Merkez Bankası da bağımlı; veri bağımlısı!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Merkez Bankası'nın da bağımlı olduğunu en yetkili ağızdan, Başkan'dan duyduk! Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, enflasyon raporunu açıklarken, artık itiraf mı etti, ağzından mı kaçırdı bilinmez, Banka olarak veri bağımlısı olduklarını söyleyiverdi.

Espri bir yana, Merkez Bankası günlerdir piyasayı şaşırtmakla, ters köşeye yatırmakla, kontrpiyede bırakmakla eleştiriliyor. Eleştirilerde öz olarak ne mi söyleniyor:

"Piyasa faizde ve munzam karşılıkta değişiklik beklemiyor ya da şu kadar bekliyordu, oysa Merkez Bankası bu beklentilerden çok daha fazlasını yaparak piyasayı şaşırttı, yani öngörülebilirliği yok etti, şeffaflık da ortadan kalkmış oldu."

Hani piyasaların şaşırması, bir ölçüde öngörülebilirliğin yok olması neyse de, şeffaflığın ortadan kaldırıldığı iddiası ne demek oluyor ki… Bu görüşün açıklaması şöyle yapılabilir herhalde:

"Ben şu yönde bir karar bekliyordum, beklediğimin dışında karar almakla şeffaflığı yok ettiler…"

Bir gerçeğin altını çizelim. Elbette Merkez Bankası da hatalı kararlar alabilir, bugün doğru görünen bir karar yarın başka gelişmelere göre hatalı bulunabilir, bu ayrı. Ama, bugün için Merkez Bankası'na "benim düşündüğüm yönde karar almadı" diyerek eleştiri okları yöneltmek ne kadar doğru olur ki…

Dün de yazdık. Merkez Bankası herhangi bir karar almışsa, mutlaka bir dayanağı vardır, deniliyor. Bunu eski yöneticiler de söylüyor, Bankayı yakından izleyen başkaları da. Yani bu Merkez Bankası geleneğinden gelen bir durum. Hele hele, ülke ekonomisini ilgilendiren temel kararların, deneme yanılma yöntemiyle uygulamaya konulduğu bile ileri sürülüyor ki, bu görüşlere katılmak mümkün olabilir mi?

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, dün enflasyon raporunu açıklarken önceki gün vurguladığımız, her kararın mutlaka ciddi bir veri setine ve sahip olunan bir dizi bilgiye dayandığı görüşünü bir anlamda teyit etti. Yılmaz, Merkez  Bankası olarak "Veri bağımlısıyız" dedi ve ekledi: "Her zamankinden daha fazla veri bağımlısı haline geldik." Durum bundan daha iyi nasıl özetlenebilirdi ki…

Başkan Yılmaz'ın, Merkez Bankası olarak piyasada belirsizlik yarattıklarına ilişkin görüşler hatırlatılarak yöneltilen sorulara verdiği bir yanıt da önemliydi:

"Zaman zaman belirsizlik yaratmak iyi bir şey midir diye soruyorsunuz. Kendisine güvenen bir merkez bankası, piyasanın kendisini istediği yere sürüklenmesine izin vermez. Kendisine güvenen merkez bankası, piyasayı kendi istediği yere çeker."

"Piyasa bana bağlıdır"ı, "piyasa beni izlemek durumundadır"ı, "benim piyasanın peşinden gitmemi kimse beklemesin"i bundan daha iyi özetleyen bir ifade olabilir mi?

Seçimin etkisi

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, genel seçim hatırlatılarak bir kaygı duyup duymadıklarının sorulması üzerine, "Biz orta vadeli programa uyulacağı varsayımından hareket ettik, ediyoruz" dedi ve ekledi:

"Bir Merkez Bankası yönetiminin seçim olan bir yıl, benim hiç seçim endişem yok demesi de doğru değil, endişem var demesi de doğru değil."

Merkez Bankası'nın 2011 yılı enflasyon tahminini bir miktar yukarı çekmesinin seçimle bir ilgisi yok. 2011 enflasyonu, orta noktası yüzde 5.9 olmak üzere yüzde 4.5 ile yüzde 7.3 arasında bekleniyor. Enflasyon tahmininin yukarı yönlü revize edilmesindeki etkenlerin başında ithalat fiyatlarının başlangıçta öngörülenden daha fazla artacağı tahmini geliyor.

Bu arada, enflasyonun 2012 yılında orta noktası yüzde 5.1 olmak üzere yüzde 3.3 ile yüzde 6.9 arasında gerçekleşeceği, daha sonraki yıllarda ise yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağı tahmin ediliyor. 

"Amaç, büyümede dalgalanma olmaması"

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, faiz oranları ve munzam karşılıklarla ilgili olarak yöneltilen soruları yanıtlarken, şu an için ekonomide bir ısınma olmadığını belirtti, ancak ileride olabileceğine dikkat çekti. Alınan önlemlerin buna yönelik olduğunu vurgulayan Yılmaz, ekonominin istikrarlı büyümesinin önem taşıdığını belirterek, "Bir yıl yüzde 10, sonraki yıl yüzde 3 büyümek yerine istikrarlı büyümek önemlidir" görüşünü dile getirdi. 

Yılmaz, "Alınan bu kararlarla bankacılık sisteminin güçlü yapısının sürdürülebilir olmasına katkı sağlayacağımızı düşünüyoruz" diye konuştu.

Bankacılık kesimi, munzam karşılık kararlarının karlarını azaltacağı, Merkez Bankası ise kararlarla bankaların yapısının daha da güçleneceği görüşünde. Kar konusundaysa görüş ortak; Başkan Yılmaz da kar artışının daha yavaş olacağını kabul ediyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar