Merkel Cumhuriyeti

Orhan AKIŞIK
Orhan AKIŞIK KÜRESEL PERSPEKTİF [email protected]

Der Spiegel’in hafta başında Almanya seçimleriyle ilgili attığı manşet haberin başlığı: Merkel Cumhuriyeti. Pazar günkü seçimlerin galibi beklendiği gibi Birlik Partileri, merkez sağın seçimlerde ki başarısında Merkel’in kriz döneminde AB’yi ayakta tutmak için sarf ettiği çabanın ve Alman ekonomisindeki istikrarlı gidişatın payı büyük. 2009 seçimlerinde oyların yüzde 33.8’sini alan Hristiyan-Demokrat (CDU) ve Hristiyan Sosyalist (CSU) Birlik Partileri, bu seçimde oy oranlarını yüzde 41.5’a çıkarmalarına rağmen, tek başına hükümet kurmak için gerekli çoğunluğa ulaşamadılar. Birlik Partileri en son 1957’de Konrad Adenauer başkanlığında tek başına hükümet olabilmişlerdi. Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) oylarında az bir artış var. Geçen seçimde yüzde 23 oranında oy alan SPD’nin, bu seçimde aldığı oy oranı yüzde 25.7. 1949’dan bu yana hemen hemen her hükümette kilit parti olarak yer alan Hür Demokratlar (FDP) ise yüzde 5’lik barajı aşamayarak parlamento dışında kaldı. FDP’nin dışında, Merkel Hükümeti’nin AB politikasını eleştiren Almanya İçin Alternatif Partisi de (AfD) parlamentoya giremeyen partiler arasında. FDP’nin büyük oranda oy kaybetmesinde, partinin AB karşıtı muhafazakar seçmenlerinden AfD’ye kayan oyların etkili olduğu iddia ediliyor. Sonuçlardan memnun görünmeyen diğer bir parti Yeşiller. Geçen seçimde oyların yüzde 10.7’sini alan Yeşiller’in bu seçimde oyları yüzde 8.4’e gerilemiş olsa da, koalisyon ortağı olması ihtimal dışı değil. Peki, koalisyon hangi partiler arasında kurulacak? Hem Birlik Partilerinin hem de SPD’nin bu konuda alternatifleri var. Merkel, SPD’nin dışında Yeşiller ile de bir koalisyon kurabilir. SPD’nin ise Birlik Partilerinin yer almadığı bir koalisyon için, Yeşiller dışında Sol Parti’nin desteğine de ihtiyacı var. Gelişmeler, hem SPD hem de CDU/CSU’nun tercihinin Büyük Koalisyon’dan yana olduğunu gösteriyor. SPD Başkanı Sigmar Gabriel, Birlik Partileriyle olası bir koalisyonu – partisinin koşulları dikkate alınmak kaydıyla– değerlendireceklerini açıkladı. Benzer bir açıklama CDU/CSU fraksiyonu Başkanı Volker Kauder’den de geldi. Kauder, SPD ile koalisyonu Yeşillerle yapılacak bir koalisyona tercih ettiğini açıkça söylüyor.

 

***

SPD Başkanı’nın Büyük Koalisyon için ileri sürdüğü şartlara, partinin önde gelen politikacılarından Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz açıklık getiriyor. Bundan önceki koalisyon hükümetinin AB politikasını eleştiren Schulz, Almanya’nın Birlik ülkelerinde yaşanan sosyal sorunlara ve özellikle genç nüfus arasındaki işsizliğe artık kayıtsız kalamayacağı görüşünde. SPD’nin diğer pazarlık konuları arasında asgari ücret ve üst gelir grupları üzerindeki vergi oranlarının arttırılması da var. Bakanlıkların dağılımının pazarlıklarda öne çıkma olasılığı görünmüyor. Maliye ve Dışişleri Bakanlıkları büyük olasılıkla ortaklar arasında paylaşılacaktır. Merkel hükümetinin Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble’nin yeni hükümette yerini koruması olasılığı yüksek. Seçimlerden önce yapılan bazı anketler, halkın yüzde 60’ının mevcut vergi oranlarından memnun olduğunu gösteriyor. Yüzde 19 vergileri yüksek bulurken, yüzde 14 arttırılması gerektiği düşüncesinde.

 

***

Bundestag’a seçilen Türk kökenli siyasetçilerin sayısı artıyor. Bundan önceki yasama döneminde beş Türk milletvekilinin yer aldığı Alman Parlamentosu’nda, yeni dönemde 11 Türk siyasetçi görev yapacak. Parlamento’ya seçilenler arasında bir de Afrikalı var. Avrupa içinde yabancı karşıtlığının en yüksek olduğu ülkelerden biri olan Almanya’da, yabancı kökenli siyasetçilerin Parlamento’ya girmesi demokrasinin gücünün en önemli göstergelerinden biri, Birlik Partileri ve SPD arasındaki muhtemel koalisyon sadece Almanya’da değil, AB içinde de destekleniyor. İki parti arasında kurulacak güçlü bir hükümetin AB’deki sorunların çözümüne katkıda bulunacağına ilişkin beklenti yüksek. Yeni hükümetin Türkiye–AB ilişkilerinin geleceği açısından olumlu olup olmayacağı konusunda ise bir şey söylemek için henüz erken. Koalisyon’un muhtemel ortağı SPD’den Türkiye’ye beklenen desteğin gelmesi, demokratikleşme konusunda atılacak samimi adımlara bağlıdır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Vekalet savaşları 08 Ekim 2016
Clinton farkı 01 Ekim 2016
Sorun küreselleşmede mi? 27 Ağustos 2016