Merkez Bankası'nın enflasyon kaygısı

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Merkez Bankası, 2011 enflasyon tahminini yukarı yönlü revize etti. Enflasyon hedefi yüzde 5.5 düzeyinde sabit tutularak ilk enflasyon raporu kapsamında tahmin yüzde 5.9'a çıkarılmıştı. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı tarafından dün açıklanan yılın ikinci enflasyon raporunda tahmin yüzde 6.9 olarak değiştirildi. Merkez Bankası artık 2011 enflasyonunu orta noktası yüzde 6.9 olmak üzere yüzde 5.6 ile yüzde 8.2 arasında bekliyor. 2012 enflasyonu ise orta noktası yüzde 5.2 olmak üzere yüzde 3.4 ile yüzde 7 arasında tahmin ediliyor. Merkez Bankası, enflasyonun orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını öngörüyor.

Enflasyon tahmininin yukarı çekilmesinin iki nedeni var. Bu nedenlerden biri, petrol ve diğer ithalat fiyatlarının, arz yönlü gelişmeler nedeniyle tahminlerin çok üstünde seyrediyor olması. Ocak ayı enflasyon raporunda 95 dolar olarak öngörülen petrolün varil fiyatı, dün açıklanan rapor çerçevesinde artık 115 dolar olarak tahmin ediliyor. İthalat fiyatlarındaki yıllık ortalama değişim oranı beklentisi de yüzde 10.9'dan yüzde 16.2'ye çıkarıldı. Merkez Bankası'na göre, petrol ve diğer ithalat fiyatlarındaki bu artışlar, enflasyon tahmininin 0.5 puan artırılmasını gerektirdi.

Enflasyon tahminini yukarı iten bir diğer etken ise kamuoyunun gözünden neredeyse tümüyle kaçan ya da üstünde fazla durulmayan kumaş ve hazır giyimdeki gümrük vergisi artışı. Merkez Bankası, bu vergi artışının da enflasyona yukarı yönlü olmak üzere 0.5 puan etki edeceğini hesaplıyor.

Yüzde 6.9 da zor gibi

Enflasyon tahmini bir puan yükseltilerek yüzde 6.9'a çıkarıldı çıkarılmasına ama, bu düzeyi yakalamanın da pek kolay olmadığına dikkat çekiliyor. Merkez Bankası Başkanı Başçı, yüzde 6.9'un "2011 yılının ikinci yarısında sınırlı ölçüde ilave bir parasal sıkılaştırmaya gidilerek yılsonunda kredi büyüme hızının yüzde 20-25 aralığına getirildiği varsayımı altında" tahmin edildiğini vurguladı.

Mesaj çok açık… Yüzde 6.9'luk enflasyonda kalmak, 2011 yılı kredi büyüme hızı yüzde 20-25 aralığına çekilebildiği takdirde mümkün olacak. Eğer mevcut önlemlerin kredi büyüme hızının bu düzeye doğru ineceğine yetmeyeceği görülürse, yılın ikinci yarısında sınırlı ölçüde ek parasal sıkılaştırmaya gidilecek. Yani ne öngörüldüğü açık, zorunlu karşılıklarda yeni bir artış söz konusu olabilecek.

Bu cümlede bir mesaj daha var. Ne diyor Başçı: "Yılın ikinci yarısında sınırlı ölçüde ilave bir parasal sıkılaştırmaya gidilerek…" Yani, bu ifadeden, şu anki koşullarda yılın ikinci yarısından önce bir parasal sıkılaştırma adımının gündeme gelmeyeceği anlaşılıyor. Ama bir kez daha vurgulayalım; yeni bir adım "şu anki koşullarda" söz konusu olmayacak gibi görünüyor.

Şimdiye kadar hep vurgulandığı, Başkan Başçı'nın da dün bir soru üzerine açıkladığı gibi, Merkez Bankası gelişmelere göre gerek zorunlu karşılık, gerekse faiz politikasında değişiklikler yapabilecek. Elbette bu iki konuda da bir katılık söz konusu değil.

Kredi artışına sıkı fren!

Yüzde 6.9'un gerçekleşmesi için yıllık kredi artış hızının yüzde 20-25'e indirilmesinin öngörüldüğünü, hatta bunun yüzde 6.9'u tutturabilmek için bir zorunluluk gibi görüldüğünü belirttik. Peki, yıllık kredi artış hızını yüzde 20-25 aralığına çekmek, bundan sonrasına ilişkin nasıl bir hareket alanı bırakıyor bize? Merkez Bankası verilerinden, kredilerdeki son duruma bakalım.

Mevduat bankalarının yurtiçi kredileri, geçen yılın nisan ayı ortasında 319 milyar lira düzeyinde bulunuyordu. Bir yıl sonra bu yılın nisan ayı ortasında ise yurtiçi krediler 460 milyar lira düzeyinde. Yani son bir yılda yüzde 44 artış var.

Ancak önemli olan 2011 yılı artışı. Geçen yılın sonundaki kredi hacmi 421 milyar liraydı. Merkez Bankası ne diyor; yılın tümündeki kredi artışı yüzde 20-25 aralığına çekilmeli. Yani, 2010 sonunda 421 milyar lira olan kredi hacmi, 2011 sonunda yüzde 20-25 artışla 505-526 milyar arasında bir yerde tutulmalı. Bu yıl nisan ortasındaki kredi hacmini verdik, gelinen düzey 460 milyar lira. Yani, şu durumda nisan ortasından yılsonuna kadar olan yedi buçuk aylık dönemde kredi hacminin 45 milyar lira ile 66 milyar lira arasında artmasına izin var! Buna göre, yılın kalan yedi buçuk aylık döneminde kredi hacmi yüzde 10 ile yüzde 14 arasında artacak, biraz esnek olunacağı varsayılırsa yüzde 15'lik artış tavan olacak demektir.

Geçen yılın sonundan bu yılın nisan ayı ortasına kadar, yani üç buçuk ayda kredi hacminde yüzde 9 oranında 39 milyar liralık bir genişleme olduğu dikkate alınırsa, kalan yedi buçuk aydaki artışı yüzde 10-14 arasında, genişlemeyi de 45-66 milyar lira bandında tutmanın güçlüğü kendiliğinden ortaya çıkar. Bu da, Merkez Bankası'nın önümüzdeki dönemde parasal sıkılaştırma frenine basmaktan geri durmayacağı, duramayacağı anlamına gelir…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar