Merkez Bankası "Faiz hele biraz böyle dursun" dedi

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Merkez Bankası 28 Ocak'ta yaptığı olağanüstü Para Politikası Kurulu toplantısında haftalık repo faizini yüzde 4.5'ten yüzde 10'a, gecelik borç alma faizini yüzde 3.5'ten yüzde 8'e, borç verme faizini yüzde 7.75'ten yüzde 12'ye çıkarmış ve bu oranlar sonraki üç ay boyunca değiştirilmemişti. Merkez, faizde ilk değişikliğe mayısta gitti ve haftalık repo faizini yüzde 9.5'e indirdi. Haziran toplantısında yüzde 8.75'e, temmuz toplantısında yüzde 8.25'e indirilen haftalık repo faizi, ağustosta da yüzde 8.25'te tutuldu. Ve dün, eylül ayının Para Politikası Kurulu toplantısında da haftalık repo faizinin yüzde 8.25 düzeyinde sabit tutulmasına karar verildi. 

28 Ocak'taki toplantıda borç almada yüzde 8'e, borç vermede yüzde 12'ye yükseltilen gecelik oranlar ise temmuza kadar değiştirilmedi. Temmuz toplantısında borçlanma faiz oranı yüzde 7.5'e çekildi, borç verme oranı yüzde 12'de bırakıldı. Ağustosa geldik, borç alma oranı değiştirilmedi, bu kez borç verme oranı yüzde 11.25'e indirildi. 

Merkez Bankası, dünkü toplantıda da borç alma ve verme faiz oranlarını yüzde 7.5 ve yüzde 11.25 düzeyinde tuttu. 

Böylece, dünkü toplantıda tüm faizler aynı düzeyde kalmış oldu. Bir başka ifadeyle, Merkez Bankası "bildiğini okudu", faizlerin düşürülmesi için uygun bir ortamda olunmadığı düşüncesini taşıdığını gösterdi. Ya da, Merkez Bankası, "Dönem, faiz indirme dönemi değil, temkinli gitme dönemi" demiş oldu. 

Açıklamada ayrıntı farkları

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantılarından sonra yapılan açıklamalar, artık alışkanlık haline geldi, "kıl tefsiri" gibi kelime kelime yorumlanmaya çalışılıyor. "Bir önceki açıklamada şöyle denilmişti, o görüş şu kelimeyle izah edilmişti, bu kez şöyle deniliyor" görüşünden hareketle detaylarda ayrıntı ya da yorum yakalanmaya çalışılıyor. 
Açıklamalarda ifadeler değişiyor biraz, hepsi hepsi o. Kimi görüşler de duruma göre açıklama metninden çıkıyor, yerine başka görüşler giriyor. 

Oysa Merkez Bankası faiz kararlarında özet olarak hep aynı şeyi söylüyor: 
"Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enfl asyonu etkileyen diğer unsurlar yakından izlenecek ve enfl asyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir." 

Bu yıl hep söylenegelen bir konu daha var; gıda maddelerinin fiyatından enfl asyona gelen baskı. Son açıklamada, yılbaşında alınan makro ihtiyati önlemlerin ve para politikasındaki sıkı duruşun çekirdek enfl asyon eğilimi üzerindeki olumlu etkilerinin görülmeye başlandığı belirtiliyor ve geçen aylarda olduğu gibi yine gıdaya dikkat çekiliyor: "

Gıda fiyatlarındaki yüksek seyir, enflasyon görünümündeki iyileşmeyi geciktirmektedir." 

Gıda fiyatları enflasyonu olumsuz etkilemeye devam ederken, bir umut da dile getiriliyor: 
"Bununla birlikte, düşen emtia fiyatlarının enfl asyon üzerindeki yukarı yönlü riskleri sınırlayabileceği değerlendirilmiştir." 

"Yüklü indirim yok" 

Son toplantısında tüm faizleri sabit tutan Merkez Bankası'nın verdiği mesaj aslında çok açık. Biraz önce de belirttik; tüm Para Politikası Kurulu toplantılarından sonra yapılan açıklamalarda olduğu gibi bu kez de altı çizilen "Enfl asyon iyileşene kadar para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecek" vurgusu. 

Ekim ayı sonunda açıklanacak yılın son enflasyon raporunda, mevcut durumda yüzde 7.6 olan yılsonu enfl asyon tahmini yukarı çekilecek. Bu kesin gibi. Bu yılı tek hanede kapatmanın başarı olacağının dile getirildiği bir dönemde Merkez Bankası nasıl olur da enflasyonda bir iyileşme yaşandığını varsayabilir ve buna dayanarak faizde yüklü bir indirime gidebilir ki. Dolayısıyla dünkü toplantıda sabit tutulan faizin, bir süre daha bu düzeyde kalacağını beklemek gerek. 

Umalım, faizde yapılacak değişiklik, artış yönünde olmasın.

aktas-022.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar