Mevcut “kötü” gelecek “umutlu”
Tüketici Güven Endeksi, nisanda yüzde 1,4 artarak 80,5’le son on ayın en yüksek düzeyine ulaştı. Endeks, bir yıl önceki düzeyinin ise yüzde 8,1 altında.
Tüketicilerin; ekonomide mevcut duruma ilişkin seçim öncesinde var olan ve sandığa da yansıyan, olumsuz algı düzeyi seçimin ardından daha da güçlenmekle birlikte, gelecek döneme yönelik iyileşme beklentisi ile iyimserlik dozu da artmaya başladı. Buna bağlı olarak nisan ayında ölçülen tüketici güveninin genel düzeyinde yükseliş yaşandı.
Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası iş birliği ile her ay yapılan Tüketici Eğilim Anketinden hesaplanan ve tüketicilerin genel güven düzeyini yansıtan Tüketici Güven Endeksinin seçim ayı martta 79,4 olan mevsimsel etkilerden arındırılmış düzeyi, nisanda yüzde 1,4 artışla 80,5’e yükseldi.
Böylece yılın ilk dört ayında kümülatif olarak yüzde 3,9 artan endeks, son on ayın en yüksek düzeyine çıktı. Ancak bu yükselişe rağmen bir yıl önceki düzeyinin yüzde 8,1 altında bulunan endeks, “normal” kabul edilen 100 sınır değerinin altında kalmaya devam etti. 100’den büyük olması iyimser, 100’den küçük olması kötümser (güvensiz) durumu yansıtan endeksin değeri geçen yıl nisan ayında 87,5 düzeyinde bulunuyordu.
Gelecek 12 ayda iyileşme bekleniyor
Tüketici güven endeksini oluşturan değerlendirme ve beklentilerle ilgili alt endekslerin başında “Geçen 12 aylık döneme göre mevcut dönemde genel ekonomik durum” geliyor. Bu alt endeksin seçim ayı martta 49,9’la düşük düzeyde bulunan değeri, seçimlerin ardından nisan da yüzde 16,5’lik sert bir düşüşle 41,6’ya kadar indi.
Başka deyişle tüketicilerin genel ekonomik duruma ilişkin görüşleri seçimin ardından daha da kötüleşti. Paralel bir seyirle “Geçen 12 aya göre mevcut dönemde hanenin maddi durumu”na ilişkin alt endeks de nisanda yüzde 2,3 düşüşle 65’e indi. Buna karşılık gelecek 12 aylık döneme ilişkin genel ekonomik durum beklentisini yansıtan endeks yüzde 4,4 artışla 78,1’e, hanenin maddi durum beklentisine ilişkin endeks de yüzde 5 artışla 82,9’a yükseldi.
Buna göre söz konusu endekslerin değeri 100’ün altındaki kötümser bölgede kalmaya devam etmekle birlikte tüketiciler genel ekonomik koşullar ve kendi maddi koşullarında gelecek 12 ayda görece iyileşme bekliyor. İşsizlikle ilgili beklentilerde kötümserlik ise artışını hız keserek sürdürdü. Gelecek 12 ayda işsiz sayısına ilişkin alt endeks değeri ise önceki aya göre yüzde 2,9 düşerek 74,9 oldu. Bu endeksin artması işsiz sayısının azalacağı, düşmesi ise artacağı yönündeki beklentiyi ifade ediyor. Buna göre genel ekonomide ileriye yönelik iyileşme beklenirken de işsizlikte artış beklentisi sürüyor.
Refah göstergelerinde beklentiler dipte
Tüketici güveninin somutlaştığı alanların başında ise refah göstergesi olarak ev ve otomobil satın alma eğilimi geliyor. Ancak güven endeksinin bileşenleri içinde en düşük değeri bunlara ilişkin alt endeksler alıyor. Hanelerin gelecek 12 ayda konut satın alabilme veya inşa ettirme ihtimaline ilişkin alt endeksin martta sadece 10,7 olan değeri nisanda yüzde 5,7 artışla 11,3’e çıkmakla birlikte, baz değerin 100 olduğu dikkate alınınca hala en dip seviyede bulunuyor.
Gelecek 12 ayda konut tamirine para harcama eğilimine ilişkin endeks ise nisanda yüzde 9,5 düşüşle 29,2’ye indi. Gelecek 12 ayda otomobil alma beklentisini ölçen endeksin martta 19,2 olan değeri de nisanda yüzde 7,2 düşerek 17,8’e geriledi.
Enflasyonun düşeceğine “ikna” var
Temel önceliği enflasyonla mücadele olan ekonomik program kapsamında en olumsuz faktör olarak halkın “ikna” olmaması dile getirilirken, tüketicilerin ileriye yönelik enflasyon beklentisinde nisan ayında düşüş yaşandığı dikkati çekti. Önceki 12 aylık döneme göre gelecek 12 ayda tüketici fiyatlarının değişimine ilişkin “beklenti” endeksinin değeri, nisanda yüzde 5 artışla 56,2 oldu. Bu endeksin artması tüketici fiyatlarında düşüş yaşandığı, azalması ise artış yaşandığı düşüncesini yansıtıyor. Bu arada mevcut dönemin tasarruf etmek için uygunluğuna ilişkin endeksin düzeyi nisanda yüzde 0,5 düşüşle 74,4’e indi.
Tüketicinin güven düzeyi her iki seçimde de sandığa yansıdı
Seçim sonuçları ile tüketicilerin güven düzeyi arasındaki ilişkiye dikkat çeken uzmanlar, güven endeksinin seçim ayında 100’e yakın ve/veya yükselişte olduğu dönemlerde iktidar partileri lehine, bu değerin çok altında çıktığı ya da düşüşte olduğunda ise tersine sonuçlar alındığı görüşünü dile getiriyor.
2023 genel seçimleri sürecinde oluşan beklentiler ve sosyal kesimlere yönelik yapılan iyileştirmelerin etkisiyle tüketici güven endeksi nisanda 87,5’e ve mayısta 91,1’le son beş yılın zirvesine çıkmıştı. Mayıs 2023 genel seçimlerinde iktidar partisinin zaferle çıkmasında tüketici kesimdeki güven artışının etkili olduğu değerlendirildi.
Ancak ekonomik gidişatta bozulma ve yaşanan kur şoklarının da etkisiyle artan “kriz” algısı ile endeks sert biçimde düşerek ağustosta 68’e kadar indi. İzleyen dönemde mutedil yükseliş yaşanan güven endeksi eylülde 71,5’e, ekimde 74,6’ya, kasımda 75,5’e, aralıkta 77,4’e ve bu yılın ocak ayında 80,4’e kadar çıktı, ancak şubatta 79,3’e indi ve yerel seçimlerin yapıldığı martta da yerinde saydı.
Mart 2024 yerel seçimlerinde iktidarın oy kaybetmesi, muhalefet partilerinin grafiğinin yükselmesinde de tüketici güven düzeyinin etkili olduğu değerlendiriliyor. Genel anlamda tüm seçmenler “tüketici” konumunda bulunurken, 16 milyon dolayındaki emekli kesimin seçim öncesi beklentilerine yeterince karşılık bulamamasının bu sonuçta payı olduğu ifade ediliyor.