Merkez Bankası döviz pozisyonunun işaret ettikleri

A. Levent ALKAN
A. Levent ALKAN [email protected]

Gelişmekte olan ülkeler genelinde bankaların genel görünümünde iyileşmeden başlayalım. Fitch’in değerlendirmesi genel ortalamanın iyileşiyor olduğuna işaret ediyor. Öte yandan Draghi, Avrupa Bölgesi'ndeki büyümenin geniş tabanlı ve yeterince tatminkar olduğuna vurgu yaptı. Dolar, küresel hisse senetleri piyasalarıyla eş güdümlü olarak yükseldi. TL, gelişmekte olan ülkeler genelinden ayrışarak hızla değer kaybetti. Bu etkinin artan dereceleri, Merkez Bankası'nın TL uzlaşmalı vadeli döviz satım ihalesi düzenlemesini getirdi. 2017 için vadeli döviz satım pozisyon tutarı, 3 milyar dolar ile sınırlı kalmak kaydıyla başlamış oldu. Dünkü ihalede teklif yüksekti, 637 milyon dolar. TL deki değer kaybı GOÜ içinde ayrıştıkça, bu durum F/K’larımıza ve çarpanlarımıza da yansıdı.

Kur hareketlerine karşı kırılganlığımız artıyor. Pazartesi piyasa kapanışıyla salı açılışı arasında dolar/TL kurunda yukarı yönde sert hareketler karşısında, Merkez Bankası da fonlamasının tamamını geç likidite penceresine çekti. Geç likiditeki ağırlığı maksimize etmiş olmakla, ortalama fonlama maliyetini küçük de olsa artırdı.

Grafikteki merkez bankasının kur riski oranındaki değişim, aşağı yönlü bir trendin ve ardından gelen dengelenmenin resmidir. Önce, Temmuz 2011’deki 2.27 zirvesinden başlayan düşüş bir trende dönüştü. Nisan 2016’daki 1.27 dibine kadar azalış sürdü. Merkez Bankası da döviz satım ihalelerine 27 Nisan 2016 tarihinde ara veriyor. 19 ay sonra Merkez Bankası yine döviz satım ihalesi açıyor, bu kez TL uzlaşmalı olarak.

Kur riski oranı grafiğinde iki farklı ok çizebiliyoruz; biri keskin düşüş, diğeri yatay. Aralık 2016 zirvesi bu gelişimde çok önemli. Devam konusunda bir karar süreci başlıyor; yatay mı, düşüş mü? İşte bu son dolar talebi, yanıtı aşağı yönlü olarak veriyor. Euro Bölgesi ve ABD’deki toparlanma, olsa olsa kendi kendini kurtarabilir cinsten. Dünya bizi sırtlayamayacaksa jeopolitiği, iç siyaseti, dış siyaseti, ekonomiyi kısa vadeli; eğitimi, savunmayı, gelir eşitsizliğini, tasarruf gücünü, teknolojik içerikte üretimi uzun vadeli olmak üzere, hızla toparlamamız ve bu yönde ilerleme konusunda dünyaya gerekli mesajları verebilmemiz gerekiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar