonra kararlar sürekli yukarı yollanır, inisiyatif alma sona erer. Son olarak, mikro yönetim zaman kaybettirir.

Her ayrıntıyı incelemek ve her kararı vermek için harcadığınız zaman, strateji oluşturmak, ağ kurmak veya daha iyi liderlik gibi alanlara yönelmemiş olur. Stratejik konular yerine operasyonel konulara odaklanır, çıkan yangınları söndürmekten, yeni pazarlar, rekabet, yeni teknolojiler, fırsatlar ve büyüme süreçlerine odaklanamazsınız.

Mikro yönetim nasıl önlenir?

 İlk adım farkındalıktır. Eğer bir yöneticiyseniz, kendinize iyice bir bakın. Her detayı didikliyor musunuz? Bir sorun olduğunda günü kurtarmak için müdahale ediyor musunuz?

Cevabınız evet ise panik yapmayın! Bunu kabul etmek bile işin yarısıdır. Sırada, güvenmeyi öğrenmek var. Güven, başarılı bir ekibin belkemiğidir. Ekibinizi bir nedenle işe aldığınızı unutmayın. Onlar yetenekli, becerikli ve bu işi yapıyorlar, o yüzden bırakın işlerini yapsınlar! Ve hey, eğer hata yaparlarsa? Sorun değil. Bu şekilde öğrenirler. Hatalarından öğrenmiyorlarsa, değişim vakti gelmiştir.

Net bir iletişim sistemi geliştirin. Beklentilerinizin bilinmesini sağlayın, yapıcı geri bildirimler verin ve ekibinizi düşünce ve fikirlerini paylaşmaya teşvik edin. Unutmayın, iletişim iki yönlü bir yoldur. Son olarak, etkili bir şekilde delege edin. Sadece sıradan görevleri değil, aynı zamanda ekibinizin büyümesi ve mükemmelleşmesi için fırsatlar sağlayan zorlu görevleri de devredin.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar