Merkez döviz piyasasına müdahale etti…

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

Banu ERİŞ / Finansinvest

Türk Lirası makro ekonomik ve siyasi istikrara bağlı olarak özellikle son iki yılda oldukça stabil bir seyir izlemekteydi. Bu dönemde önceki sert volatilitenin yaşanmadığını, USD/TL kurunun 1,80 ekseninde, EUR/TL kurunun 2,30-2,40 aralığında dalgalandığını, döviz sepetinin (%50 EUR+%50 USD) de 2,10'un altında kaldığını gözlemledik. Kasım ayında Fitch, Mayıs ayında ise Moody's tarafından kredi notumuzun yatırım yapılabilir ülke statüsüne yükseltilmesi sonrasında ise uzun süredir beklenti yaratan ve piyasaları destekleyen bir durumun gerçekleşmesiyle TL ve TL varlıklar kar satışlarına maruz kaldı. Geçtiğimiz günlerde siyasi risk faktörünün artması da TL'deki değer kaybını hızlandırdı.
ABD ve Avrupa'nın likidite desteklerini azaltması yönündeki endişeler gelişmekte olan ülkelerden (GOÜ) sermaye çıkışı eğiliminin artmasına neden olurken, Türkiye ile aynı grupta yer alan Brezilya, Güney Afrika, Hindistan gibi GOÜ para birimleri de bu dönemde dolar karşısında değer kaybetmekte. Bu para birimlerine karşı göreceli olarak dirençli olsa da, TL'nin hızlı değer kaybı enflasyon ve cari açık riskinin artması açısından endişe yaratıyor. Özellikle döviz sepetinin 2,20 seviyesini aşmasıyla birlikte Merkez Bankası beklenen müdahaleyi gerçekleştirdi. TCMB geçtiğimiz Salı günü "döviz piyasasındaki aşırı oynaklığın fiyat istikrarı ve finansal istikrar üzerindeki olası etkilerini gidermek amacıyla gerekli görülen günlerde kısa süreli ek parasal sıkılaştırma uygulamalarının başlatılmasına karar verildiğini" açıkladı. Banka aynı gün 5 ayrı ihale ile piyasaya 250 milyon dolarlık satış gerçekleştirdi ve bir hafta vadeli repo ihalesi açmayarak TL likiditesini sıkıştırdı. TCMB Başkanı Erdem Başçı hafta ortasında yaptığı açıklamada ek sıkılaştırmanın yeterli olduğunu, faiz koridorunun üst bandında artırıma ihtiyaç olmadığını ve gerekli görülmesi halinde ek sıkılaştırmanın ve döviz satım ihalelerinin süreceğini belirtti. Bununla birlikte USD/TL 1,91'den 1,87, EUR/TL ise 2,53'ten 2,50 civarına geriledi.
Önceki tecrübelere baktığımızda özellikle risk iştahının zayıf olduğu ve yabancı çıkışının görüldüğü dönemlerde döviz satım ihalelerinin piyasa üzerindeki etkisinin sınırlı kaldığını söyleyebiliriz. Buna paralel döviz kurlarında belirgin bir gevşeme beklememekle birlikte siyasi risklere bağlı olarak ivmelenen yukarı yönlü eğilimin hız kesebileceğini düşünüyoruz. Bu ortamda Merkez Bankası faiz indirimlerine ara verecektir. Kısa vadede Merkez Bankası likidite önlemleri ve müdahaleleri ile TL'deki dalgalanmaları kontrol altına almaya çalışacaktır. Orta vadede ise ekonomik göstergelerin göreceli güçlü seyri ve "yatırım yapılabilir" notunun da desteğiyle TL yeniden güçlenebilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017