Meslek örgütleri dijitalleşmeyi kaçırdı
Tüm dünya değişiyor. Bunu her mecrada okuyabilirsiniz. Hatta okuduğunuz bu mecralar bile değişiyor, dijitalleşiyor. Katıldığınız tüm toplantılarda, zirvelerde ya da konferanslarda, dijitalleşmenin iş yapış biçimini nasıl kökten değiştireceği konuşuluyor.
Tüm bu konuşulanlarda sonra maalesef anladığımız maalesef şu; dünyada bir şeyler oluyor, şirketler batıyor, yeni şirketler doğuyor ama bize bir şey olmaz!
Airbnb, Uber ya da WhatsApp’ın nasıl turizm, ulaşım ve iletişim sektöründe değişimler yaptığını yıllar önce anlattık. Ve bu değişimlerin er ya da geç ülkemize de geleceği belliydi. Mesela biz yayıncılar bu değişimlerin sonuçlarını yaşadık ve yaşıyoruz. İnternet siteleri, YouTube ve sonrasında gelen sosyal medya ile yayıncılık ve gazetecilik köklü değişimler yaşadı ve yaşamaya devam ediyor. Müzik endüstrisi önce iPod ile sonrasında ise online müzik servisleri ile yeniden şekillendi. Eskiden her köşe başında olan kaset dükkanları yerlerini başka şeylere bıraktılar. Şimdi sinema endüstrisi ve TV yayıncılığı değişiyor.
Lafı uzatmayalım, tüm bu değişimler yaşanırken kimse sokaklara dökülüp, bunlar yasaklansın, ülkemize girmesin, demedi. Binlerce kişi işinden oldu, başka işler yapmak zorunda kaldı.
Peki, Türkiye’de kendi birliğini korumakla, geliştirmekle ve haklarını korumakla görevli odalar, birlikler ve dernekler neler yapıyor? Bu değişime karşı gelmek, onunla savaşmak be yeniliğe ötelemek için çaba gösteriyor.
Booking.com yasağından başlayabiliriz mesela. Tur operatörlerinin haklarını korumak için kurulmuş birlik, bu değişimi çok önceden fark edebilir ve yıllar önce dijitalleşme adımlarını atabilirdi. Tüm tur operatörlerini kapsayacak geniş çaplı bir dijital dükkan oluşturabilirdi. Ancak birlik booking.com’u yasaklamak ile işi çözeceğini düşünüyor. Benzer bir durum şu anda Uber kavgasında yaşanıyor. İstanbul Taksiciler Esnaf Odası, 2010 yılından bu yana meydana gelen değişimleri ne kadar takip etmiş. Tüm dünyada ulaşım ile ilgili kaç sempozyuma katılmış, dijitalleşmenin bu sektörü nasıl değiştirdiğini nereden takip etmiş? Daha da önemlisi, dijitalleşmenin getireceği fırsatları önceden görüp, hangi uygulamaları, mobil aplikasyonları yapmış. Taksicilerin ve yolcuların güvenliği, şikayetlerin en aza indirgenmesi, daha da iyi bir yolculuk deneyimi için dijitalleşmeyi nasıl kullanmış. Hiçbirini yapmamış… Eğer değişimi siz yönetmezseniz, birileri gelir sizi oyundan alır ve yaptınız işi değiştirir. Şu anda Uber vakasında yaşanan durum budur. Dijitalleşmenin ve değişimin ayak sesleri gümbür gümbür duyulurken, bize bir şey olmaz rahatlığında oturan dernekler, birlikler, odalar… bu sese kulak verin. Mesela artık bir CDO tutarak işe başlayabilirsiniz. Değişimi ya siz yapın, ya da kenara çekilin.