Merkezden mesajlar…
Serhan Yenigün / Finansinvest
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) dünkü toplantısında üst üste üçüncü ayda da faiz değişikliğine gitmedi. Beklentilere paralel olan bu karar sürpriz değil. Ancak, Banka'nın kısa vadeli TL ve yabancı para zorunlu karşılık oranlarında arıtırma gitmesi beklenmeyen bir gelişmeydi. Bu kararların ne anlama geldiğini ve piyasalarımızda yaratabileceği olası etkilere kısaca bakacağız. Ancak, önce PPK'nın genel değerlemelerine biraz kulak verelim.
PPK dünkü kararının ardından yayınlanan tek sayfalık karar metninde şu vurguları yapıyordu. i) Son dönemde açıklanan veriler iktisadi faaliyetin 2010 yılının son çeyreğindeki güçlü artıştan sonra daha ılımlı bir büyüme eğilimine girdiğini gösteriyor. ii) İç talep gücünü koruyor, dış talep ise göreli olarak daha zayıf. iii) İstihdam koşullarında iyileşme sürüyor, ancak işsizlik hala yüksek. iv) Petrol fiyatlarındaki artışın gecikmeli yansıması ve baz etkisi nedeniyle enflasyon kısa vadede yükselecek. Yılı ise %5,5 olan hedefin bir miktar üzerinde tamamlayacağı tahmin ediliyor. v) Petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki artışların birincil etkilerine Merkez Bankası tarafından tepki verilmeyecek, ancak ikincil etkiler yakından izlenecek. Bu etkilerin fiyatlama davranışlarında bozulma yaratmasına izin verilmeyeceğini belirtiyor. vi) Kasım ayından bu yana alınan tedbirlerin yılın ikinci çeyreğinden itibaren krediler ve iç talep üzerinde etkilerinin belirginleşmesi bekleniyor. vii) Bununla birlikte Kurul, iç ve dış talebi dengeleyerek makro finansal riskleri azaltmak için kısa vadeli yabancı para ve Türk lirası zorunlu karşılık oranlarının sınırlı oranda artırılmasının faydalı olacağı değerlendirmesinde bulunuyor. viii) Kurul, bu değerlendirmeler doğrultusunda fiyat istikrarına ve finansal istikrara ilişkin risklerin azaltılması açısından; düşük düzeyde politika faizi, geniş faiz koridoru ve yüksek zorunlu karşılık oranlarından oluşan politika bileşiminin sıkılaştırıcı yöndeki etkilerinin yakından izleneceğini ve gerekli görüldüğü takdirde aynı doğrultuda ilave tedbirlerin alınmasının uygun olacağını belirtiyor.
Para Politikası Kurulu'nun yukarıdaki değerlendirmelerinde büyüme dinamikleri, istihdam veya enflasyon gibi genel ekonomik görünümlere ilişkin bilinmedik bir söylem yok. Ancak, zorunlu karşılık oranlarının artırılması yönündeki ifadeler ve sonrasında kısa vadeli yerli ve yabancı para zorunlu karşılık oranlarının artırılması sürpriz oldu. Merkez Bankası, bu artırımlar sonucunda yurtiçinde piyasadan yaklaşık 1,4 milyar ABD doları ve 1,5 milyar Türk Lirası likidite çekileceği hesaplanıyor. TL likiditesinin MB'nin önceki kararları ile yaklaşık 40 milyar TL daraltırldığı düşünülürse son kararların çok büyük bir etkisi olmasını beklememek gerekir. Ancak, Banka'nın yabancı para zorunlu karşılık oranlarını artırması ve gelecek aylarda da benzer kararlar alabileceği yönünde sinyaller vermesi son bir buçuk aydır güçlü seyreden TL'nin zayıflamasına neden olabilir. Alınan kararların tahvil-bono piyaslarına yansıması ise sınırlı görünüyor.