Merkez'in hakkı Merkez'e
Türkiye piyasalarında yeni bir iyimserlik dalgası yaşanıyor. Türk lirası güçlenmeye devam ediyor. Borsa 2009 yılında gördüğü en yüksek seviyeleri aştı. Tahvil piyasası yeni zirveler yapıyor.
Piyasalardaki yükselişte ABD ekonomisinde ikinci çeyrek karlarının beklentilerden yüksek gelmesi ve ekonomik göstergelerdeki iyileşme nedeniyle dünya piyasalarında risk iştahındaki artış önemli rol oynadı. Uygulanan genişleyici para ve maliye politikaları sayesinde Çin ekonomisinin hızlı büyümesini sürdürmesi küresel piyasalara moral verdi.
Ama Türkiye piyasalarının diğer gelişmekte olan ülkelere göre çok daha iyi performans göstermesinde asıl belirleyici olan Merkez Bankası Başkanı Yılmaz'ın yeni enflasyon raporunu kamuoyuna tanıtmak için yaptığı konuşmada verdiği mesajlardı.
Para politikası faizlerini bir miktar daha aşağı indirdikleri ve 2010 yılı sonuna kadar artırmadıkları ana senaryoda bile kısa ve orta vadeli enflasyon hedeflerini tutturma ihtimallerinin yüksek olduğunu söyleyen Başkan Yılmaz'ın sözleri piyasalara bomba gibi düştü.
Tahvil oranlarında başlayan gerileme banka hisselerini ve dayanıklı tüketim mali üreten şirketleri hareketlendirerek borsayı yeni zirvelere taşıdı. Faiz oranlarındaki gerileme nedeniyle cazibesi azalan Türk lirası bile küresel risk iştahındaki artışa paralel değer kazandı.
Küresel krizle birlikte dünyanın uzun süreli bir düşük büyüme düşük enflasyon dönemine girdiğini ve bu ortamda faiz oranlarının düşmesi gerektiğini uzun süredir savunan bir iktisatçı olarak Merkez Bankası'nın öngörülerine katılıyor ve aldıkları cesur kararlar nedeniyle Para Politikası Kurulu üyelerini kutluyorum.
Ama Merkez Bankası faiz oranlarını indirmeye devam edecek diye borsada yeni zirveleri zorlayan yatırımcılara bir uyarım var.
Merkez Bankası ekonomi yavaş büyüyeceği ve enflasyon gerilemeye devam edeceği için faiz oranlarını düşük utacağını açıkladı.
Merkez Bankası öngörülerinde haklı çıkarsa düşük büyüme ortamını sevmeyen borsada fiyatların gerilemesi gerekir.
Yok eğer Merkez Bankası'nın tahminleri tutmaz ve Türkiye ekonomisi hızlı bir büyüme temposuna girerse bu durumda para politikası faizlerinde sert bir yükseliş olacağından kuşkunuz olmasın.
Yazımı eski Merkez Bankası yöneticilerinden duyduğum bir anekdotla bitireyim. Enflasyonu düşürmek için düzenli olarak yüksek faiz uygulayan bir Merkez Bankası zamanın ekonomi bakanı tarafından "Siz faiz artırdıkça ekonomide işler kötü gidiyor ve endeks sürekli düşüyor" sözleriyle eleştirilir. Merkez Bankası yöneticisi "Bizim endeksimiz enflasyon endeksidir ve düşmesinden memnun oluruz" der. İki yetkilinin de görevde olduğu sonraki bir kaç sene boyunca borsa endeksi düşmeye devam eder.