Merkez Bankası’nın yerinde olmak istemezdim

Emrah LAFÇI
Emrah LAFÇI Ekonominin Doğası [email protected]

2025 için Türkiye ekonomisinin tartış­masız en önemli konusu enflasyonla mücadeleye ilişkin alınan neticeler ola­caktır. Bu mücadelede başarısız olunma­sı durumunda ekonomi yönetimi üstün­deki baskılar muhtemelen çok artacak.

Bu baskılar istisnasız her kesiminden gelecektir. Bazı muhtemel serzenişler;

-Halk: “Bu kadar zamandır kemer sıkıyoruz, hala enflasyonu düşüremedi­niz.”

Reel Sektör: “Enflasyonla mücadele için faizleri bu kadar uzun süre yüksek tuttunuz, finansmana erişemez olduk, hala bir başarı yok ortada.”

-İhracatçı – Turizmci: “Enflasyonu düşürmek için kuru bu kadar fazla baskı­ladınız, mallarımız dolar bazında pahalı­landı, rekabet gücümüzü kaybettik, hala kuru baskılamaya devam ediyorsunuz!”

-Siyasetçi: “Uyguladığınız politika toplumun bütün kesimlerini ekonomik olarak kötüleştirdi, sandıkta bunun be­delini ben ödeyeceğim. Üstüne bir de enf­lasyon istediğimiz yere gelmedi.”

İşte bu yukarıdaki cümleleri duyma­mıza sebep olacak iki tane veri var. Bun­lar ocak ve şubat enflasyon oranları. Ara­lık enflasyonu malum beklentilerin al­tında geldi ve aylık %1.03 oldu ve yılı %44.38 oranıyla kapattık. Bu seviyede bir enflasyon oranına sahip ülke sayısı dünyada iki elin parmaklarını geçmez. Ve maalesef bu tamamen ev yapımı bir enflasyon. Kendimiz ettik, kendimiz bul­duk. Şimdi işte bu ev yapımı enflasyon nev-i şahsına münhasır olduğu için kul­lanılan klasik yöntemlerle başarıya ulaş­mak çok zor oluyor.

2021 Haziran dönüm noktası

Enflasyonda 2021 Haziran ayından önce başka bir evrendeydik, bu tarihten sonra paralel evrene geçtik. Faiz indirim­lerinin ve kredi genişlemesinin bunun en büyük sebebi olduğunu defalarca yazdım bu köşede. Onun için geriye doğru bakar­ken de çıkarım yapmakta zorlanıyoruz.

Ocak enflasyonunu beklerken geçmiş yıl­lardaki Ocak enflasyon ortalaması şu se­viyedeydi onun için şimdi de bu aralıkta olabilir şeklinde bir çıkarımda buluna­mıyoruz. Çünkü mesela son 3 yılın ocak ayı enflasyon ortalaması %8.15. Önceki 15 yılın ocak enflasyon ortalaması %1.21. Şimdi hangisini kerteriz alıp çıkarım ya­pacağız.

Cevap, hiçbiri. Çünkü toplumun farklı kesimlerinin uygulanan politikala­ra nasıl tepki vereceğini ekonomi yöneti­mi de kestiremiyor. Bu sebeple her enf­lasyon raporunda tahminler revize edili­yor, her rapor toplantısında Başkan, “Biz şu şekilde öngörmüştük ama gerçekle­şenler beklentimizden bir miktar saptı!” açıklaması yapıyor. Bir de bu sapma daha önce hiçbir ekonomi yönetiminin elinde olmayan bir araçla beraber gerçekleşiyor. O da kur üzerindeki tam kontrol ve baskı.

Baz etkisi yine yolda

2024 Ocak’ta enflasyon aylık %6.70, Şubat’taysa %4.53’tü. Bu yıl mesela ocak­ta %5, şubatta %4 enflasyon olsa yıllık enflasyonumuz %44.38’ten %41.35’e dü­şecek. Düşüş sebebi yine meşhur baz et­kisi. Bu durumda bakın enflasyon dü­şüyor, ne kadar başarılı olduk mu diye­ceğiz? Diyenler olabilir ama aylık %4-5 enflasyonlar net başarısızlıktır.

Bildiği­niz gibi asgari ücrete %30 zam yapıldı. Benim çevremdeki hizmet sektörü şir­ketlerinin hemen hepsi ürünlerine en az %30 zam yaptılar. Yeniden değerleme oranı da malum %43.93. Yani yönetilen yönlendirilen fiyatlarda bu seviyede bir artış var. Diğer taraftan kiranın geçmişe endeksli hesaplanması kaynaklı bir enf­lasyonist etkisi var. Konutlarda kira zam tavan oranı son 12 aylık ortalama TÜFE, o da %58.51. Şimdi hal böyleyken gönül rahatlığıyla Ocak’ta %5 enflasyon gelmez diyebiliyor musunuz?

Ben diyemiyorum. Ocak’ın sonunda da bir TCMB toplantı­sı var, ikinci toplantı da Mart’ın başında. TCMB için gerçek bir sınav dönemi. Şim­diye kadarki kısım işin kolay bölümüydü. Asıl mesele şimdi başlıyor. Ama yol uzun ve engebeli. Merkez Bankası toplantı sa­yısını 12’den 8’e indirdi. Elinde olsa 4’e indirmek bile isteyebilirdi bu zorlu şart­lar altında.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Bir beka meselesi: ekonomi 12 Aralık 2024