Merkez Bankası'nın işi neden zor?
Yılsonu beklentisi bütünüyle değişti. TCMB ne yapıyor? Üstüne binen politik baskılara Fed benzeri bir veri bağımlılığıyla yaklaşıyor. Amaç bağımsızlığı olmasa da araç bağımsızlığının altını çiziyor. Fed nominal faizlerini Taylor’a göre belirliyor. Taylor’a göre nominal faizler; enflasyon, hedef reel faiz, enflasyon açığı ve çıktı açığının fonksiyonu olarak ortaya çıkar.
Enflasyon, hedef enflasyondan fazlaysa, “enflasyon açığı”; çıktı düzeyi, potansiyel üretim düzeyinden düşükse “çıktı açığı” oluşmaktadır.
Hedef FED Nominal % =Enflasyon % + Hedef Reel Faiz % + Enflasyon Açığı + Çıktı Açığı
MB ciddi bir bağımsızlık mücadelesi veriyor. ECB, BOJ, SNB likidite pompası gibi çalışırken, fon akışlarının Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeleri tercih ediyor olduğu görülüyor. Yabancı ilgisi, kurların lehimize çalışmasını temin ediyor.
Neden 4 Şubat 2015 bir acil toplantı gereksinim tarihi olarak duyuruluyor. Bu durumda “TCMB trader gibi davranıyor” eleştirilerinin önüne geçilemiyor. Ancak piyasa dostu olmak olumlu bir gelişmedir. Merkez bankacılığının yeni yüzüdür.
Kurların volatilitesi arttıkça, TCMB de aynı hızla, günlük fonlamasındaki ağırlıklı ortalama maliyetini sıkılaştırıyor. Tüm bu gelişmeler, reel sektörü olumsuz etkileyebilecek bir kur farkı zararını öne çıkartır.
Hedef FED nominali, enflasyon ve reel faiz beklentilerini gizliyor. Bağımsızlık demek, araç bağımsızlığını gerektiğinde kullanabilmek demektir. Amaç bağımsızlığı meclis yetkisinde olan TCMB, demokrasilerdeki hesap verilebilirlik kriterini yerine getirebilmek adına yetkiyi siyasilerde toplar.
TCMB faize ne yapabilir?
Koridorla oynayabilir. Üst bant bankalar kredi maliyetini etkilerken, alt bant mevduat maliyetini tanımlar. TCMB koridorda üst bandı aşağı çekebilir ve simetrik takipten uzak kalabilir.
Ocak enflasyonu yüzde 1.1 gerçekleşmesiyle, bekleyişlerin bir anda 2015 sonu için yüzde 7 tabanına oturduğuna tanık olduk. Enflasyonu savunmak sadece para politikasıyla TCMB’ye düşmüyor. Para politikası kadar, maliye politikası da hedeflenen enflasyondan sapmaya karşı sorumludur. Gıda fiyatlarındaki üretici market fiyatı farkı, yüzde 443 farklara ulaşmış bir ekonomide, sadece Merkez Bankası ve para politikaları sorumlu tutulmamalıdır. Yukarıdaki Taylor kuralı hedeflenen enflasyona önem veriyor. Bunun temini de “bağımsız Merkez Bankası Başkanı” olabilmekten geçiyor.