Merkez bankası ile iletişim

Gündüz FINDIKÇIOĞLU
Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ debrovian@gmail.com

 

 

Merkez  bankasıyla iletişim kanalları çeşitli biçimlerde açıktır. Merkez bankası da görüşlerini çeşitli biçimlerde ve hatta sıkça açıklıyor. Lakin banka çok sayıda doktoralı araştırmacının çalıştığı bir kurum olduğu için aynı zamanda yayın yapmaktadır. Bu yayınların hangi yaygınlıkta okunduğunu kestirmem zor. Bugün son aylarda yayımlanan ve bankanın sitesinde bulunabilecek birkaç tebliğ ve nota kısaca değineceğim. Bundan sonra da arada bir böyle yapmayı düşünüyorum: Faydası olabilir. Tebliğ ve notlar bazı sorulara detaylı cevap veriyor. Çok kısa özetlemeye çalıştığım ana fikirlerin hangi yayınlarda yer aldığını belirterek devam ediyorum.

Altın ihracatı sıklıkla gündeme geldi. Ekonomi Notları 2012-29 bu konuya ayrılmış.  (a) Türkiye tarihsel olarak net işlenmemiş altın (külçe) ithalatçısı ve net işlenmiş altın (ziynet) ihracatçısıdır. (b) 2008 sonrası altın ihracatı artarken ithalat daralmaktadır. (c) Altın üretimi 2001 yılında başlamış olup 2012 Ağustos itibariyle altın ithalatının yüzde 14.4'üne tekabül etmektedir. (d) En az 115 milyar USD tutarında altın stoku mevcuttur. (e) Artış oranları olarak bakarsak 2012 yılında dikkat çeken altın ihracatı toplam ihracat artış oranını çok fazla yukarı çekmektedir; altınsız yüzde 3.1, altınlı 12.8. İthalattaki etki aynı değildir. Yani aslında ihracat neredeyse yatay seyrediyor. (f) Cari açık üzerindeki etki 2012 yılındaki iyileşmenin yüzde 20'si kadardır. Sekiz ayda 3 milyar USD net altın ihracatı gerçeklemiş olup, bu eğilim hala devam etmektedir. (g) 2011 yılındaki kötüleşmenin yüzde 16'sı altın ithalatı dolayısıyladır. Yani gecikme etkisinden dolayı önce cari denge olduğundan kötü, sonra da olduğundan iyi görünmektedir. Buradan cari açık/GSYH oranının olduğundan en az 0.5 puan daha düşük göründüğü sonucu çıkıyor. (h) Mevsimsellikten arındırılmış cari işlemler dengesinde bu sene sadece ılımlı bir düzelme olmuştur -altın hariç bakılınca.

Bir diğer konu Fitch sonrası ne olacağı. Economic Notes 2012-25 bu soruya cevap veriyor. Hem nottan özet, hem de ek yaparak şöyle anlatayım. Fitch'in ardından diğer kuruluşlardan not artırımı ne zaman gelir ve Türkiye'ye yabancı sermaye girişlerini nasıl etkiler? Bir kurum not artırımı yaptığında diğer kurumların da izlediği görüşmüştür. Çok ters bir gelişme meydana gelmediği taktirde 2013 yıl içinde not artırımı olabilir. Not artırımından önce daha riskli yatırımcıların Türkiye'ye öncelikle yatırım yapması beklenebilir. Not artırımından sonra notu artan ülkelerde kar satışları gözlenmiştir. Ancak kısa süreli satışlar sonrası orta vadede portföy yatırımlarının gelmesi beklenmektedir. Aynı zamanda yurt dışından temin edilen kredi imkanları genişlemektedir. Bu durumda  kurda aşırı değerlenme olasılığı bulunmaktadır. Böyle bir durum hem ihracat için hem de iç tüketim için olumsuzluklar yaratabilecektir. Zaten Merkez Bankası' da olası böyle bir durumda hangi araçları kullanıp bunun önüne geçebileceğini açıklamıştır. ROM otomatik bir dengeleyici olarak çalışabilir ve koridorun alt sınırı düşürülebilir. Hatta 5.75 olan faiz de düşürülebilir. Döviz alım ihalelerine başlanması beklenmemektedir. Daha detaylı bakarsak, yurt dışından borçlanmanın maliyeti düşerken, vadesinde anlamlı bir değişiklik olmamaktadır. Keza doğrudan yabancı yatırımların tetikleneceğini düşünmek için bir neden yoktur. Fakat dış kaynak maliyetinin düşmesi kredi faizlerini bir miktar aşağı çekerek büyümeyi ivmelendirecek ve cari açığı artıracaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Risk ve yavaşlama 01 Ekim 2019
Fed, resesyon, Türkiye 24 Eylül 2019
Coğrafya ve imparatorluk 17 Eylül 2019
Fed ve dolarizasyon 25 Haziran 2019