Merkez Bankası'ndan önlemlere devam…
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, büyük olasılıkla son para ve kur politikasını açıkladı. Tabii ki bu "son" tanımı, para ve kur politikası için değil, Yılmaz'ın açıklaması için. Başkan Yılmaz, 2011 yılı para ve kur politikasını açıkladığı basın toplantısında, bir soru üzerine başkan değişikliğinin mart ayında gerçekleştirilmesinin iyi olacağını söyledi. Merkez Bankası Başkanı'nın değişecek olması, malumun ilanı, niteliğinde. Kimse Yılmaz'ın görevine devam edeceğini beklemiyor; buna Durmuş Yılmaz'ın kendisi de dahil. Kimilerine göre zaten Yılmaz yaş sınırından dolayı görevi bırakmak durumunda. Öyle olmasa bile biliniyor ki, hükümetin gönlünde yatan isim ta baştan beri Erdem Başçı.
Dönelim yine para ve kur politikasına. Hangi yılın para ve kur politikasında sürpriz sayılabilecek bir içerik söz konusu oldu ki, bu yıl da öyle bir tabloyla karşılaşalım. Para ve kur politikaları, mevcut uygulamaların küçük değişikliklerle devam ettirileceğine ilişkin yıllık öngörüler olmaktan zaten öteye gidemez ki… Dolayısıyla, Başkan Yılmaz tarafından dün yapılan açıklama da rutin bir açıklama olmaktan başka bir anlam taşımıyordu.
Merkez Bankası Başkanı Yılmaz'ın açıklamasındaki satır başlarına bakalım:
-Küresel konjonktür, kısa vadeli faizlerle birlikte zorunlu karşılıklar ve alternatif araçların devreye sokulmasını gerekli kılmaktadır.
-Kısa vadeli faizleri eşgüdüm içinde kullanmayı sürdüreceğiz.
-TL cinsi mevduatın vadesinin uzaması için zorunlu karşılıkları farklılaştırma uygulamasına devam edeceğiz. Vadeyi uzatmak için bu farklılaştırma döviz cinsi hesaplar için de gündeme gelebilir.
-Ek kamu gelirinin önemli kısmının kamu borcunun azaltılmasında kullanılıyor olması finansal istikrar açısından önemlidir.
-Yeri geldiğinde ceza da gerekebilir, ama sıcak paraya ekonomik çerçeveden bakıyoruz.
-Tobin vergisi şu anki politikamız içinde yer almıyor.
Merkez Bankası Başkanı'nın açıklamalarının özetinin özeti böyle. Detayları haber sayfalarımızda bulabileceksiniz zaten.
Geçen hafta alınan ve önümüzdeki yıl da gerektiğinde aynen tekrarlanacağı ifade edilen kararlarla cari açığa yol açan kısa vadeli portföy yatırımlarına biraz "dur" denilmesi amaçlanıyor. Bu gerçekleşecek mi ya da ne kadar zamanda gerçekleşecek, onu zaman içinde görebileceğiz. Her ne kadar şu birkaç günde kimilerine göre 1.5 milyar dolar, kimilerine göre 2 milyar dolarlık bir çıkış olmuşsa da, bu rakamlar çok spekülatif. Zaten birkaç rakam zikredilmesi ve bu rakamlar arasında 500 milyon dolar fark olması da, varsa bile bu çıkışı ölçmenin kolay olmadığını gösteriyor. Bu konu sorulduğunda Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, rakamları izlediklerini, ancak bunların günü geldiğinde zaten ödemeler dengesi verilerinde izlenebileceğini söylemekle yetindi.
Siyasi etki konusu
Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, bu kararları alırken siyasi etki altında kalıp kalmadıkları, en azından bir siyasi telkinin söz konusu olup olmadığı sorusuna tepki gösterdi. Yılmaz'ın, toplantı bitiminde sohbet sırasında da bu konunun gündeme getirilmesine sert tepki verdiğini öğrendik. Bunu da bir not olarak aktaralım.