Merkez Bankası "banka ekonomistleri"ne bilgi veriyor
Merkez Bankası ekonomistleri bilgi verme toplantısına davet etmiş. Davet olunan ekonomistler "banka ekonomistleri" diye adlandırılan ve bankaların ekonomik araştırma bölümlerinde görevli olanlar.
Demek ki Merkez Bankası kamuoyuna mesaj vermekten çok, bankalara mesaj vermek için bu toplantıyı yapmış.
Toplantı sonunda banka ekonomistlerinin yaptıkları açıklamalara göre, toplantıda daha önceki toplantılardaki sunumun güncellenmiş şekli üzerinden katılanlara açıklama yapılmış. Yeni ve farklı mesajlar verilmemiş.
Toplantıda verilen tek yeni mesaj bankanın TL zorunlu karşılıkların bir kısmının döviz cinsinden de tutulabilmesine olanak sağlanmasının gündeme gelebileceğinin açıklanması olmuş.
Fakat bu konuda da zamanlama ve miktar konusunda açıklama yapılmamış. Toplantıya katılanlar uygulamanın kısa sürede başlamasını olası görüyorlar.
Toplantıya katılanların açıklamalarına göre, Merkez Bankası enflasyon konusundaki gelişmelerden rahatsız değil, ekonomide yavaşlamanın devam etmesini bekliyor. Küresel ekonomide görünüm kötüleştiği takdirde parasal genişleme gündeme gelecek. Önümüzdeki dönemde faiz indirimlerine devam etme olasılığı yüksek.
Basına yansıyan haberlere göre, toplantıda, Araştırma ve Para Politikası Genel Müdürlüğü, Piyasalar Genel Müdürlüğü ile Bankacılık ve Finansal Kuruluşlar Genel Müdürlüğü birer sunum yapmış.
Toplam kredilerin artış eğiliminin geçmiş dönem ortalamalarının altına indiği, yılın son çeyreğinden itibaren baz etkisinin ortadan kalkmasıyla beraber kur etkisinden arındırılmış kredi artışının yıllık yüzde 25 seviyesinde gerçekleşeceğinin öngörüldüğü sunumda, BDDK'nın son dönemde aldığı tedbirler ile maliye politikasındaki sıkı duruşun Merkez'in uyguladığı politika bileşimini desteklediği belirtilmiş.
Sunumda, "Kur etkisinden arındırılmış kredilerde yakın zamanda gözlenen yüzde 16'lık artış eğiliminin yılın geri kalan kısmında da sürmesi halinde kur etkisinden arındırılmış yıllık kredi artışının yıl sonunda yüzde 25 seviyesinde gerçekleşeceği öngörülmektedir" denilmiş.
Döviz kuru hareketleri nedeniyle enflasyonun Temmuz Enflasyon Raporu'nda öngörülen seviyelerin geçici olarak bir miktar üzerinde seyretse de 2012 yıl sonu için enflasyon görünümünün yüzde 5 hedefi ile uyumlu olduğunun değerlendirildiği belirtilmiş.
Mayıs ayı başından itibaren bazı Avrupa ülkelerinde kamu borcunun sürdürülebilirliğine ilişkin artan endişelerle Türkiye'ye yönelik sermaye akımlarının zayıfladığı ve TL'nin değer kaybettiğinin gözlendiği, bu çerçevede Merkez Bankası'nın da mayıs ayı sonundan itibaren döviz alımlarını kademeli olarak azalttığı ve temmuz ayında döviz alımlarına ara verdiği, ağustos ayından itibaren de döviz satım ihalelerine başlandığı hatırlatılmış.
Toplantıyı Radikal'deki köşesinde değerlendiren Uğur Gürses, bankaların bilançolarındaki Türk Lirası yükümlülükler üzerinden Merkez Bankası'na devrettikleri kanuni/zorunlu karşılıkların TL yerine döviz olarak tutulabilmesinin kime ne sağlayacağını anlattı.
Uğur Gürses diyor ki bankalar yüzde 10-11 maliyetle elde ettikleri TL kaynakları Merkez Bankası'nda sıfır faiz ile tutmak zorunda bırakılıyordu. Şimdi isteyen banka, daha düşük faiz /maliyet ile içeriden veya dışarıdan bulacağı/bulduğu dövizleri TL yerine Merkez Bankası'na yatıracak.
Bankanın kanuni karşılık ayırdığı için uğradığı kayıp azalacak. Bazı bankaların serbest/kullanılabilir TL imkanları artacak. Merkez Bankası piyasaya daha az TL verecek. TL faizlerdeki artış yavaşlayacak
Merkez Bankası'nın döviz hesabı/rezervi artacak. Bankalar yurt dışında tuttukları dövizi Merkez Bankası'nda tutacak.
Bunları sıraladıktan sonra Uğur Gürses ilginç bir hatırlatma yapıyor. Merkez Bankası'nın nihai hedefi enflasyonu önlemekti. Son 9 aydır döviz kuru ile ilgilenir oldu.
Önce TL'nin aşırı değer kazanmasının ihracatta rekabet gücünü aşındırmasını önlemeye çalışırken, döviz fiyatının aşırı yükselmesinin sorun yarattığını gördü.
Döviz kurunu bugünkü çizginin altında (1.59-1.69 bandında) tutmaya çalışıyor. Çünkü kurun daha da yükselmesinin enflasyonu yukarı çekmesinden korkuluyor.