Merkez “topu ortaladı”

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Ekonomi tartışmalarında “ Piyasacılar” (finans kesimi temsilcileri) öne çıkıyor. 

Piyasacılar aylardır, FED (Amerikan Merkez Bankası) faizi artırdı-artıracak tartışmalarını sürdürdü. 

FED faizi artırınca da ardından Merkez Bankası faizi ne kadar artıracak tartışmaları başladı. 

Merkez Bankası ise “topu ortaladı.” Faizlerde değişiklik yapmadı. Piyasa hemen hırçınlaştı. Dolar fiyatı arttı. Hırçınlığa bağlı artış normalleşir. Ama anlaşıldığı kadar “Piyasa”nın faiz tartışmaları sona ermeyecek. 

Gerçekçi olalım, faiz önemlidir ama, Türk ekonomisinin bugün için tek sorunu faiz değildir. Merkez Bankası’nın faiz kararı ile ekonominin rahatlaması imkansızdır. 

Merkez’in mevcut faiz oranlarında değişikliğe gitmemesi bundan sonra faizi indirmeyeceği veya yükseltmeyeceği anlamına gelmez. Merkez Bankası’nın dokunmadığı faiz oranları, “Tabelada yazılı olan faiz oranları”dır. Merkez Bankası o tabelada yazılı iki faiz oranıyla oynayarak faizi istediği kadar ucuzlatma veya artırma şansına sahip. 

Hatırlatmakta yarar var: Merkez Bankası faizi, bankalar para sıkıntısı duyduklarında Merkez’den borçlanma zorunda kaldıklarında uygulanan faiz oranı. 

Bankaların ana kaynağı mevduat ve dışarıdan buldukları döviz kredileri. Bankaların mevduat kaynağı 1.2 trilyon TL. Merkez Bankası’ndan aldıkları borç 90-100 milyar TL. Bankalar için esas maliyet mevduat maliyeti. Ama Merkez’in faizi mevduat faizlerinin inip çıkmasına yol açtığından tüm maliyetleri etkiliyor. 

Merkez’in esas faizi yüzde 7.5. Buna politika faizi deniliyor. Yükseltilmesi beklenen faiz bu. Bu faiz (Buna tabela faizi diyelim) Merkez’in bankalara 1 hafta vade ile borç verirken uygulayacağı en yüksek faiz. Ne var ki, bir başka faiz (tabela faizi) daha var. O da bankalara gecelik borç verme faizi. Onun da sınırı 10.75. Merkez, bankalara borç verirken borcun bir kısmını yüzde 7.50 faiz ile bir kısmını yüzde 10.75 faiz ile veriyor. Ortalama faizi yüzde 9.0’a getiriyor. (Gerekirse yüzde 10.75’e kadar yükseltebilir.) 

Faiz artışı bekleyenler, 7.50 olan politika faizinin, Merkez’in bankalara para kullandırdığı faize, yüzde 9.0’a yükseltilmesini bekliyorlardı. Daha doğrusu istiyorlardı. 

Ha “Ali Veli”.. Ha “Veli Ali”... Ne fark eder? Görülüyor ki, Merkez tabela faizlerine dokunmadan da faizi yükseltebiliyor. 

ABD Merkez Bankası faizi artırdı. Artırdığı faiz 0.25 tavan faizi idi. Banka istese de o tavanın üzerine çıkamıyordu. Bizde politika faizi tavanı yüzde 7.50 ama, Merkez isterse bu tavanın üzerine yüzde 10.75’e kadar çıkabiliyor. İlla da yüzde 7.50’lik tavanı artırma zorunluluğu yok. 

Piyasa (daha doğrusu finans çevreleri) Merkez’in faiz artırımının döviz girişlerinde rahatlamaya yol açacağını, döviz fiyatındaki artışı sınırlayacağını iddia ediyorlar. 

Ne var ki, anlaşıldığı kadarı ile Hükümet’in ve Merkez’in önümüzdeki dönem için “ortak politikaları”, ucuz faiz, yüksek döviz fiyatı politikası”. 

Önümüzdeki günlerde “Merkez faizi yükseltmedi” diye, faizler ucuzlamayacak. Merkez, bankalara verdiği paranın faizini artırmaya devam edecek. Bankalar maliyet artışı nedeniyle kredi faizini yükseltecek. 

Yatırımcı, üretici, tüketici kredi kullandığında daha yüksek faiz ödeyecek. Faizin yüksek olması nedeniyle artan maliyetler fiyatları artıracak. Enflasyonu aşağıya çekme imkanı kalmayacak. 

Bu arada doların fiyatı nereye kadar gider? Kimse bilemez.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018