Merhaba İzmir!
Kitap fuarlarıyla beraber her yıl çıktığımız Anadolu yolculuklarında durağımız bir kez daha İzmir... TÜYAP tarafından Türkiye Yayıncılar Birliği ile düzenlenen etkinlik için, 17. kez İzmir'deyim... Ege'de olmak beni her zaman mutlu ediyor. İklimle birlikte hayatların da değiştiği, denizin mavisinin bile bir başka olduğu Ege'de insan kendini pupa yelken hissediyor.
Kitap fuarı geçtiğimiz Cumartesi günü Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Vali Yardımcısı Nevzat Ergün, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürü Prof. Dr. Onur Bilge Kula ve Onur Konuğu Yaşar Aksoy'un da katıldığı bir törenle Uluslararası Fuar Alanı'nda açıldı.
Açılış konuşmalarında Onur Bilge Kula, Türkiye'de 3 bin 670 yayınevi bulunduğunu, bunlardan bin 300'ünün sürekliliği sağlamış olduklarını söylemiş. Türkiye'de 2009 yılı verilerine göre 33 bin 342 kitap için ISBN numarası alındığını belirten Kula, bu rakamın Avrupa ülkelerinde daha yüksek olduğunu vurgulamış. Bakanlık olarak geçtiğimiz yıl ise 43 bin 100 adet ISBN numarası verdiklerini hatırlatan Kula, "Bunlardan, 15 bin adedi edebiyat kategorisi, 15 bin adedi de toplum ve kültür bilimlerinden oluşuyor. Edebiyat ürünleri arasında da yüzde 53'lük oranla roman başı çekiyor. 2013 yılından itibaren edebiyat üretimine parasal destek de vermeye başlayacağız. Umuyorum kitap konusunda üretkenlik ve çeşitlilik sağlanacak" demiş.
Yaşar Aksoy ise konuşmasında insanlık tarihinin gelişimi ve etik değerlerine ilişkin 5 eserlik bir seri oluşturulsa bunun ilk sırasında Homeros'un İlyada'sı olacağını söylemiş. Aksoy, Homeros'un vatanı İzmir'de milyonları kitapla buluşturan bir organizasyonun yapılmasından büyük mutluluk duyduğunu dile getirmiş ve konuşmasında Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'ın kendisine gönderdiği mektubu okumuş.
"Kitaba sığınmaktan başka çaremiz yok" diyen Aksoy, kendisini yetiştirenlerin Halikarnas Balıkçısı, Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal, Tarık Dursun K., Attilâ İlhan, Necati Cumalı, Şükran Kurdakul gibi isimler olduğunu belirterek "Onlar olmasa ben de olmazdım" demiş.
Yukarıdaki satırları "miş"li yazdım, çünkü bu sene, İstanbul'daki işlerimin yoğunluğu nedeniyle açılışta bulunamadım, ama dokuz günlük etkinliğe ortasında da olsa gelmeyi, kitabı imbatla birlikte solumayı başardım...
Yaklaşık 350 yayınevi ve sivil toplum kuruluşu var bu sene; söyleşi, panel, şiir dinletileri, dans gösterisi ve çocuk etkinliklerinin sayısı 120'yi bulacak...
Fuarın iki sergisinden birisi, Sabahattin Ali'nin fotoğraflarından oluşuyor: "Bir Fotoğraf Camı Sergisi." 41 yıllık kısa yaşamına çok sayıda eser ve tercüme sığdıran, Türkiye'nin farklı yerlerinde öğretmenlik yaparken öğrencileri üzerinde derin izler bırakan, Ankara'da Devlet Konservatuvarı'nın kuruluşunda ve ilk öğrencilerinin yetişmesinde büyük emeği olan Sabahattin Ali'nin en büyük tutkularından biri olan fotoğrafları yer alıyor bu sergide. Bu Pazar fuar alanında Sabahattin Ali'nin kızı sevgili Filiz Ali ve sergi küratörü Sevengül Sönmez'in katılımıyla gerçekleşecek olan söyleşiyi izlemeyi düşünüyorum.
Fuarın ikinci sergisi, Sevinç ve Erdal İnönü Vakfı tarafından gerçekleştirilmiş. Bedri Koraman, Tan Oral, Erdoğan Başol, Nehar Tüblek, Can Kıraç gibi karikatüristlerin kaleminden Erdal İnönü çizimleri sergileniyor.
17-25 Kasım 2012 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan 31. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı'nın Onur Konuğu Hollanda, yıl boyunca süren etkinlikler kapsamında Bursa'dan sonra bu fuara da katılmış. Bir de dans gösterisi var: Geleneksel Hollanda folklorüne ait dansları sergileyecek Palonia dans grubunu bugün izlemek mümkün.
Girişin ücretsiz olduğu fuar bugün ve yarın 11.00-20.00, kapanış günü 22 Nisan 2012 tarihinde ise 11.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Kitabın yolculuğunda önümüzdeki ay durağımız ise Diyarbakır...