Mevduat faizinde artış başlıyor gibi...

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Toplam vadeli mevduatın ortalama faizi açısından bakılırsa faizdeki düşüş hala devam ediyor. Vadeli mevduatın tüm bankalar ortalamasındaki faizi 4-11 Ekim haftasında 0.15 puan daha düşerek yüzde 13.68’e geriledi. Ne var ki faizdeki düşüşün giderek hız kestiği dikkat çekiyor. Hatta 4-11 Ekim haftasında altı aya kadar vadeli mevduatın faizinde artış yaşandı.

Kısa vadeli mevduatın faizindeki düşüş belirgin biçimde yavaşladı. Merkez Bankası’nın tüm bankalar ortalamasını gösteren verilerine göre 4-11 Ekim haftasında bir aya kadar vadeli mevduatın faizi 0.10 puan (önceki hafta 0.79 puan), üç aya kadar vadeli mevduatın faizi 0.22 puan (önceki hafta 0.59 puan) düştü.

Altı aya kadar vadeli mevduatın 27 Eylül-4 Ekim haftasında 1.45 puan gerileyen faizi ise 4-11 Ekim haftasında 0.62 puan artış kaydetti.

Bir yıla kadar vadeli mevduat ile bir yıldan uzun vadeli mevduatın faizindeki düşüş ise biraz daha artarak sürdü.

Tüm vadeli mevduatın ortalama faizi ise 11 Ekim’de biten haftada girişte de belirttik, 0.15 puan geriledi. Toplam mevduatın faizi önceki hafta 0.73 puan düşmüştü.

Düşüşten artışa dönüş

Mevduat faizinde 4-11 Ekim haftasında yaşananlar aylardır devam eden gerilemede sona gelindiğinin işareti gibi. Hatta biraz önce de vurguladık, altı aya kadar vadelide bu durum gerçekleşti bile.

Muhtemeldir ki 11-18 Ekim haftasında faizdeki düşüşün iyice yavaşladığını, belki de artışın diğer vadelere yayıldığını göreceğiz.

Geçen hafta da yazdık; mevduat faizindeki brüt oranlardan stopaj düştükten sonra kalan net, enflasyonun şimdilik biraz üstünde gibi görünüyor. Ama şunu da biliyoruz ki, ne açıklanan enflasyona inanan var, ne inanılsa bile enflasyonun burada kalacağını düşünen. En başta zaten yeni ekonomi programında bile yıl sonu enflasyonu yüzde 12 olarak bekleniyor, yani bir artış olacak.

11 Ekim’de yüzde 13.68 olan ortalama faizin neti yüzde 11.6, yani beklenen enflasyondan bile düşük.

Nerede kaldı reel faiz!

Dolayısıyla mevduat faizi olsa olsa bu düzeyde biraz yatay hareket eder, sonrasında ise bir miktar artış beklenmeli.

Kuşkusuz bu varsayım dış politikada çok olumsuz gelişmeler yaşanmadığı, Barış Pınarı Harekatı’nı yeniden başlatmak gerekmediği varsayımına dayanıyor.

Döviz hesapları azaldı

Barış Pınarı Harekatı’yla birlikte dövizde belirgin bir yükselme kaydedildi. Bu artışın vatandaşın ve şirketlerin talebinden kaynaklanıp kaynaklanmadığını görebilmenin yollarından biri de bankalardaki döviz tevdiat hesaplarının seyrine bakmak.

Yurtiçi yerleşiklerin 4 Ekim’de 175 milyar 53 milyon dolar olan döviz tevdiat hesapları 319 milyon dolar gerileyerek 11 Ekim’de 174 milyar 734 milyon dolara indi.

Bu tarihler itibarıyla gerçek kişilerin hesapları 455 milyon dolar geriledi ve 107 milyar 205 milyondan 106 milyar 750 milyona düştü.

Tüzel kişilerin hesapları ise 136 milyon dolar artışla 67 milyar 848 milyon dolardan 67 milyar 984 milyon dolara yükseldi.

Dolar ve euro 4 Ekim’de 5.69 ve 6.23 düzeyinde bulunuyordu. 11 Ekim’de ise dolar 5.87, euro 6.47 olarak gerçekleşti. Yani bu bir haftada TL’ye karşı dolar yüzde 3.2, euro yüzde 3.9 değer kazandı.

Ama bakıyoruz şirketlerin döviz hesabında bir miktar artış var, vatandaşın hesabı ise azalmış.

Vatandaş döviz yükselince alım yapmışsa, demek ki bu dövizi bankaya yatırmadı, yastık altını tercih etti. Ya da “Bu fiyat tehlikeli” diye düşündü ve alıma pek yönelmediği gibi elindeki dövizin çok az da olsa bir kısmını sattı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar