Mevsim değişir, ‘Fed’ olur
Olmayacak işler oluyor. Öngörülebilirliği, piyasa ile sağladığı sağlıklı iletişim ile bilinen kanallar birer birer vasıflarından uzaklaşıyorlar. Son örnek Amerikan Merkez Bankası (Fed) oldu. Yoğun haftadan geriye kalan derecede anlama-anlatma çabası ve oluşması muhtemel belirsizlik oldu.
Belirsizlik demişken, resmi olmayan tanımlamalarda iki alt kalemde incelemenin mümkün olduğu kanısındayım. Kontrollü (sizin yarattığınız, süreci nispeten yönetebildiğiniz) ve kontrolsüz (sizin dışınızda oluşan düzene ayak uydurabilme, beklenmedik anda karşılaşılan durum).
Haftanın, belki de yeni yılın ilk ayının en önemli başlığı FOMC toplantısıydı. Kasım ayında Ekim ifadelerinden gerçekleşen sert Powell dönüşünün ardından Aralık toplantısı ve sonrasındaki mesajlarla piyasa iletişim kanalının yeniden kurulma ve yönetilme çabasında olduğu düşünülen Fed’den bir yeni sürpriz daha geldi. Tercih edilen mesaj dili ve yönlendirme değiştirildi. Aniden ve birebir mi oldu? Tam anlamıyla değil. Bir kısmı tahmin edilebiliyordu. Ne gibi? Global yavaşlama, iç ve dış risklerin yarattığı belirsizlik, enflasyonun yukarı yönde baskı kurmamış ve kurmayacak gibi konumlanması ve ABD ekonomisinden teşvik etkilerinin çıkacak olması nedeniyle ‘bekle-gör’ moduna geçiş yapıldığı Aralık toplantısı ile gün yüzüne çıkmıştı. Zaten yönlendirme de bu şekilde gerçekleşmişti. Peki, sürpriz nereden geldi? Bilanço süreci ve kamuoyu ile paylaşılan metinden. Önemli midir? Kesinlikle. Oyun değiştirici etkisi var mıdır? Açıkçası, evet.
Aralık metni ile Ocak arasındaki en temel fark ‘sabırlı’ olunacağının resmen ilan edilmesiydi. Kelime olarak da giriş yapması Fed gibi köklü kurumlarda önemli değişiklik anlamına gelir. Her kelimenin girişi-çıkışı özenle seçilir. Üzerine çalışılır, kafa yorulur. Önem derecesinin yüksek olması da bankanın gelecek dönem davranışlarını kestirebilme kısmında kullanılmasından gelir. O nedenle bugün bu yazıda kendisine yer buluyor.
Ne oldu? Sabırlı olunacağı ilan edilirken riskler sıralandı. Bilinen, tartışılanın dışında yeni bir başlık söz konusu değil. Farklılık ise içerideki makro görünümden ziyade dışarının öne çıkarılmasında. “Zayıf global ekonomik ve finansal gelişmeler” şeklinde kısaca özetlenebilecek kısım Fed’in duruş değişikliğindeki iki temel neden birisini oluşturuyor. Diğeri ise enflasyonda yukarı yönlü baskıların azalmış olması anlamına gelen anketlerde oluşan beklentiler ve enflasyon indikatörlerindeki zayıflamaya yapılan atıf. Ne gibi? Breakeven seviyelerinde Ekim-Kasım ayına göre 30-40 baz puana ulaşan geri çekilme gibi. Önemli bir ayrıntı. Fed, endişe kaynakları arasına beklentilerdeki zayıflamayı ekliyor.
Diğer ve kanımca en önemli ayrıntı bilanço kısmında gerçekleşti. Devam eden operasyona dair kısa zaman içerisinde düzeltme yapılacağı belirtildi. Ucu açık bir tanımlama. Miktar olarak mı yoksa zamanlama olarak açık bir yönlendirme mi yapılacağı henüz net değil. Öne çıkan en yakın tarih Mart ayı FOMC toplantısı. Ekim 2017’de başlatılan ve Ekim 2018’den itibaren aylık 50 milyar dolar düzeyinde varlığın bilançoda yerine konulmaması şeklinde devam eden sürecin 2019 sonuna dek devam etmesi durumunda toplamda piyasadan çekilecek likidite rakamının 186 milyar dolar olacağını düşündüğümüzde bilanço konusunun önemi belirginleşiyor.
Esas soru en son kısımda: Fed’i bu denli keskin dönüşe sevk eden neden gerçekten ne olabilir?
Global büyümedeki yavaşlamanın sona erdiği-dengeye oturduğu ortamda yeniden dönüş ihtimali ‘belirsizlik’ yaratmıyor mu?