Mevcut faizler temmuz ve ağustos enflasyon verileriyle sınanacak
Haziran ayındaki toplantıda beklentilerin üzerinde bir faiz artışı ile para politikasındaki sıkı duruşunu güçlendiren Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) dünkü kararı tam anlamı ile sürpriz oldu. Haziran ayında yıllık olarak yüzde 15,39 ile 2003 bazlı serinin en yükseğine ulaşan TÜFE verisi sonrasında faiz artırım beklentileri güç kazanmıştı. Geniş bir skalaya yayılmakla birlikte beklentiler ağırlıklı olarak 75-125 baz puan arasına bir faiz artışı geleceği yönündeydi. Dün 14:00’da açıklanan Para Politikası Kurulu (PPK) kararında, piyasadaki beklentilerin aksine faiz oranlarında değişiklik yapmadı. Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 17,75 düzeyinde sabit tutuldu. Piyasadaki faiz artış beklentisi açıklanan son enflasyon rakamı ve yapılan açıklamaların da desteği ile kuvvetlenirken, TL varlıkların hassas bir dönemden geçtiği bu günlerde bu beklentinin tam tersi bir bir kararla sonlanması TL varlıkların dün yaşadığı şokun gerekçesi. Para Politikası Kurulu toplantısından sonra yapılan açıklamada; son dönemde açıklanan verilerin iktisadi faaliyette dengelenme eğiliminin belirginleştiğine işaret ettiği, dış talep gücünü korumakla birlikte iç talebe dair yavaşlama sinyalleri arttığı ifade edildi. Bununla birlikte iç talep koşullarının etkisinin azalacağı öngörüldüğü ve sıkı para politikasının uzun bir müddet korunmasının gerekebileceği de metinde yer alan önemli görüşlerdi. Bu açıklamalar TCMB’nin iç talepte yaşanabilecek güçlü bir yavaşlamanın iktisadi faaliyetleri de aynı şekilde yavaşlatabileceği endişesini taşıdığını, büyüme trendinde sert bir düşüşe neden olmaktan kaçındığını gösteriyor. Ancak bu karar sonrası planlı ilk toplantı 13 Eylül’de yani temmuz ve ağustos enflasyonuyla birlikte yıllık enflasyonun zirve yapması beklenen dönemden sonra. Bu toplantıdan önce açıklanacak iki enflasyon rakamının da geçen ay olduğu gibi hızlı artış trendini devam ettirmesi, TL’nin değerini koruma adına yeni bir kazanım olan sadeleşmenin sonlanmasına ya da acil önlemler alınmasına neden olabilir. Bu nedenle bu iki ay açıklanacak enflasyon rakamları ve piyasanın buna vereceği tepki TCMB için oldukça kritik olacak.