Merkez Bankası'ndan denden!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

17 Mart'taki Para Politikası Kurulu toplantısının metninin altına bir denden işareti konulmuş adeta. Kurul'un dün yaptığı toplantıya ilişkin açıklama, mart toplantısı açıklamasıyla kelimesi kelimesine aynı. Araya sıkışan bir cümle var yalnızca. Ama o da yeni değil, bilindik ve beklenen bir adımla ilgili. Hani Merkez Bankası 14 Nisan'da yaptığı açılmayla dünkü toplantının gündemine ilişkin bilgi vermişti ya, işte araya sıkıştırılan cümle de bu açıklama doğrultusunda kaleme alınmış. 

Yani Merkez Bankası 17 Mart'ta ne demişse orada duruyor, 14 Nisan'da ne açıklamışsa onları da dün itibariyle ilan etmiş bulunuyor.

Tabii ki faiz oranlarında bir değişiklik yok. Ne haftalık repo faizinde, ne gecelik borçlanma ve borç verme faizinde. Zaten faizde bir değişiklik bekleyen de yoktu. Hem içinde bulunulan ekonomik koşullarda faizdeki değişiklik, olsa olsa artış yönünde olurdu. Belli olmaz gerçi ama, bu dönemde ve bu rakamlar karşısında kim tutup "Faiz indirilmeli" diyebilirdi ki...

Dolayısıyla Merkez Bankası aslında üstünde bir baskı hissetmediği rahat bir toplantı yaptı dün. Kamuoyunun beklentileri bir baskı oluşturmazdı tabii ki, ama siyasi kanattan gelecek baskıları göğüslemek kolay değildi. İşte o baskı olmadığı için dün rahat bir toplantı geçirildi.

Yan adımlar, yan önlemler 

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu faizlerde değişikliğe gitmedi; ama öte yandan "finansal istikrarı destekleyebilmek" adına daha önce açıkladığı kararları aldı.

Neydi bu kararlar... Türk Lirası cinsinden tesis edilen karşılıklara uygulanan faiz 0.5 puan artırıldı. Uygulamanın, 8 Mayıs tesis döneminden itibaren başlayacağı belirtildi. 

Bir diğer kararla, bankaların Merkez Bankası'ndan bir hafta vadeli olarak kullanabilecekleri döviz depo uygulamasında geçerli faiz oranlarının 24 Nisan'dan itibaren dolarda yüzde 4.5'ten yüzde 4'e, euroda yüzde 2.5'ten yüzde 2'ye indirilmesi öngörüldü.

Bu iki kararın alınacağı, oranları belli olmamakla birlikte 14 Nisan'da zaten açıklanmıştı. Dolayısıyla bu kararlar da piyasa için yeni sayılmazdı ve rakamlar üstünde bir etkisi de görülmedi. 

Şimdilik böyle gider, ya sonra? 

Merkez Bankası, para politikası kararlarının enflasyon görünümündeki iyileşmenin hızına bağlı olacağını söylüyor, söylemeye devam ediyor. 

Merkez Bankası, enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurların yakından izleneceğini ve enflasyon görümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisinin yataya yakın tutulması suretiyle para politikasındaki temkinli duruşun sürdürüleceğini vurguluyor.

Bunlar, Merkez Bankası'nın hemen her toplantı açıklamasında yer verdiği görüşler. Ama doğrusu, "enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar" denilmekle birlikte, bu iyileşme sağlanmadan da faiz indirildiğine tanık olduğumuz dönemler yaşadık. 

Peki tersi de olacak mı; enflasyonda yön keskin biçimde yukarı dönerse, o zaman temkinli duruş, yerini daha sıkı duruşa mı bırakacak? Ya da, bu duruş değişikliği yalnızca enflasyona mı bağlı olacak, yoksa geçen yıl ocakta yapıldığı gibi hızlı kur artışına karşı bir silah olarak da kınından çıkarılan kılıç gibi devreye girecek mi?

Yıllık enflasyon mart sonunda yüzde 7.61 düzeyinde. Nisan sonundaki oran bir miktar aşağıda oluşabilir. Ama bu küçük geri çekilme bir iyileşme eğilimi olarak görülmeyecek ve Merkez Bankası mayıs toplantısını da faizlere dokunmadan geçirecektir. En azından şimdiki görünüm bu yöndedir. Tabii ki bir aylık sürede köprülerin altından çok sular akar. Koşullar çok değişebilir. Ama, ortaya çıkabilecek bu değişiklikler, faizleri hızla aşağı çekmeyi gerektirecek boyutta olmayacaktır. 

Çok gerekli hale gelmiş olsa bile seçime birkaç hafta kala faizleri artırmak da başvurulacak bir yöntem olamayacağına göre, artık haziran toplantısına odaklanmakta yarar görünmektedir. 
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar