Merkez Bankası aynen devam diyor

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

 

Merkez Bankası "Finansal İstikrar" raporunu açıkladı. TCMB'nin 2012 yılı sonbaharı itibariyle dünyaya ve Türkiye ekonomisine bakışını ve kendisine çizdiği yol haritasını öğrendik. Raporda analitik zenginlik ve ilginç ayrıntılar var kuşkusuz.  Ama tek kelimelik  bir özet isterseniz  Merkezin "aynen devam" dediğini söyleyebiliriz.

Merkez Bankasının aynen devam demesinde yadırganacak bir durum  yok. Zira, dünyada da  Türkiye ekonomisinde de önemli bir değişme yok. 

Küresel krizin ardından yaşanan kısa bir toparlanmadan sonra büyümede küresel ölçekte ortaya çıkan yavaşlama eğilimi devam ediyor. Merkez Bankası, haklı olarak, yavaşlamanın aşılamamsının  asıl sorumlularının  gelişmiş ülkeler olduğunu söylüyor.  Sorunun temelinde Avrupa Birliği ve ABD'nin kamu maliyesi kaynaklı sorunlarının yattığına dikkati çekiyor. 

Bu tesbit ve arkasından gelen çözümlemenin Merkez Bankasının dünya ekonomisine doğru baktığını gösterdiğini düşünüyorum. Banka'nın  sorunlu ülkelerin  kamu maliyesinde gözlenen  zafiyetin yavaşlamaya karşı etkin bir  politika uygulanmasını kısıtladığına vurgu yapması bunun en önemli örneği. 

Finansal İstikrar raporunda gelişmiş ülkelerde üreyen  politika belirsizliğinin  risk algısını yükselttiğine, risk iştahını törpülediğine ve sonuçta  küresel boyutta bir risk unsuru haline gelmiş olduğuna işaret ediliyor.  Küresel risk  gelişmiş ülkelerin zafiyetini  gelişmekte olan ülkelere de bulaştırıyor.  Bunlar da yavaşlamaya ve küresel risklere karşı ortodoks olmayan  yeni politika kurguları geliştiriyorlar.
                                                 *                 *                  *
Merkez Bankası  dünya ekonomisine ilişkin bu çözümlemesini Türkiye ekonomisinin karşı karşıya olduğu sorunları v bunlara karşı geliştirdiği politikaları anlatmak  amacıyla kullanıyor.

Merkez Bankasının 2010 yılı sonbaharından bu yana para politikası anlayışını, duruşunu ve politika araçlarını  farklılaştırıp, çeşitlendirdiğini biliyoruz. Örneğin, görece ortodoks sayılabilecek bir konumdan daha heterodoks bir alana kayıldı. O tarihe kadar titizlikle izlenen enflasyon hedeflemesi politikasının yanına finansal istikrar hedefi de eklendi. Yeni hedeflemeyle birlikte enflasyon karşıtı politikalarla birlikte ekonomiyi tehdit eder hale gelen dış denge bozulmasına karşı yeni politika aletleri de kullanılmaya başlandı.

2010 sonbaharından sonra "kredi genişlemesi-ithalat  artışı- cari açığın büyümesi- finansal istikrarın bozulması"  zinciri üzerine oturtulan yeni bir para politikası uygulamasına geçildiğini biliyoruz. Para otoritesi faiz belirlemede salt politika faizini kullanmak yerine faizin bir koridor içinde biraz da piyasa aktörlerinin tercihlerinden etkilenecek biçimde oluşmasını sağlayacak yeni bir yaklaşıma kayıyor. Koridorun yanı sıra banka karşılıkları  aktif bir politika aracı olarak kullanılmaya başlanıyor.

Karşılıkların bileşimi  bankaların kendi döviz rezervlerini oluşturmalarına imkan verecek biçimde hareketli hale getiriliyor. Merkez Bankası  karşılıklara ilişkin bu yeni yaklaşımını  döviz kurunu etkilemek ve Türk Lirasının aşırı değerlenmesini engellemek üzere aktif bir para politikası aracı olarak kullanmaya başlıyor.

Bütün bunların hem içeride hem de dışarıda yoğun tartışmalar  yarattığını, geniş ölçüde tereddütle karşılandığını çoğu kez de eleştirildiğini  biliyoruz.  Şimdi Banka 2012 yılının Kasım sonunda yayınladığı "Finansal İstikrar"  raporunda gelişmeleri ve elde edilen sonuçları ayrıntılı biçimde sergileyerek adeta eleştirilere cevap veriyor. TCMB zamanın kendisini haklı çıkarttığını söylüyor. Ekonominin ısınmasının engellendiğine işaret ediyor. Enflasyonun  kontrol altında kaldığına dikkati çekiyor. Cari açığın büyümesinin ve  finansal istikrarın bozulmasının önüne geçildiğine vurgu yapıyor.

Banka, kısaca,  " Ortodoks yoldan ayrıldık ama bakın iyi yapmışız" demeye getiriyor. Kendisini doğruladıktan sonra da   "değişen bir şey yok, aynen devam edeceğiz" diye ilave ediyor.Yani, önümüzdeki yıl da koridoru izleyeceğiz,  karşılıklara bakacağız, karşılık bileşimine dikkat edeceğiz, kredi genişlemesiyle ilgileneceğiz,  Merkezin döviz kuru diskurlarına tanık olacağız, bunları anlamlandırmaya çalışacağız. Olağan dışı bir durum olmazsa para alanında değişen bir şey olmayacak anlayacağınız. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018