Midye de çiftlik üretimi
Midye önceleri sadece kıyı yerleşim bölgelerinde yenilen bir deniz ürünü idi. Derken midye dolması, başlı başına bir sektör oldu.
İzmir’den başlayarak İstanbul’a ve daha sonra diğer kıyı yerleşim bölgeleri ile Anadolu’ya yayıldı.
İzmir’de midye dolması işini başlatanlar ve diğer şehirlere yayanlar Mardin kökenli aileler oldu. Önce evlerde başlayan midye dolması üretimi daha sonra büyüdü. İzmir’de günde 500 bin midye çıkarılıyor ve işleniyor. Bunun 200 bini Anadolu’ya gönderiliyor. Günde yaklaşık 200 bin liralık bir iş hacmi var.
İzmir’de aileleri ile birlikte yaklaşık 10 bin kişi geçimini midye dolması yaparak ve sokaklarda pazarlayarak sağlıyor.
İstanbul’da 50 bin Mardinli midyecilik yapıyor.
Türkiye’nin üç tarafı denizlerle çevrili olmasına karşın ne yazık ki birkaç çiftlik dışında üretim yok. Genelde yasal olmayan tarama yöntemiyle midyeler toplanıyor ve evlerde işleniyor.
Midyeler, deniz suyunun hareketi ile gelen organik maddeleri (görülmeyecek kadar küçük mikroorganizmaları) filtre ederek besleniyor. Kirli sularda yetişenler ağır metaller, mikroplar ve bazı zehirler içerebiliyor. Bu da insan sağlığı açısından tehlikeli olabiliyor.
Midye üretimi bakımından önde gelen ülkeler Hollanda (100.000 ton), İspanya (95.400 ton), Fransa (69.000 ton), Danimarka, Almanya ve Güney Kore. Ülkemizde yıllık midye üretiminin kesin rakamları bilinmiyor.
Dünyada tüketimi giderek artan midyelerin tamamı deniz çiftliklerinde yetiştirilen midyeler.Türkiye’de denizde midye yetiştiriciliğini 2004 yılında Pınar firması başlattı. Midyeler erkeklerin suya bıraktıkları yumurta ve spermlerin dişileri döllemesiyle çoğalıyor. Bir dişi suya 5-15 milyon yumurta bırakabiliyor. Dişi midye yumurtayı bıraktıktan bir ay sonra döl üretmeye başlayabiliyor. Bu nedenle midyeler hızlı çoğalıyor. Sakin sularda midyeler 1 yılda açık denizlerde 2 yılda tüketilecek boyuta (6 cm. boyutuna) ulaşabiliyor.
Deniz çiftliklerinde balık üretmeyi nasıl öğrendik ve geliştirdik ise yakında midye üretiminde de benzer gelişme olacak.