Merkez Bankası faizi düşürünce piyasa hemen açılır mı?

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

 

 

Merkez Bankası'nın faiz indirmesi halinde ekonomide canlılığın artacağı konuşuluyor.
Burada 2 önemli nokta var:
- Merkez Bankası ve hükümet ekonominin canlanmasını istiyor mu?
- Merkez Bankası faizi indirirse ekonomi hemen canlanır mı?
Merkez Bankası son olarak "önümüzdeki dönemde faiz koridorunun kademeli olarak daraltılabileceğini ifade ederek" eylül ayında bu konuda bir karar alınabileceği işaretini verdi.
Bun "işareti" piyasalar aldı. Ve de faizlerde az da olsa gerileme ortaya çıktı.
Piyasayı çok iyi izleyen Abdurrahman Yıldırım, faizlerde aşağıya doğru inişi şöyle anlatıyor:
- Hazine gösterge faizi yarım puan gerileyerek yüzde 7.75'e indi. Hazine faizi mayıs sonunda yüzde 9.84'ten düşüşe geçmiş ve 3 Ağustos'a kadar iki ay boyunca devamlı bir inişle yüzde 7.47'ye gerilemişti.
- Merkez Bankası'nın fonlama faizini son aylarda aşağı çekmesi genel bir faiz indirimine zemin hazırladı. Fonlama faizinin ortalaması mayısta yüzde 9.75 iken haziranda yüzde 9.15'e, temmuzda yüzde 8.05'e ve ağustosun ilk yarısında yüzde 6.97'ye çekildi. Böylece son üç ayda fonlama faizinde 3 puanlık düşüş gerçekleşti.
- Bankalar da mevduat faizlerini indirmeyi hızlandırdı. 10 büyük mevduat bankasının faizi temmuz sonunda yüzde 9.84 düzeyinde iken dün yüzde 9.50'ye indi. Büyük bankaların tümünün 100 bin lira ve üstü mevduata üç aylık vadede verdiği faiz yüzde 10 'un altına indi. Mevduat faizlerinin ortalaması haziran sonunda yüzde 10.22 seviyesindeydi.
- Buna karşılık kredi faizlerinde pek değişiklik yok. Bankalar yüzde 14'ten kredi kullandırıyor. Çünkü kredi faizini belirleyen de Merkez Bankası'nın faiz koridorunun üst sınırı. Yani normal fonlama dışında paraya ihtiyacı olanlara uygulanan faiz yüzde 11.5. Üzerine masraf ve komisyonlar eklendiğinde ortaya kredi faiz oranı çıkıyor. Merkez Bankası koridorun üst sınırını düşürmeyerek bankaları yönlendiriyor.
Abdurrahman Yıldırım bunları anlatıyor. İyi de... Eğer kredi sınırlaması var ise faizin ucuzlaması ne işe yarar.
Abdurrahman Yıldırım bu konuya dikkat çekiyor. Ekonomi yönetiminin bu yıl kredi büyümesini yüzde 14-15'le sınırlandırma hedefi bulunuyor. Ekonomiyi soğutmak amacıyla kredi artışı geçen yıl yüzde 25 e indirilmişti. Halen kredilerin yıllık büyüme hızı yüzde 18.
İşte bu noktada gene 2 soru gündeme geliyor:
- Ekonominin daralmasının nedeni kredi sınırlaması (kredinin bulunamaz olması) mı, yoksa faizin pahalılığı mı?
- Faiz ucuzlar ise yatırımlar ve tüketim artar mı?
Ekonomi yönetiminin kredilerin artış oranını sınırlamasına rağmen bugün kredi kıtlığı söz konusu değil. Bankalardan yatırım ve tüketim kredisi almak isteyen alabiliyor.
Bayram öncesi bankalar tüketici kredisi vermek için gazetelerde ilanlar yayınladı.
Acaba kredi maliyeti mi kredi kullanmayı sınırlıyor? Kredi maliyetinin yatırım ve üretimde kredi talebini büyük ölçüde sınırladığı söylenemez.
Olsa olsa sorun tüketici kredilerindedir. Belki ucuz kredi konut kredisi talebini ve artırır, belki ihtiyaç kredisi talebini artırır ama işte o kadar.
Ekonomiyi harekete geçirecek olan halkın tüketim harcamalarını artırmasıdır. Halkın geliri artmadan krediye dayalı harcama artışı her bakımdan sağlıksız sonuçlar verir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018