Mevduat sahiplerinden yüzde 15 almak mı, üstüne yüzde 15 vermek mi?
Nisan ayı sonu itibariyle… Mevduat faiz geliri üzerinden alınan gelir vergisi stopajı tekrardan yüzde 5’ten yüzde 15’e çıkacak…
“ Tekrardan ” diyorum, çünkü, 2020 yılının Eylül ayına kadar da yüzde 15’ti…
***
O tarihte Eylül 2020- Mayıs 2024 tarihleri arasında açılacak mevduat hesapları için: 6 aya kadar vadeli hesaplarda yüzde 5; 1 yıla kadar vadeli hesaplarda yüzde 3; 1 yıldan uzun vadeli hesaplarda yüzde 0 oranında olacak şekilde düzenleme yapılmıştı…
***
Ama…
Mevduat sahiplerinden bırakın yüzde 15 stopaj almayı, üstüne yüzde 15 ödememiz gereken dönemdeyiz…
Neden?
***
Yatırımın önündeki en büyük engeldir “tasarruf eksikliği”… Tasarrufun önündeki en büyük engeldir “doğru yatırım eksikliği”…
***
Parasını üretimde kullanmak yerine (çeşitli nedenlerle) bankaya yatırıp, faiz almayı tercih edenler olabilir…
Ve yine çeşitli nedenlerle o tasarruf yastık altında da tutulabilir…
***
Ekonomi biliminin tercihi: İkisi dışında seçeneği olmayan vatandaşların, tasarruflarını bankada değerlendirmesi…
Tasarrufun değerini artıracağı ve o tasarrufların “kredi müşterileri” aracılığı ile yatırımları artırabileceği olasılıkları bu tercihin nedeni…
VELHASIL
Son yıllarda uygulanan TL ve faiz politikası:
TL mevduatı seçen tasarruf sahibine ciddi oranda para kaybettirdi…
Tasarruf sahibinden, borçlulara servet aktarımı sağladı…
Bankaya para yatıranı zararlı, aldığı krediyi üretimde kullanmayanı ise karlı çıkardı…Ve bu nedenlerle üretim/tüketim/arz/talep/kur dengeleri bozuldu…
***
Oysa ekonomi bilimine göre bankadaki mevduat: Sahibine faiz (enflasyona göre hesaplanmış reel faiz) kazandırır…
Ve kredi kullananların girişimi/yatırımı/üretimi/ istihdamı/ihracatı ve sonucunda tüketimi/talebi/ döviz girdisi ile ekonomiye kazandırır…
***
Mevduat sahiplerine zorluk çıkarmaya değil, mevduatın artmasına odaklanılmalıdır…
(Bu politika TL’ye talebi artırırken, bu açıdan da enflasyonla mücadeleye katkı verir…)