Merkez Bankası’ndan sürpriz gelir mi?

Erkin IŞIK
Erkin IŞIK PARASAL EKONOMİ erkin.isik@dunya.com

TCMB, Mart ayındaki ara top­lantısında faiz üst bandın­da artış yapmış ve likidite ope­rasyonlarıyla bankalararası faizi %42.5’ten %46’ya yükseltmişti. Ya­rınki PPK toplantısında bu duru­mu kalıcı hale getirip getirmeye­ceği ve daha fazla faiz artışına kapı aralayıp aralamayacağı, hem tahvil hem de kredi faizlerinin seyri açı­sından önem taşıyor. Bu kararın te­mel belirleyicilerini inceledik.

Enflasyon beklentileri bozuldu

Enflasyonun orta ve uzun va­deli eğilimi açısından, enflasyon beklentileri belirleyici olmakta­dır. TCMB’nin finans sektörün­deki ekonomistlerle gerçekleş­tirdiği ve geçen hafta açıklanan Piyasa Katılımcıları Anketi’nden enflasyon beklentileri açısından olumlu sinyaller gelmedi.

Geçtiğimiz ay ortalarından iti­baren piyasalarda gözlenen dalga­lı seyirle birlikte, 2025 ve 2026 yıl sonu TÜFE beklentileri sırasıyla 1.9 ve 1.2 baz puan artarak %30.0 ve %20.3 seviyelerine yükseldi.

Kur tahminlerindeki yükselişin enflasyon beklentileri­ni yukarı yönlü etkiledi­ği görülüyor. Nitekim, yıl sonu Dolar/TL tahmini önceki aya göre %1.9 ar­tışla 43.6’ya, 12 ay sonra­sı tahmini ise %3.2 yük­selişle 45.85 seviyesine ulaştı.

Biz ise henüz bu yıl so­nu için %28, gelecek yıl sonu için %18 olan enf­lasyon tahminlerimizi revize et­medik. Enerji fiyatlarındaki düşüş ve yükselen faizlerle iç talepte olu­şabilecek yavaşlamanın bu süreci dengeleyeceğini düşünüyoruz.

Nisan enflasyonunda ilk gözlemler

TCMB, faiz kararında yakın dönem enflasyon gelişmelerini de dikkate almaktadır. Bu nokta­da, son açıklanan Mart enflasyo­nunun yanı sıra Nisan ayına iliş­kin fiyat gözlemleri ve enflasyon tahminleri de önem taşır.

Nisan ayına yönelik ilk enflas­yon gözlemlerimiz, TL’deki değer kaybı ve elektrik zammının etki­siyle aylık enflasyonun hızlandı­ğını teyit ediyor. Elektrik fiyatla­rına yapılan %25’lik zam, manşet enflasyonu yaklaşık 0.45 baz pu­an yukarı çekecektir. Buna karşın, Nisan başında petrol fiyatlarında gözlenen gerilemenin bu etkiyi kısmen dengelemesi bekleniyor. Yine de enerji fiyatlarında %5 ci­varı bir artış olacak gibi duruyor.

Gıda grubunda, Mart ayında sebze ve meyve fiyatlarında gö­rülen sert artışın ardından bir miktar düzeltme gözlemledik. Son haberlerde, kötü hava koşul­larının sebze-meyve fiyatlarını olumsuz etkileyebileceği belirtil­mektedir. Ancak biz, hal ve mar­ketlerden topladığımız fiyatlarda bu etkinin henüz yansımadığını gözlemliyoruz. Enflasyon ortala­ma fiyatlarla hesaplandığı için, bundan sonraki olası artışların etkisi büyük ölçüde bir sonraki aya kalacaktır.

Otomobil fiyatlarında belirgin artış

Kur geçişkenliği yüksek olan dayanıklı tüketim mallarından otomobil fiyatlarında belirgin bir artış görülürken, elektrikli eşya ve beyaz eşya fiyatlarındaki ar­tış henüz görece sınırlı kalmıştır. Mart ayında beklentilerin altında kalan giyim fiyatlarının ise mev­simsel etkilerle Nisan ve Mayıs aylarında belirgin bir artış gös­tereceğini öngörüyoruz. Giyim grubundaki son fiyat hareketle­ri, enflasyon açısından belirsizlik oluşturmaya devam etmektedir.

Hizmet sektöründe ise, lokanta fiyatlarındaki artışın bir miktar hızlandığı gözlemlenmektedir. Öte yandan, sözleşme yenileme­lerinin azalması ve kira artış ta­vanının düşmesiyle birlikte kira enflasyonundaki aylık yavaşla­manın sürmesini bekliyoruz.

Genel olarak, mevcut gösterge­ler aylık manşet ve çekirdek enf­lasyonun %3’ün biraz üzerinde gerçekleşeceğine işaret etmek­tedir. Bu durumda, Mart ayında %38.1 seviyesinde bulunan yıllık manşet enflasyonun büyük ölçü­de bu seviyelerde kalması muh­temel görünmektedir. Bu da TC­MB’yi faiz kararında, geçen ayki düşük enflasyon rakamı ile bir­likte, elini biraz rahatlatacaktır.

Döviz rezervleri öncelikte

Bu dönemde döviz rezervleri de TCMB’nin faiz kararı açısın­dan belirleyici olacaktır. TCM­B’nin Mart ortasından beri top­lam döviz satışının 46 milyar do­lara ulaştığını hesaplıyoruz.

Ancak bu veri, 9 Nisan işlemle­rini yansıtan analitik bilanço ve­rileri ile hesaplanmıştır. Bu ta­rihten sonra, global risk iştahın­daki toparlanma ile bir miktar alışa dönmüş olabilir.

Yakın dönemdeki enflasyon gö­rünümüne yönelik nispeten olum­lu görünüm ve döviz satışlarının durulma ihtimali ile TCMB’nin bu PPK toplantısında politika faizini artırmayacağını, ancak TL likidi­tesini sıkı tutarak bankalararası piyasa faizlerini enflasyon korido­runun üst bandı olan %46 seviye­sinde koruyacağını tahmin ediyo­ruz. Piyasa beklentisi de büyük öl­çüde bu yönde gözüküyor.

Önümüzdeki dönemde kur üzerindeki baskı daha da hafifler ve TCMB son dönemdeki yüksek döviz satışlarını geri almaya baş­larsa, TL likiditesini gevşeterek bankalararası faizleri tekrar po­litika faizi olan %42.5 seviyesi­ne çekmeye çalışacaktır. Bunun zaman alacağını düşünüyor ve bu nedenle politika faizindeki ilk in­dirimin Temmuz PPK toplantısı­na kalacağını tahmin ediyoruz.

Öte yandan, bu beklenti büyük ölçüde yurtiçi ve yurtdışı yatı­rımcı algısına ve döviz üzerin­deki baskının hafifleyip hafifle­meyeceğine bağlıdır. Swap hariç net rezervin, Şubat tasındaki 71 milyar dolardan, son günlerde 20 milyar dolar civarına gerilediği­ni hesaplıyoruz. Bu seviyenin da­ha da düşmesi halinde, rezervler üzerindeki baskıyı hafifletmek adına TCMB’nin faizlerde daha belirgin ve kalıcı bir artış yap­mak zorunda kalabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Trump senaryoları 12 Mart 2025