Merkez Bankası'nın gıda enflasyonu yanılgısı

Ali Ekber YILDIRIM
Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN [email protected]

Merkez Bankası'nın 2018 yılı ilk enflasyon raporu açıklandı. Hükümetle birlikte yüzde 5 olarak belirlenen 2017 enflasyon hedefi tutmadı. Hedefin iki katından da yüksek olan yüzde 11.92 olarak gerçekleşti. Gıda fiyatlarındaki artış ise, enflasyonun da üzerinde yüzde 13.79 oldu.
Raporda, enflasyonu artıran nedenler arasında tarım ve gıda fiyatları en önemli etkenlerden biri olarak gösteriliyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya'nın "2018 Enflasyon Raporu'nu açıklarken yaptığı konuşma metnini, sunumu ve Merkez Bankası Kanunu gereği enflasyon hedefine ulaşılmamasının nedenlerini Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'e yazılı olarak bildirilen mektubu satır satır okuduğumuzda gıda fiyatları ile ilgili yapılan değerlendirmeleri şöyle özetleyebiliriz:

1- Tüketici enflasyonu 2017 yılsonunda yüzde 11,92 ile Ekim Enflasyon Raporu tahmininin üzerinde gerçekleşmiştir. Benzer şekilde işlenmemiş gıda ve alkol-tütün dışı tüketici enflasyonu da öngörülenden daha yüksek seyretmiştir. Bu dönemde gıda enflasyonu yüzde 13.79’a ulaşarak öngörülerin önemli ölçüde üzerinde kalırken, Türk Lirası'ndaki hızlı değer kaybı ile uluslararası petrol ve diğer girdi fiyatlarındaki belirgin artış da enflasyon üzerinde belirleyici olmuştur.

2- Yılın üçüncü çeyreğinde olumlu bir görünüm çizen işlenmemiş gıda grubu yıllık enflasyonu, son çeyrekte taze meyve ve sebze grubu öncülüğünde 0.59 puan yükselerek yüzde 15.55 olmuştur. Mevsimsellikten arındırılmış taze meyve ve sebze fiyatlarının son çeyrek boyunca yükseldiği izlenmiştir. Diğer taraftan, bu çeyrekte diğer işlenmemiş gıda fiyatları, alınan tedbirlerin etkisiyle düşen et fiyatlarına bağlı olarak sınırlı bir oranda artmıştır.

Çiğ süt fiyatı enflasyonu artırdı iddiası

3- İşlenmiş gıda enflasyonu son çeyrekte 1.71 puan artarak yüzde 12.20’ye ulaşmış ve bu dönemde gıda enflasyonundaki yükselişin ana belirleyicisi olmuştur. İşlenmiş gıda enflasyonundaki yukarı yönlü seyirde peynir ve diğer süt ürünleri ile katı sıvı yağlar öne çıkmıştır. Çiğ süt alım fiyatlarındaki artışlar gerek işlenmiş gerekse işlenmemiş gıda kanalıyla gıda enflasyonunu olumsuz yönde etkilemiştir.

4- Türk Lirası'ndaki değer kaybı, katı ve sıvı yağlar gibi ithal içeriği yüksek gıda kalemlerinde fiyat artışlarına yol açmıştır.

5- Öte yandan, gerileyen kırmızı et fiyatlarına istinaden bu çeyrekte işlenmiş et ürünleri fiyatları gerilemiştir.

6- Taze meyve ve sebze dışı gıda enflasyonunda, olumsuz arz şokları, Türk Lirası'ndaki değer kaybı, iç talepteki güçlü seyir ve turizmdeki toparlanmanın etkisiyle yılbaşından bu yana devam eden artış eğilimi yılın dördüncü çeyreğinde son bulmuştur. Böylece, bu grupta yıllık enflasyon 1.58 puan azalarak yüzde 11.13 olarak gerçekleşmiştir.

Üretici fiyatlarındaki artış yüzde 17.30 oldu

7- Tarım ürünleri üretici fiyatları, yılın son çeyreğinde yüzde 6.23 oranında artmış ve grup yıllık enflasyonu 5.82 puan yükselerek yüzde 17.30 olmuştur. Bu dönemde, yıllık enflasyon domates, limon, havuç, muz gibi meyve ve sebze ürünleri ile Antep fıstığı ve fındık gibi kuruyemişlerde bir önceki çeyreğe kıyasla yükselmiştir. Bu ürünlerin tüketici fiyatlarında da benzer şekilde yıllık enflasyonların yükseldiği izlenmiştir.

8- Üretici ve tüketici fiyatları arasında benzer bir eğilim çeltik ile pirinç arasında da kaydedilmiştir.

9- 2017 yılı boyunca kademeli artışlar kaydeden süt üretici fiyatları bu çeyrekte de yüzde 5.43 ile yüksek bir oranda artış göstermiştir. Bu gelişmeyle, peynir ve tereyağı gibi işlenmiş süt ürünlerinin tüketici fiyatları yükselmeye devam etmiştir.

10- Diğer taraftan, canlı hayvan fiyatları bir önceki çeyreğe kıyasla ılımlı artışlar kaydetmiş ve bu grupta fiyat artışları ivme kaybetmiştir.

11- Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi (Gıda Komitesi) gündemindeki tedbirler de dikkate alınarak, gıda enflasyonu varsayımı 2018 ve 2019 yılsonu için yüzde 7 olarak korunmuştur.

Gıda Komitesi kararları fiyatları artırıyor

Yukarıdaki değerlendirmelere bakıldığında Merkez Bankası ve elbette hükümetin uyguladığı politikanın gıda enflasyonunu düşürmede işe yaramadığı açıkça görülüyor.

Daha önce de defalarca dile getirdiğimiz gibi gıda fiyatlarını artıran temel nedenlerden birisi yüksek girdi fiyatları ve piyasa denetiminin yetersizliğidir. Yani üretim maliyetinin yüksek olmasıdır. Maliyetleri düşürmeden gıda fiyatları düşürülemez. Gıda Komitesi kararları ile ithalatta gümrük vergilerinin düşürülmesi veya sıfırlanması ile fiyatları düşürmek hayaldir. İthalat arttıkça çiftçi üretimden vazgeçiyor. Üretim azalınca fiyat artıyor. Bu sefer daha çok ithalat yapılması gerekiyor. Bu sarmal gıda fiyatlarının artmasında en önemli faktör. Fakat, bu göz ardı ediliyor.

Gıda enflasyonu için 2018 ve 2019 yılı için yapılan yüzde 7'lik artış tahmini de gerçekçi değil. Özellikle 2018'de kuraklığa bağlı üretimin düşmesi, ithalat politikası nedeniyle üreticinin üretimden çekilmesi, gıda enflasyonuna zirve yaptırabilir.

Özetle, yanlış teşhis yanlış sonuçlar doğuruyor. Gıda enflasyonu önlenmek isteniyorsa işe üretim sürecinden başlamak gerekiyor. Sadece fiyat ve ithalat odaklı bir politika ile gıda fiyatları düşmez, artar. Hükümet, Merkez Bankası ve Gıda Komitesi bu yanılgıdan vazgeçmeli.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar