Merkez Bankası enflasyon raporunda sıcak paranın zararlarına (dolaylı ol

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

Merkez Bankası'nın dönemsel enflasyon raporu dün yayınlandı.

Enflasyon raporları bir bakıma Merkez Bankası'nın kısa dönemli faaliyet raporu şeklini aldı. Dönemde iç ve dış ekonomik gelişmeler özetlenirken, Merkez Bankası'nın kendi sorumluluk alanında neler yaptığı, görev ve sorumluluğunu nasıl iyi şekilde yerine getirdiği hikaye ediliyor.

Bu tür raporlar hem içerideki kamu oyu hem de dışardan Türkiye'yi izleyenler ve gözleyenler için önemli belgelerdir. Öncelikle şeffaflık sağlar. Sonra bilgi verir.

Dün yayınlanan raporda ilgi çeken 2 önemli bölüm ramazan ayı ve buğday fiyatları ile ilgili bölümlerdir.

İktisadi Faaliyette Ramazan Ayı Etkisi başlığı ile raporda yer alan kutu bilgide," Ekonometrik bulgular Ramazan ayında iktisadi faaliyetin geçici olarak yavaşladığını işaret etmektedir" deniliyor.

Buğday fiyatlarının seyri ve tüketici fiyatlarına etkisi başlığını taşıyan bölümde ise, dünyada ve Türkiye'de buğday fiyatlarının artmaya başladığı, Türkiye'de yılbaşından buyana fiyatlarda ortalama yüzde 10 artış olduğu, buğday fiyatlarındaki artışın gıda fiyatlarını etkileyerek enflasyonu yükselteceği belirtilmektedir.

Sıcak para konusuna girilirken ise, sıcak paranın kaynağı anlatılmaktadır.

Ülkelerin kriz sonu çöken ekonomiyi canlandırmak için piyasaya döktükleri paralar nedeniyle dünyada bir para bolluğu oluştuğu, şimdilerde ülkelerin piyasaya yeniden para pompalayarak bu bolluğu artırdığı belirtilmektedir.

Artan paralar gidecek yer ararken, (1) Ya sıcak para olarak faizin yüksek olduğu ülkelere yönelmekte(2) Ya da riskli yatırımlara gitmektedir.

Riskli yatırımlara giden para emtia fiyatlarının artmasına, ülkelere yönelen sıcak para ise ülke paralarının kıymetlenmesine yol açmaktadır.

Raporda Türkiye'nin yatırımcılar açısından cazibesine değinilmektedir.

Türkiye diğer benzer ekonomilere göre daha olumlu göstergeler nedeniyle ilgi çekmektedir.

Orta vadeli proğram, istikrarlı yönetim güven oluşturmaktadır.

Bu nedenle de sıcak para girişi devam etmektedir.

Sıcak para Türk parasının değer kazanmasına, faizin düşmesine, iç talebin canlanmasına, buna karşılık ihracatın gelişememesine yol açmaktadır.

Sonuçta cari açık büyümektedir.Cari açığın büyümesi ise finansal risk tehlikesini artırmaktadır.

Raporda "Bu durumda Merkez Bankası bugüne kadar uyguladığı tedbirlere ek olarak alternatif araçları etkin biçimde kullanabilir." şeklinde bir ifadeye yer verilmiştir. Önceki anlatımlar ve raporda yer alan "alternatif araç" deyimi, Merkez Bankası'nın sıcak para girişlerini kontrol altına almak için yeni arayışlar içinde olduğu şeklinde yorumlanabilir.

İlgi çeken bir tesbit de, ekonomide büyüme konusundaki tereddütlerdir. Raporda yer alan değerlemeye göre,

Küresel büyümedeki yavaşlamaya paralel olarak bizde de iktisadi faaliyet durgunluk sürecine girebilir.

Bu nedenle Merkez Bankası parasal sıkıştırma operasyonlarını geciktirmeyi düşünüyor.

Bu ifadeler, önümüzdeki dönemde sıkı para politikalarına gerek görülmeyeceği şeklinde yorumlanabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018