Merkezin verdiği doğru sinyal ve dolar
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, yıl içinde "TL bu yıl doları yener" dediğinde öngörüsünü eleştirenler oldu. Ancak, yıl sonu verileri Başçı'nın bu öngörüsünün doğrulandığını gösteriyor. Bunun yanında bunun getirdiği sonuçları irdelememizi zorunlu kılıyor.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, yıl içinde Bursa toplantısında yaptığı konuşmada "2012'de TL doları yener" dediğinde, o güne kadarki konuşmalarına göre "Çok iddialı ve sert açıklama" değerlendirmeleri yapılmıştı. Bugün önüme gelen iki haber, Erdem Başçı'nın o gün verdiği yol gösterici sinyali doğrular nitelikte.
Arkadaşımız Yakup Sayar'ın haberinde yatırım araçlarının 2012 gelişmeleri değerlendirilirken yıl başında 51bin 200 puan olan İMKB endeksinin yıl kapanırken yüzde 49.4 artışla 76 bin 500 puana ulaştığını, yıla yüzde 11 seviyesinde başlayan bileşik faizin yüzde 5.5 seviyesine gerilediği, altında dalgalanmalı bir yıl yaşandığı belirtiliyor, Yıla 1.89 TL seviyesinde giren doların ise yılın son günlerinde 10 kuruşluk daha düşük noktada 1.79 TL seviyesinde olduğu vurgulanarak "Borsa sevindirdi TL doları yendi" yargısına varılıyor.
Arkadaşımız Naki Bakır'ın araştırma haberinde de TL'nin dolar karşısında cari olarak 5.7 değer kazandığı, döviz sepetine göre yüzde 8.8, gelişmekte olan ülke paralarına karşı yüzde 6.3 ve gelişmiş ülke paralarına karşı da yüzde 9.8 değerlendiği bilgisine yer veriliyor. Bakır, bunun üzerinde dururken, " Bu gelişmeye gelişmiş ülkelerin finansal krizi aşmak için sürekli parasal gelişmeye gitmeleri sonucu likidite fazlası oluşması ve sıcak para akımlarında Türkiye'nin başlıca adres olarak öne çıkması yol açtı" değerlendirmesini yapıyor. Bakır, Ocak-Kasım dönemi TÜFE'si yüzde 5.76 eklenmesiyle doların TL karşısında yüzde 11 değer kaybına uğradığını belirtiyor. Ancak, bundan Amerika'nın yüzde 2.2'lik enflasyonunu düştüğümüzde TL'nin dolar karşısın kazandığı değer yüzde 9 seviyesinde oluyor. Ve Bakır'ın değerlendirmesinde de "TL 2012'de doları yendi" yargısına varılıyor.
Peki, bunun sonuçlarını nasıl okuyabiliriz?
-İlk söyleyebileceğimiz Merkez Başkanı Başçı'nın Bursa konuşmasında ortaya koyduğu öngörünün ve topluma verdiği sinyalin doğru çıktığıdır.
-İkinci söyleyebileceğimiz, bunun yılın ikinci yarısından itibaren sıcak para girişini yeniden arttırdığı, bu artışın 2013 yılında devam etmesi karşısında mutlaka önlemler alınması gerektiği, önlem alınamaması halinde son dönemde frenlediğimiz cari açığın yeniden baş göstereceğidir.
-Üçüncü söylenecek buna bağlı olarak son dönemde kredilerde artış yönünde bir kıpırdanmanın gözlenmesi olacaktır. Bu artış bir yandan tüketimi canlandıracak ve büyümeyi ivmelendirecektir. Ancak, kredilerin sorun yaratacağı düşüncesiyle sınırlandığı bir dönemden geldiğimiz de unutulmamalıdır.
-Dördüncü söylenecek olan değerli TL ithalatı artırıcı ve ihracatı geriletici özellik taşır. Onun için bu konuda da bazı yeni önlemlere ihtiyaç olacaktır.
Son söz olarak söyleyebileceğimiz "Ekonomide hiçbir kararın sonucu" tek yönlü değildir. İyi yanları da vardır, tahribatları da söz konusu olabilir. O nedenle bizim dolar ve diğer paralarla ilişkimizin "dengeli" bir seviyede olması gerekir. Hızlı yükselen doların yarattığı krizleri yaşamış bir ülkenin insanları olarak biz, ancak "Doların dengede tutulmasını" isteyebiliriz. Sürekli değer kaybetmesi de, sürekli değer kazanması da ekonomimize çeşitli sonuçlarıyla zarar verecektir. Bunun için Ekonomi Yönetiminin ve Merkez Bankası'nın dünyada likiditenin bollaşacağı, ülkemize sıcak para girişinin artabileceği yeni dönemde, ihracatçıya zarar vermeyen, tüketim artarken, ithalatı frenleyen, sıcak para girişini dengeleyen önlemlerle piyasaya 2013 yılı için öngörülerini ve yol göstericiliğini sunmaları gerekir. Bunun adımları içersinde ise içerde üretimi artırıcı mikro reformlar yer alır… Merkez'in bugünkü açıklamarı da bu açıdan önemli ve yön gösterici olacaktır.
Yazara Ait Diğer Yazılar
Tüm Yazılar