Merkel’in ‘Özgürlük’ü

Fikret AYDEMİR
Fikret AYDEMİR [email protected]

Avrupa Birliği içinde ‘Avrupa’nın Kraliçe­si’ olarak anılan Almanya’yı 16 yıl boyun­ca yöneten Angela Merkel’in anı kitabı ‘Öz­gürlük’, raflardaki yerini aldı. Elbette eleş­tiriler de… İstisnasız bütün siyasi liderlerin yaptığı gibi Almanya Başbakanı Merkel de aktif siyaset sahnesinden çekildikten sonra ilk işi ‘anılar’ını kitaplaştırmak oldu: ‘Özgür­lük’ (Freiheit).

Papaz bir baba ve öğretmen bir annenin kı­zı olarak eski Doğu Almanya’da doğduğu için gençliğinde ‘papazın komünist kızı’ olarak da tanınan Merkel, hem iç siyasette hem de dış politikadaki anılarını kaleme aldığı kitabında doğal olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da yer verdi.

Kızlık soyadı Kasner olmasına, ilk eşi Ulri­ch Merkel’den 1982 yılında boşanıp Joachim Sauer ile 1998 tarihinde evlenmesine rağmen ‘Merkel’ soyadını bırakmayan Angela Merkel kitabında, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı ol­duğunu bir kez daha dile getirdi. Ancak “geç­mişte verilen sözler nedeniyle bunu engelle­yecek adımlar atmadığını” yazdı.

Muhalefette olduğu dönemde Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğini desteklemeyen, en iyi ih­timalle ‘imtiyazlı ortaklık’ verilmesini savu­nan Merkel’in iktidara gelmesinden 15 gün sonra, 3 Ekim 2005 tarihinde Türkiye ile tam üyelik müzakereleri başladı.

‘Ahde vefa’ ilkesini doğrultusunda, söz­leşmelere sadık kalınması gerektiğini anla­tan Merkel, “Siyasette, her zaman işleri ko­laylaştırmasa da Pacta Sunt Servanda, yani sözleşmelere sadık kalınması ilkesi, kendini kanıtlamıştır. Bunu, selefimin 2005 yılında Türkiye ile AB üyelik müzakerelerinin baş­latılmasını destekleme kararını devralarak kendim bizzat deneyimledim. Oysa ben bu­nun hep bir hata olduğunu düşündüm” satır­larına yer verdi.

Almanya’yı 2021 yılına kadar yöneten Hristiyan Demokrat Parti CDU lideri Merkel, Türkiye ile ilişkiler ve mülteci mutabakatı­nın (2016 Geri Kabul Anlaşması) perde arka­sına da değindi yeni çıkan kitabı ‘Özgürlük’te.

Angela Merkel, “AB olarak Türkiye’de ye­relde sığınmacılar için projelere mali destek verilmesiyle, sığınmacılar için sağlık hizmet­lerinin iyileştirilmesini sağlayarak, Türki­ye’yi onlara çalışma izni vermeye, eğitim fır­satları sunmaya ikna edip, böylelikle onlara Türkiye içinde gelecek perspektifinin sağlan­ması gerekiyordu” diye yazdı.

“Otokratik eğilimli siyasetçi”

Cumhurbaşkanı Erdoğan için ‘otokratik eğilimli siyasetçi’ benzetmesi yapan Merkel, “Aramızda görüş birliği olduğunda, çok kibar davranır ‘değerli dostum’ derdi. Fikir ayrılı­ğımız olduğunda ise her argüman, bitmek bil­meyen konuşmalar esnasında, aleyhte konuş­mak için kullanılırdı. İşte o zaman, meseleler oldukça zaman alır, süreç uzardı. Bu arada benim gözlemim, bunun otokratik eğilimleri olan politikacıların tipik bir özelliği olduğu­dur. İhtiyaç olduğunda onlar için zaman sını­rı olmuyor” görüşlerine yer verdi kitabında.

İstanbul’da ‘altın taht’ eleştirileri

Geri Kabul Anlaşması sürecinde muhale­fet partileri ve medya tarafından Erdoğan’ın siyasi baskılarına boyun eğmekle ve göç ko­nusundaki iş birliği için Türkiye’deki insan hakları ihlallerine sessiz kalmakla suçlanan Merkel, AB ile Türkiye arasında iş birliği sa­yesinde düzensiz göçün kontrol altına alın­dığını, bu şekilde Ege Denizi’nde çok sayıda ölümün önüne geçildiğini savundu.

Kitabında büyük tartışmalara yol açan 18 Ekim 2015’teki İstanbul ziyaretine de ayrın­tılı bir şekilde yer veren Merkel, Erdoğan ile yan yana oturduğu ‘iki altın taht’ nedeniy­le eleştirileri “onursuz, kısmen de sahtekar­ca bulduğu”nu hatırlatarak, “O esnada sadece şunu düşündüm: Bunlar harikaymış. Ancak etrafta olanlara değil, görüşmenin içeriğine, ne elde etmek istediğime odaklandım. Hari­taya şöyle bir göz atmak ve Ege’deki gerçek­leri görmek, gelişmeleri ancak Türkiye’yle birlikte yönetip, yönlendirebileceğimizi ve zaman kaybetme lüksümüzün olmadığını an­lamak için yeterliydi. Bunun dışında her şey bir illüzyondu ve ben illüzyona teslim olma­dım” diye yazdı.

İki Türk ile gurur duydu

Covid-19 pandemi aşısını icat eden bilim insanları Prof. Özlem Türeci ve Prof. Uğur Şahin ile gurur duyduğunu da dile getirdi Merkel kitabında. Dünyada 30 dile çevrilece­ği duyurulan kitabında Merkel, Türeci ve Şa­hin ile hem Almanya’nın hem de Türkiye’nin gurur duyduğunu ifade ediyor. Merkel ‘Öz­gürlük’ adlı kitabında, bir köpek tarafından ısırıldığı için köpek korkusu olduğunu bilen Rusya Devlet Başkanı Putin’in bir görüşmeye köpekle gelerek kendisini kameralar önünde zor onlar yaşatmaya çalıştığını da aktardı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
AB’nin takımyıldızı 13 Kasım 2024
Pandora’nın Kutusu 25 Eylül 2024