Merkezin kararlarının verdiği sonuçlar…

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Geçen yılın Nisan ayından bu yana döviz ve TL hesaplarda munzam karşılıkları 8 kez artırarak piyasayı soğutma yolunda önlem alan Merkez Bankası'nın kararlarının 1 yıl sonraki sonuçları, vadeli mevduata 1 aya kadar olanların üç aya yönelmesinde somut bir gelişme olduğunu ortaya koyuyor. Buna karşın kredi hacminde genişlemenin önlenmesi ve yabancı portföyünün genişlemesinde şimdiye kadar önemli yansıma olmadığını gösteriyor.

Arkadaşımız Naki Bakır, Merkez Bankası'nın küresel krizin ardından Nisan 2010 tarihinden başlayarak munzam karşılıkları artırarak yaptığı soğutma operasyonlarının sonuçlarını ele alan bir çalışma yapmış. Merkez Bankasının 2010 Nisan'ından bu yana TL ve döviz hesaplarının munzam karşılıklarını 8 kez arttırdığını, bunun sonucunda son yıl içersinde piyasadan toplam 43.2 milyar TL ve 4.3 milyar dolar çektiğini, bunun yaklaşık 50 milyar TL'ye denk geldiği hesabını yapıyor.

Merkez Bankası bu kararları alırken bazı sonuçları olabileceğini bekliyordu:

-Bankaların hızla artan kredilerine fren getirerek piyasadaki tüketim artışını kontrol altına almak amaçlardan birisiydi.

Bu kararların başlangıcından 2010 Nisan'ından bu yana toplam kredi hacminde 151 milyar TL'lik yüzde 40.4'lük bir artış kaydedilmiş. Geçen yılın ilk dört ayında 15 Nisan'a kadar 31.9 milyarlık yüzde 9.5 'luk bir kredi genişlemesi olmuşken bu yılın aynı döneminde 40.6 milyarlık yüzde 8.4'lük bir genişleme olmuş. Miktar olarak artış gözlenmesine karşın oran olarak yüzde 1.1'lik bir gerileme yaşanmış. Bu  bu alanda çok hafif bir fren söz konusu  olduğunu ortaya koyuyor.

-Merkez Bankası Munzam artışlarıyla piyasadan 50 milyar lira çekerken, Açık Piyasa işlemleriyle de aynı dönemde piyasayı 50 milyar liralık fonlamış.

Bu bu alanda dengeli davranıldığını ortaya koyuyor.

-Kararların bir başka beklenen sonucu da sıcak para girişine fren sağlamaktı.

Geçen yıl Nisan ayında yabancıların İMKB portföyleri 54 milyar 93 milyon dolar, DİBS portföyleri de 24 milyar 984 milyon dolardı. Toplam yabancı portföyü 79 milyar 077 milyon dolardı. Bu Nisan da bir yıl sonra, toplam yabancı bono-tahvil portföyleri yüzde 36.6 artışla 108 milyar 538 milyon dolara yükselmiş durumda. Yabancıların hisse portföyü yüzde 16 artarken, bono portföyleri yüzde 83 artmış gözüküyor. Burada önemli bir frenin tutuğunu söyleyebilmek şimdilik söz konusu değil.

-Kararların bir başka amacı da mevduatlarda vade uzatılmasıydı.

Geçen Nisan ayında vadesi mevduatın oranı yüzde 14.5 iken, BDDK'nın açıkladığı bu yıl Şubat ayı sonuçlarında bu yılda vadesiz mevduat oranın 1 puanlık artışla yüzde 15.8'e çıktığını görüyoruz.  Geçen yıl Nisan ayında toplam içinde yüzde 31 oranında olan 1 aya kadar vadeli mevduat oranında ise yüzde 8.5'luk bir gerileme söz konusu.  Buna karşılık 1-3 ay arası vadeli mevduat oranı yüzde 46'dan yüzde 52.2'ye yükselmiş durumda. Kararlara bağlı olarak vadelerin uzatılması konusundaki beklenti bu vadelerde olumlu sonuç vermiş durumda. Ancak, henüz daha uzun vadelere yönelme söz konusu değil.

Kararların kurlara etkisinin de olmadığını görüyoruz. Geçen yıl Nisan ayında 1.48 TL olan dolar 10. Ayda bir ara 1.40'ın altını görmesine karşın, 1.40-1.50 bandında seyretmiş, bugünlerde de 1.51'ler seviyesinde.

Doların değerlenmemesi,  ihracatta kriz öncesi rakamlara ulaşmamıza karşın, ithalatın daha hızlı artması ve dış ticaret sürmesi sonucunu beraberinde getirdi. Kararlar bu yanıyla da olumlu bir sonuç vermedi.

Görüldüğü gibi, Merkez Bankasının soğutma kararları sıcak paranın daha hızlı artmasına ve kredi hacmi genişlemesinin daha da büyümesine belki belli oranda fren oldu. Ancak, şu anda tek somut sonuç 1 aya kadar vadeli mevduatın 3 aylığa kayması olarak görülüyor. Belki önümüzdeki dönemde kararların faz farkıyla yansıması gündeme gelecektir, belki de yeni önlemlerle desteklenerek soğutma işlemleri sürdürülecektir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar