Merkez Bankası sol gösterip sağ vurdu!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

 

 

Merkez Bankası'nın, "artık borçlanma faizi kesin indirilir" gözüyle bakılan dünkü Para Politikası Kurulu toplantısından da beklenen karar çıkmadı. Kurul, yüzde 5.75 olan politika faizini yüzde 5.50'ye indirmekle yetindi. Asıl beklenti borçlanma faizinin düşürülmesiydi. Ancak bu faiz yüzde 5'te sabit tutuldu.

Para Politikası Kurulu'nun geçen ayki toplantısından sonra yapılan açıklamada yer alan "Önümüzdeki dönemde, finansal istikrar açısından gerekli görülmesi halinde politika faizinde ve gecelik borçlanma faizinde ölçülü bir indirimin gündeme alınabileceği" şeklindeki ifade, dün yapılan toplantıya ilişkin beklentileri artırmıştı. Dünkü toplantının açıklamasında ise ifadenin değiştiği dikkati çekti. Açıklamada, "Önümüzdeki dönemde finansal istikrar açısından gerekli görülmesi halinde faiz koridorunda ölçülü bir ayarlamanın gündeme alınabileceği ifade edilmiştir" denildi. Yani kasım ayındaki toplantı açıklamasından farklı olarak artık "gecelik borçlanma faizinde indirime" değinilmiyordu.

Ancak bu, ocak ayındaki toplantıda tabii ki gecelik faizin değişmeyeceği anlamına gelmez. Hem ayrıca, faiz koridorunda ayarlamaya gitmek de bir anlamda gecelik faizin değiştirilebileceği anlamını taşıyor.
 
Piyasa canlanıyor mu?

Para Politikası Kurulu toplantısından sonra yapılan değerlendirmede, Merkez Bankası'nın yıl ortasından itibaren uyguladığı destekleyici likidite politikasının ve risk iştahındaki göreli iyileşmenin etkisiyle son dönemde güven endekslerinde ve kredi büyümesinde kayda değer bir artış gözlendiği vurgulandı. Açıklamada, "Dolayısıyla önümüzdeki dönemde iç talebin büyümeye daha fazla katkı yapacağı öngörülmektedir" denildi.

Ne var ki, Merkez Bankası'nın altını çizdiği "güven endekslerinde kayda değer artış olduğu" yargısının neye dayandığı pek anlaşılamadı. Merkez Bankası'nın hesaplayıp açıkladığı reel kesim güven endeksi nisan ayından beri geriliyor. Merkez Bankası ile TÜİK'in ortaklaşa oluşturdukları tüketici güven endeksi ise ağustos, eylül ve ekimde peş peşe üç ay geriledikten sonra ancak kasımda artış gösterebildi. Dolayısıyla tüketici güven endeksindeki bu bir aylık artışı da eğilim olarak okumak pek doğru olmasa gerek.

Zorunlu karşılıklar artırıldı

Merkez Bankası, yabancı para zorunlu karşılık oranlarında artışa gitti. Vadesiz ve bir yıla kadar vadeli döviz tevdiat hesaplarının zorunlu karşılık oranı yüzde 11'den yüzde 11.5'e çıkarıldı. Bir yıl ve daha uzun vadelilerin karşılık oranı yüzde 9'da sabit tutuldu.
Bir yıla kadar vadeli diğer yükümlülüklerin karşılık oranı yüzde 11'den yüzde 11.5'e, 3 yıla kadar vadeli diğer yükümlülüklerin karşılık oranı da yüzde 9'dan yüzde 9.5'e yükseltildi.

Merkez Bankası, 3 yıldan uzun vadeli diğer yükümlülüklerin yüzde 6 olan karşılık oranını değiştirmedi.

Zorunlu karşılıklarla ilgili düzenlemenin, "finansal istikrarı desteklemek ve bankacılık sisteminin yabancı para yükümlülüklerinin vadesinin uzamasını teşvik etmek amacıyla" yapıldığı belirtildi.

Bu değişiklikle piyasadan yaklaşık 850 milyon dolar likidite çekileceği ve halen yüzde 10.2 olan ağırlıklı zorunlu karşılık oranının yüzde 10.6'ya yükseleceği kaydedildi.
Merkez Bankası ayrıca, Türk Lirası zorunlu karşılıkların altın cinsinden oluşturulabilecek bütün dilimlerine ilişkin rezerv opsiyonu katsayısını 0.1 puan yükseltti.

Merkez Bankası'nın açıklamasında, bankaların söz konusu olanağı istikrarlı bir şekilde kullandıkları ve yararlanma oranının yüzde 90.4 düzeyinde bulunduğu ifade edildi. Mevcut durumda, TL zorunlu karşılıklar için 11.1 milyar dolar değerinde 199.1 ton altın tutulduğu, yapılan değişiklik sonucunda bu olanağın aynı oranda kullanılması halinde altın rezervlerinde 850 milyon dolar değerinde 15 ton artış olmasının beklendiği açıklandı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar