Merkez Bankası faizi artırmalı mı?

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

EKO ANALİZ / Alaattin AKTAŞ [email protected] Mayıs enflasyonu kimilerine göre yüksek çıktı. Bizim, Merkez Bankası'nın beklenti anketi için ilettiğimiz tahmin TÜFE için yüzde 1.50'ydi ve gerçekleşme de yüzde 1.49 oldu. Biraz da buna dayanarak önceki günkü yazımızın başlığını "Enflasyonda sürpriz yok" diye attık. Ama anlaşılan, biz azınlıkta kalıyoruz; aylık ve yıllık oranlar belli ki "büyük bir şaşkınlığa" yol açmış. Merkez Bankası'nın faizi artırmaktan başka çaresi kalmadığı dile getiriliyor. Tahminler de hemen ifade ediliyor zaten; yarım puanlık bir artış... Sahi, yapılabilecek olan tek şey, Merkez Bankası'nın faizi artırması yoluyla enflasyonun daha da yükselmesini önlemeye çalışmak mı? Ya da Merkez Bankası'nın bu yönde alacağı karar, enflasyonun yükselmesini önler mi? Bir soru daha; alınacak bu karar enflasyonu yükselmesini önlerse, hangi mekanizmalar etkili olur da böyle bir sonuç elde edilir ki? Enflasyonla mücadeleyi tümüyle Merkez Bankası'nın sırtına yüklemek siyasetçilerin işine gelir kuşkusuz. Ama, Merkez'in yapacakları da sınırlı. Para politikası bir yere kadar çare olabilir; bu politikanın tutarlı bir ekonomik programla desteklenmesi, maliye politikasının destek olması gerekir, değil mi? Görebiliyor muyuz bu politikaları... Merkez Bankası, beklendiği gibi faizi artırdı, diyelim. Bu, neye çare olacak ki? Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın, mayıs sonunda yüzde 11'ye yaklaşan yıllık TÜFE artışının 7 puanının enerji ve gıdadan kaynaklandığına ilişkin açıklaması dünkü gazetelerde yer aldı. Peki, faiz artışı, enerji ve gıda faturasını hafifletecek mi, hayır. Faiz değil yüzde 20'ye, yüzde 30'a da çıksa, petrolün varili 150 dolara fırlamışsa biz bu petrolü bu fiyattan almak ve kullanmak durumunda değil miyiz? Belki akaryakıt kullanırken tasarruf ederiz, ama bu tasarruf da faizin yüksekliğinden değil, akaryakıtın pahalı olmasından kaynaklanır. Yani, Merkez Bankası'nın faizi artırması yoluyla enflasyonun daha da yükselmesini önlemeye çalışmak, yapılabilecek tek şey değil. Faizle ilgili adımlar, vergide kısa sürede sonuç verecek dolaylı vergiye yüklenmeye benziyor. Politika biraz aynı görünüyor; günü kurtarmak... Ülkede çok ciddi bir talep patlaması yaşanıyor olsaydı, Merkez Bankası'nın faizi artırması kuşku yok ki işe yarar, talep artışı frenlenir ve enflasyonun hızla artmasının da önüne geçilirdi. Talep patlaması bir yana, bu konuda büyük bir sıkıntı var, bunu inkar etmek mümkün değil. Bakın devren kiralık ya da satılık işyeri ilanlarındaki artışlara, bakın kepenk indiren esnaf sayısındaki artışa; bu, bir talep patlamasının işareti mi? Durum böyleyken, neden Merkez Bankası'nın faiz artırması gerektiği görüşleri dökülüverdi birden ve sanki neden Merkez Bankası buna yönlendirilmek isteniyor, hiç düşünüyor musunuz? Tersten yanıtlamaya çalışalım. İstendiği kadar inkar edilsin, düşük kur; açık pozisyonu 60 milyar doları aşan ve bu yüzden uykuları kaçan reel sektörün de işine geliyor, kısmen finans kesiminin de, Merkez Bankası'nın da. Yabancılar mı; söylemeye bile gerek yok... Dış kaynaklı olan fiyat artışlarının, içeride daha düşük oranda fiyat artışı yaratması nasıl sağlanacak; değerli Türk parası ile. Türk parasının değerli olması nasıl sağlanacak; yüksek faiz ile. Bunun lamı cimi yok... Faizi yükselteceksin döviz gelecek, gelen dövizle TL değerlenecek, örneğin akaryakıta petroldeki artış kadar zam yapılmayacak; bu kadar. Enflasyon konusunda görece bir iyileşme de bu sayede sağlanmış olacak. Enflasyon oranları açıklanır açıklanmaz "Merkez Bankası faiz artırabilir" diye haykıran, hatta "Artırmalı" görüşünü savunan bir koro beliriverdi. Merkez Bankası, kendi açısından enflasyonun daha da kontrolden çıkmasını önlemek için faiz artırımına gidebilir. Peki, artacak faiz başka kimlerin işine geliyor? Önümüzdeki bir kaç ayda yıllık TÜFE, geçen yılın oranları çok düşük olduğu için, baz etkisi dolayısıyla daha da artacak. Yılın son aylarında da tersi olabilir. Yıllık TÜFE'nin daha da yükseldiği dönemlerde "Faiz artmalı" görüşünü dile getirmek çok daha haklı görünecek. Merkez Bankası, bu aydan başlayarak yıllık TÜFE'nin iyice yükseldiği dönemlere denk gelecek şekilde faizi artırsa, kamu kağıtları yüksek faizden alınsa, yılın sonuna doğru hem yıllık TÜFE, hem Merkez Bankası faizleri düşse, bağlı olarak kamu kağıtlarının faizi de gerilese, yani bu kağıtlar, yükselen fiyattan elden çıkarılsa, ne güzel olur değil mi?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar