Merkez Bankası enflasyon tahmininde değişikliğe gider mi?

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Merkez Bankası, yılın ikinci enflasyon raporunu bugün açıklayacak. Merak edilen şu; acaba Merkez Bankası enflasyon tahminini bir kez daha değiştirecek mi? Hatırlanacaktır; Merkez Bankası ilk enflasyon raporu çerçevesinde yıllık tahminini 1.3 puan yukarı çekmişti. 2014’ün TÜFE bazlı enflasyon hedefi yüzde 5.3’tü ve Merkez Bankası hedef sabit kalmakla birlikte tahminini yüzde 6.6’ya yükseltmişti. 1.3 puanlık bu artışın 0.5 puanının ocak ayındaki vergi ayarlamalarından, yine 0.5 puanının döviz kurunda ortaya çıkan artıştan, 0.3 puanının ise gıda maddelerinin fiyatında yaşanan artıştan kaynaklanacağı dile getirilmişti. 

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, 2014 yılının enflasyonunun nasıl seyredeceğine ilişkin görüşlerini açıklarken, yıllık enflasyonda tepe noktasının mayıs sonunda görüleceğini, sonrasında ise iniş başlayacağını vurgulamıştı. Enflasyonun neden böyle bir eğri çizeceğinin gerekçesi ise belli. Geçen yılın yarattığı baz etkisi.

Başkan Erdem Başçı’nın enflasyon raporunun sunumunda neler söyleyeceği de üç aşağı beş yukarı belli gibi. Başkan’ın en azından nelere dikkat çekeceği adeta biliniyor. Zaten, Para Politikası Kurulu toplantılarından sonra yapılan açıklamalarda altı çizilen konulara baktığımızda, Başkan Başçı’nın açıklamalarının özetini görebiliyoruz.

Ne deniliyor bu açıklamalarda: “Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir.” Her ne kadar Merkez Bankası’na hükümet kanadından “Faizi indir” baskısı, en azından telkini geliyorsa da, Merkez’in en azından şimdilik öyle bir niyeti olmadığı ortada. Hele hele son toplantının ardından yapılan açıklamada dile getirilen “Son dönemde azalan belirsizlikler ve risk primi göstergelerindeki kısmi iyileşme, gerektiğinde likidite politikası yoluyla ilave bir sıkılaşmaya duyulabilecek ihtiyacı azaltmıştır” ifadesi, Merkez Bankası ile hükümetin faiz konusuna nasıl farklı baktıklarını gösteriyor. Hükümet faizin inmesini isterken, meğer Merkez Bankası “İlave sıkılaştırmaya duyulacak ihtiyacı nasıl azaltabileceğinin” kaygısı içindeymiş.

Tahmin değişir mi?

İlk enflasyon raporu çerçevesinde yüzde 5.3’lük hedef sabit tutulmakla birlikte tahminin yüzde 6.6’ya çıkarıldığını ve bu 1.3 puanlık artışın hangi kalemlerin etkisiyle ortaya çıkacağının dile getirildiğini biraz önce aktardık.

Peki bugünkü enflasyon raporu çerçevesinde de yeni bir tahmin söz konusu olur mu ya da daha açık bir ifadeyle yüzde 6.6’nın üstünde bir oran gündeme getirilir mi?

Bizim tahmine dönük tahminimiz, yüzde 6.6’lık revize oranın korunacağı yönünde. Merkez Bankası, çok büyük olasılıkla her ne kadar mart sonunda yüzde 8.39’luk yıllık bir TÜFE artışına ulaşılmışsa da, yüzde 6.6’lık yılsonu tahminini değiştirmeyecektir. Merkez Bankası için şu aşamada yüzde 8.39’un önemi yoktur çünkü. Kaldı ki, hem zaten nisan ve mayısta yıllık oranların daha da yukarı çıkacağı çok önceden kabullenilmiştir. Haziranda hızlı bir gerileme olacağı da matematiksel bir gerçektir. 
Geçen yılın nisan ve mayıs aylarında yüzde 0.42 ve yüzde 0.15 artış yaşanmıştır. Bu oranlar, nisan ve mayıs ortalamalarının çok altındadır. Bu yüzden bu yılın söz konusu aylarında daha yüksek oranlar gelecek ve mart sonunda yüzde 8.39 olan oran, daha da artacaktır. Ancak, geçen yılın haziranında, önceki yıl ortalamalarından çok hızlı bir fiyat artışı olmuştur. Geçen yılın haziranındaki TÜFE artışı yüzde 0.76’dır. İşte Merkez Bankası da haklı olarak bu eğilime güvenmekte, haziranda yüzde 0.76’nın çok altında kalacak artışla yıllık oranın yönünü keskin biçimde aşağı çevireceğini beklemektedir.

Bizim tahminimiz, mart sonunda yüzde 8.39 olan yıllık oranın, mayıs sonunda çift haneye dayanacağı, haziran sonunda ise yüzde 9’lara gerileyeceği yönündedir. Eğer gerçekleşme böyle olursa, yılı yüzde 6.6’da kapatmak çok ama çok zor olacaktır. Hem zaten ilk üç aydaki gerçekleşmeden sonra yüzde 6.6’da kalmanın ne kadar zor olacağı da ortaya çıkmıştır. İlk çeyrekte yüzde 3.57 artış olduktan sonra, yılı yüzde 6.6’da kapatmak, son üç çeyrek toplamındaki artışı yüzde 2.93’te tutmakla mümkün olacaktır. Bunun da ne kadar zor, hatta olanaksız olduğu ortadadır.
Merkez Bankası bugünkü toplantıda çok büyük olasılıkla yüzde 6.6’lık tahminini değiştirmeyecek, ancak yılı bu tahmin düzeyinde kapatmak da mümkün olmayacaktır.

 


 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar