Mercedes vergisi
Neymiş, 32 bin 666 adet otomobil satan Mercedes'in toplam satışının 13 bin 237 adedi bu C Sedan'mış. Çok tabii… Biraz kısmak lazım. Getirilen verginin adı da vergi değil, Toplu Konut Fonu tahsilatı. Otomobilden o kadar çok vergi alınıyor ki vergi ismi kalmayınca artık fon falan diyerek ilave vergi çıkartıyorlar. Otomobil üzerine konan bir verginin, kamuoyundaki imajları tartışılan müteahhitlerle sıkça yan yana anılan TOKİ ismini alması da ayrı bir ironi olsa gerek.
Söz konusu verginin fiyatlara yansıması yüzde 5 düzeyinde olacakmış. Yani yaklaşık 15 bin kişi alacağı Mercedes C Sedan otomobilini sadece yüzde 5 oranında bir fark ki o da ana firma tarafından kapanır almaktan vazgeçecek. Fiyat zammı ile gelecek artışı doğrudan müşteri kaybı ile oranlarsak, yani fiyat zammı kadar insanın Mercedes C Sedan almaktan vazgeçeceğini varsayarsak, kopartılan fırtına 660 otomobil için oluyor.
Göreceksiniz, Mercedes bu TOKİ zammından dolayı adet bazında kesinlikle geriye gitmeyecektir. Bu karar yazılırken, 211 bin lirayı vererek bu aracı alan 13 bin 237 kişinin, otomobilin fiyatı vergiden doğrudan etkilense bile 221 bin liraya çıkınca vazgeçeceği mi düşünülüyor. Ben size olacağı söyleyeyim. Öyle kristal küreye falan bakmaya, baklaları havaya atıp düşen tanelerden anlam çıkarmaya gerek yok. Bu işler geçmişte yaşandı ve amacını bulamadığı görüldü. Jetta'ya latin vergisi geldi. Volkswagen 5 yıldır pazar lideri.
Dolayısıyla bu atılan adımın hiçbir rasyonel getirisi olmayacaktır. Sadece, Türkiye'de otomotiv üzerine keyfi bir vergi daha gelmiştir.
Özel İletişim Vergisi denen bir vergi var bu ülkede. Vatandaşların iletişim haklarının anayasada garanti altına alınırken, bu iletişimden vergi almayı düşünen bir sistem var. Partilerden bağımsı olarak yazıyorum. Türkiye'de siz otomotiv üzerinden 5 ya da 10 yıllık bir master plan ortaya koymazsanız. Devlet olarak beklentilerinizi net bir şekilde açıklamazsanız, bu garip adlı vergilerle bu sektördeki hedeflerinize ki buna yerli otomobil de dahil ulaşamazsınız. Tabii, kısa vadenin yarın, orta vadenin, pazartesi-cuma arası, uzun vadenin ise ay sonu olduğu bir ülkede, 5 yıllık plan nasıl yapılır o da ayrı bir konu…
Karayip Korsanları filminin ana karakteri Jack Sparrow'un bir pusulası var. Onu tutanın kafasının durumuna göre yol gösteriyor. Bizim otomotivde de durum Sparrow'un pusulası gibi, eline alan yeni rota çiziyor.