Merkez bankaları haftası nasıl geçti?
ABD, İngiltere, Norveç, Brezilya, Türkiye, Japonya, G. Afrika ve daha fazlası. Yılın üçüncü çeyreğini tamamlarken, son çeyreğe nasıl bir başlangıç yapacağımıza dair sinyal niteliğinde önemli kararların eşliğinde, bir haftayı daha geride bırakıyoruz. Şüphesiz tüm dünya merkez bankalarının en yakından takip ettiği Fed tarafından gelen 50 baz puan indirim haftaya damgasını vurdu.
Zira son toplantıda yaptığı değerlendirmelere göre önemli ölçüde karar değiştiren Fed için bu durumu haklı çıkartacak bir açıklama seti ortaya koymak güç. Fed Başkanı Powell tarafından dile getirilen: “Geride kaldığımızı düşünmüyoruz ama geride kalmama taahhüdümüzün bir yansıması..” söylemi bile tek başına çok şeyi anlatıyor. Fed neden temmuzda faizi değiştirmedi ve son bir hafta kalana kadar kuvvetli bir indirim ile başlayacağının sinyalini vermedi noktasının altını dolduramadı.
Yılın geri kalanında ve 2025 ylında yapmayı planladığı faiz indirim patikası da aynı hızda devam etmeyeceğini gösteriyor. Dolayısıyla Demokrat Parti’den Warren tarafından dile getirilen işgücü piyasasını desteklemek için yüklü faiz indirimi çağrısına cevap niteliğinde bir karar görüldü denebilir.
Ek sıkılaşma ibaresi metinden çıktı
İçeride PPK tarafından faizlerde değişiklik beklenmese de iş dünyasından gelen yakınmalar kapsamında sınırlı da olsa metinde bir değişiklik görür müyüz sorusu yanıt buldu. Gerekirse ek sıkılaşma yaparım yerine araçlar etkili biçimde kullanılır ibaresi değişikliği metinde kendine yer bulmuş.
Bu tam olarak benden ekim ayında bir indirim beklemeyin, ancak enflasyonda düşüşü görmüyor değilim ve ortamda anlamlı bir değişiklik olmazsa yılın son 1-2 toplantısında bir indirim yapabilirim mesajını veriyor. Dolayısıyla anketlerde de dile getirildiği gibi yılı %50 politika faizi ile bitirmeyeceğiz gibi gözüküyor.
Tabii şunu da belirterek yazıyı tamamlayalım, faizlerin indirilmesi başka bir şey, kredi piyasası üzerinden yapılan kontroller ve likiditeyi ek talep yaratmayacak şekilde sterilize etmek apayrı bir şey. Yani önemli olan faizden bağımsız enflasyon patikasına herkesin inanmasını sağlayacak bir sıkı duruş denebilir.