Merkez ne şişi yaktı, ne kebabı, yalnızca piyasadaki gazı aldı

Merkez Bankası'nın günlerdir beklenen, hele hele özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Ey Merkez Bankası" çıkışıyla daha da bir önem kazanan Para Politikası Kurulu toplantısından herkesi memnun edebilecek ya da başka bir ifadeyle kimseyi rahatsız etmeyecek bir karar çıktı. Merkez Bankası, haftalık repo faizini yarım puan aşağı çekerek yüzde 8.25'ten yüzde 7.75'e indirdi. 

Merkez Bankası faizi sabit tutsa da sürpriz değildi, bu indirim de sürpriz olmadı. Çok daha büyük oranlı bir indirim olsaydı, 1 puan ya da daha fazla, elbette bu sürpriz sayılabilirdi.

Haftalık repo faizi yarım puan indirilirken, gecelik borç alma faizi yüzde 7.50'de, borç verme faizi ise yüzde 11.25'te sabit tutuldu.

Merkez Bankası'nın haftalık repo faizini yarım puan indirmesinin piyasalar açısından pratik bir etkisi olacağı beklenmiyor. İşte o yüzden diyoruz ya bu kararla piyasanın gazı alınmış oldu, diye. 

Faiz sabit tutulduğu takdirde çok daha büyük eleştirilere maruz kalacak olan Merkez Bankası, aslında piyasalara pek de etkisi olmayacak "en zararsız" faizi aşağı çekerek, görüntüyü kurtarmış oldu.

Para Politikası Kurulu toplantısından sonra yapılan açıklamada, para politikasındaki sıkı duruş ve alınan makro ihtiyati önlemlerin enflasyonu, özellikle de enerji ve gıda dışı enflasyonu olumlu yönde etkilediği belirtildi. Ayrıca, başta petrol olmak üzere düşen emtia fiyatlarının enflasyonu destelediğine vurgu yapılan açıklamada, "Bu olumlu gelişmeleri değerlendiren Kurul, bir haftalık repo faizinde ölçülü bir indirim yapılmasına karar vermiştir" denildi. 

İndirimin devamı enflasyona bağlı

Açıklamada, enflasyonun yıl ortasında hedefle uyumlu seviyelere geleceğinin öngörüldüğü, bununla birlikte enflasyondaki düşüşün kalıcı olması için para politikasındaki temkinli yaklaşımın gerekli olduğu vurgulandı. Para Politikası Kurulu'nun açıklamasında daha sonra şu görüşlere yer verildi: 

"Bu çerçevede, önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümündeki iyileşmenin hızına bağlı olacaktır. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlar yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir."

Yapısal reforma vurgu

Dünkü toplantıya ilişkin açıklamada, bu açıklamalara ilk kez geçen ay giren siyasilere dönük mesaja yine yer verildi. Açıklamada, "Kurul, açıklanan yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğini değerlendirmiştir" denildi.
Bu mesajın anlamı çok açık. Merkez Bankası, örtülü biçimde "Büyümek için, yani yatırım için, üretim için faiz tek başına belirleyici değildir, yapısal reform da gerekiyor ve onu yapacak olan da biz değiliz" diyor.