Mikro Sigorta tabana "bilinç" olarak yayılıyor
Geçtiğimiz sene içerisinde Dr. Muhammed Yunus'un projesi "Mikro Kredi" uygulaması Türkiye'ye de uyarlanmıştı. Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) Mütevelli Heyeti Başkanı AKP Diyarbakır eski milletvekili Prof. Dr. Aziz Akgül ile AKP'nin kurucu üyelerinden eski milletvekili Büyükkaya Brokerlik Yönetim Kurulu Başkanı Dr Alaattin Büyükkaya ile ortak bir projeyi hayata geçirmişlerdi. Şimdi Sayın Büyükkaya AB Bakan Yardımcısı olarak görev yapıyor. Dünyada uygulanan Mikro Kredi uygulamasına Türkiye'de bir de sigorta eklendi. Güneş Sigorta projeye büyük destek vermişti. Yıllık 12 TL sigorta priminin de bir kısmı şirket tarafından karşılanmıştı. Bu sigorta ile Mikro kredi alan girişimci kadınlara yıllık ferdi kaza poliçesi yapılmıştı.
65 bine yakın kadın girişimciden bahsediyoruz. 30 bin kadın daha bu krediden faydalanmak için sırada bekliyor. Özetle 100 bine yakın kişi mikro kredi alacak, ve bu kişilere mikro sigorta yapılacak. Sigortacılık tarafından bakıldığında şimdilik 1 milyon TL'ye yaklaşan bir prim üretimi amaÖ. Buna prim üretimi açısından bakmamak gerekir. Güneş Sigorta Genel Müdürü Serhat Süreyya Çetin ile toplantı sonrası ayak üstü sohbet etmiştik. Kendisi bana, "Sigortacılığı tabana yaymak, bilinci artırmak için bu projede yer almak istedik. Bu krediden faydalanan 65 bin girişimci kadının gelecekte sigortacı yapmayacağımız ne malum ?" demişti.
İki talihsiz kaza
Sigortalılık oranının artması, bilincin yerleşmesi ve özellikle sigortanın faydalarının geniş bir kesim tarafından görülmesi açısından mikro sigortayı ben de çok önemli buluyorum. Belki ilk etapta 1 milyon TL falan derken bu çığ gibi de büyüyebilir. Güneş Sigorta Genel Müdürü Serhat Süreyya Çetin'in düşüncesinin hayata geçtiğini geçenlerde bir araya geldiğimiz proje mimarlarından Prof Dr Aziz Akgül'den de dinledim. Mikro Kredi ve Mikro Sigorta projesinin hayata geçmesinden bu yana ne yazık ki iki talihsiz kaza da yaşanmış. Biri Trabzon'da diğeri Diyarbakır'da iki kadın girişimcimiz ne yazık ki trafik kazası ve elektrik çarpması sonucunda hayatını kaybetmiş. Ailesinin geçimi için çalışan ve eve ekmek getiren bir kişinin hayatını kaybetmesi ailesi için büyük bir çöküntüdür. Aile perişan olmuş tabii ki. Çocuklar ve gelecekleri açısından bakıldığında da sorun çok büyük.
10 bin TL tazminatlarını aldılar
Umutların yitirildiği anda sigortadan gelen 10 bin TL'lik bir tazminat anneyi geri getirmese de aile için bir teselli olmuştur mutlaka. O aile için çok önemli bir miktar para. Şöyle düşünmek daha doğru olacak. 750 TL kredi alarak iş yapılan bir aileye 10 bin TL tazminat biraz olsun yaralarını sarmaya yetmiştir diye düşünüyorum. Sigortacılar böyle tazminat konularını kamuoyu ile paylaşmayı sevmezler. "Bizim görevimiz" derler. Ama ödenmeyen tazminatlar çok daha fazla konuşuluyor kamuoyunda. Bu iki talihsiz ailenin geride kalan fertlerine bu ödemeler Sigorta şirketi tarafından "trink" diye yapıldı. Pek kimsenin haberi olmadı.
Şimdi sıkı durun işin en önemli tarafına geliyorum. Bu tazminatların ödendiğini öğrenen 65 bin kadından 7 bin tanesi eşlerinin işyerlerini ve evlerini sigorta yaptırmak istemiş. Çevresini sigortalı yapmak için talepte bulunanların sayısı da bir hayli fazlaymış. Güneş Sigorta Genel Müdürü Serhat Süreyya Çetin'in dediğinin gerçek olmasına ramak kalmış. Geçtiğimiz sene bu işin kıvılcımı atılmıştı şimdi ateş olmaya başlayacak sanki.