Merkez Bankası KKM hesaplarından kademeli çıkıyor
20 Aralık 2021 yılında dolarizasyonu azaltmak ve kur ataklarını önlemek için başlatılan Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarından kademeli olarak vazgeçilmesine yönelik ilk adım MB tarafından atıldı. Amaç, bankaların TL mevduat faizlerini artırarak KKM’den TL mevduata geçişi hızlandırmak olarak öngörülüyor.
KKM büyüklüğünün toplamda 3 trilyon 357 milyar TL düzeyinde olduğu ve sektörün toplam mevduatının yüzde 26’sına ulaştığı. Dolar cinsinden bakıldığında ise, toplam büyüklüğün 124,3 milyar dolar olduğu bilinmekte. Gelinen noktada görülen o ki, MB kademeli olarak KKM sisteminden çıkmayı hedeflemekte.
MB’nın yeni tebliği ve basın duyurusu
Türkiye Cumhuriyeti Merkez bankasının 20/08/2023 tarih, 32285 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanan, Türk Lirası Mevduat Ve Katılma Hesaplarına Dönüşümün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (Sayı: 2021/14)’ de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sayı: 2023/22) ile; 21/12/2021 tarihli ve 31696 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesaplarına Dönüşümün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (Sayı: 2021/14)’in 4 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “(1) Yurt içi yerleşik gerçek kişiler ile yurt içi yerleşik tüzel kişilerin 30/6/2023 tarihi itibarıyla bankalarda mevcut olan ABD doları, Euro ve İngiliz sterlini cinsinden döviz tevdiat hesabı ve döviz cinsinden katılım fonu hesabı bakiyeleri, hesap sahibinin talep etmesi halinde dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilir.”
Merkez Bankası, yukarıdaki tebliğe paralel olarak aynı gün (20/08/2023-31 sayılı) Kur Korumalı Hesaplara ilişkin aşağıdaki Basın Duyurusunu yapmış bulunuyor. “Para Politikası Kurulu’nun 20 Temmuz 2023 tarihli kararında makro finansal istikrarı güçlendirecek ve piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak sadeleşme sürecinin kademeli olarak devam edeceği ifade edilmiştir.
Sadeleşme süreci kapsamında yabancı para mevduattan kur korumalı mevduata dönüşüm hedefi uygulamasına ve TL payına göre menkul kıymet tesis ve zorunlu karşılık uygulamasına son verilmiştir. Yapılan düzenlemelerle Türk lirası mevduatlar artarken, kur korumalı hesaplardan Türk lirası mevduata geçiş sağlanarak kur korumalı mevduatın azaltılması gözetilmektedir. Böylece, Türk lirası vadeli mevduat desteklenerek makro finansal istikrarın güçlendirilmesine katkı sağlanması amaçlanmaktadır. Bu kapsamda,
- Merkez Bankasınca kur koruma desteği sağlanan hesaplardan Türk lirası hesaplara geçiş ve kur korumalı hesapların belli oranda yenilenmesinin hedeflenmesine,
-Kur koruması bulunmayan Türk lirası payı seviyesinde artış hedefine geçilmesine, karar verilmiştir. Sadeleşme süreci ve kur korumalı mevduatın Türk lirası mevduata geçişine ilişkin adımlar Para Politikası Kurulu’nun ilan ettiği ilkeler doğrultusunda devam edecektir.”
İlgi TL mevduatta mı, dövize mi olacak?
Merkez bankasının, sadeleşme süreci ve kur korumalı mevduatın TL mevduata geçişine ilişkin adımlar Para Politikası Kurulu’nun ilan ettiği ilkeler doğrultusunda devam edeceğine yönelik kararlığı görülüyor.
Merkez Bankası’nın bu düzenlemeyle TL mevduat faizlerini yükselterek iç talebi sınırlandırmayı amaçladığı görülüyor. TL mevduat faizlerinin beklenen artışın dövize ek talep yaratması ise merak konusu. Bu durumda bankalar, Merkez Bankası’nın ‘zorunlu karşılık’ hamlesi nedeniyle mudilere yüksek faiz önermek gibi alternatifler sunabilirler.
Mudilerin ise, faizdeki belirsizlik karşısında dövize yöneleceği ihtimali daha yüksek görülüyor. 24 Ağustos Perşembe günü yapılacak Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından çıkacak faiz kararı da yakından izleniyor. Beklentiler 250 baz puan artışı olarak öngörülüyor. Alınan son kararın ne kadar etkili olacağı, karar sonrası ilginin TL’ye mi dövize mi olacağını önümüzdeki günler gösterecek.
Reel piyasanın gerçeği ve beklentisi
Uzun zamandır kredi musluklarının kısılmasının piyasalarda yarattığı sıkıntılar hem yatırımcıları hem de tüketicileri çok olumsuz etkilediği bir gerçek. Artık kredi faizlerinin düşürülmesi, krediye ulaşımın kolaylaştırılması, finansal sorunlara çare bulunması zamanı gelmiştir. Özellikle devlet bankalarının ticari ve tüketici kredilerine yönelik atacağı olumlu adımlar sonucu piyasalara ciddi canlılık ve katkı sağlayacaktır. Enflasyon canavarının piyasalarda ve tüketicilerde yarattığı baskı ve korkuyu, MB alacağı olumlu kararlar ve tedbirlerle gidermek zorundadır.