Mercedes-Renault yüksek gerilim hattı

Gültekin KARA
Gültekin KARA OTOSTOP gultekin.kara@dunya.com

Elektrikli araçlar gündemi uzun bir süre daha meşgul etmeye devam edecek gibi görünüyor. Bu alanda özellikle Türkiye'de en büyük iletişim faaliyetini Renault yürütürken, temellerinin atılmasının üzerinden 125 yıl geçen Mercedes de faaliyetlerini hızlandırdı. 125'inci yılı şerefine yaptığı bir dizi etkinlikle teknoloji merkezlerini basına açtı. Ünlü Alman firmanın geleceği ise tüm diğer markalar gibi e-mobility adını verdiği konsept çerçevesinde şekilleniyor. Mercedes, en küçük modeli smart'tan başlayarak, makam araçları olan S Serisi'ne ve hatta lüksü ve dinamizmi birleştiren SLS'e kadar her modeli için bir elektrikli ya da alternatif yakıtla çalışan varyant araç geliştirmiş.

Geçtiğimiz hafta İspanya'da bu araçları kullanma imkanı ve markanın e-dünyasına hakkında bilgi alma şansı buldum.

Firma yetkililerinden e-mobility konusunda oldukça kapsamlı sunumlar aldık. Bu sunumlar sırasında sorduğum bir soru yukarıdaki başlığın doğmasına neden oldu.

Önce kısa bir hatırlatma.

Elektrikli araçlarda Renault'nun en büyük müşterisi ve dayanağı BetterPlace isimli İsrail sermayeli bir firma. Bu firma Fransız üreticiye başta İsrail ve Danimarka'da kullanılmak üzere yüklü miktarda alım garantisi verdi. Bu yüksek garantiye paralel, elektrikli araç dolum istasyonlarını da hazırladı. Bu istasyonlara giren araçlar bir sistem sayesinde boş aküyü, dolusuyla değiştiriyorlar.

Bunun yanı sıra Renault da pillerin ayrı satın alınabildiği ve değiştirilebildiği bir sistemi seçmiş durumda.

Mercedes ise pili aracın ayrılmaz bir parçası olarak görüyor ve dolum başta olmak üzere hiçbir şekilde aracın bütünlüğünü bozmuyor. Bu fiyat politikasında da böyle. Renault'da otomobil ayrı pil ayrı fiyatlanırken (Örneğin Fluence'da Fransa'da araç yaklaşık 21 bin Euro'ya satılırken, pil 79 Euro'ya kiralanıyor), Mercedes smart için herşey dahil (bakım, sigorta, pil vs.) aylık 700 Euro'luk bir teklif sunuyor.

Söz konusu duruma ilişkin bu verilerden sonra, sorduğum soruya geri dönersek, Alman mühendislerinden Renault'nun sistemini değerlendirmelerini istediğimde şu yanıtı aldım: "Biz Renault'nun ve BetterPlace'in sistemini çok uzun süre inceledik. Şunu söyleyebiliriz ki rakibimizin seçtiği yol güvenlik ve ekonomik açıdan kesinlikle sakıncalı."

Bu sakıncaları da kendi incelemeleri doğrultusunda açıklayan mühendisler özellikle pilin araçtan herhangi bir şekilde ayrılmasının (kontrollü bile olsa) güvenlik, aracın ve akünün ömrü için tehlike yarattığını belirtiyor.

Ekonomik açıdan da sakıncaları sıralayan mühendisler o kadar kesin konuşuyordu ki kendilerine "BetterPlace batar mı diyorsunuz?" sorusunu bile yönelttim. Yanıt, biraz politik olmak birlikte "evet"e çok yakındı.

"Söz konusu sakıncalar hakkındaki somut verileriniz var mı?" soruma ise "Daha fazla detaya inmeyelim ama biz Mercedes'in bu alandaki en yetkilileri olarak tüm birimlerimizle konuyu inceledik ve bu sonuca vardık. Bizim Mercedes olarak bu tip teknolojiler konusunda aldığımız kararların bugüne kadar ne kadar doğru olduğu ve mühendislik kapasitemiz de ortada" şeklinde içinde çok fazla tevazu barındırmayan bir cevap geldi.

Bu kadar iddialı demeçlerin ardından ufukta bir Alman-Fransız çekişmesi görünüyor gibi. Ama kimin haklı çıkacağını bize zaman gösterecek.

Bu arada ufak bir not daha ekleyelim, Almanlar ileride kimseye bağımlı kalmamak adına kendi araçları için akü üretimi yapacak kendi şirketlerini de kurmuş durumda. Bunu başardıkları anda tüm sektörde bir adım öne geçecekler. Zira, halihazırda kendi pilini kullanan başka hiçbir üretici bulunmuyor.

Bu çekişmenin ardından Resmi Gazete'de yer alan bir başka gelişmeye dikkatinizi çekmek istiyorum. Bir süredir başta Osman Boyner'in şirketi BD Otomotiv olmak üzere bir grup girişimci standart otomobil ve binek araçların, hibrid ve/veya elektrikliye dönüştürülebilmesine olanak tanıyan düzenlemeninin çıkması için çaba sarfediyordu. Bu düzenlemeye Renault ise güvenlik gerekçesiyle karşı çıkıyordu. Geçen hafta içinde açıklanan tanım  ile söz konusu tadilatların sadece ve sadece aracı üretenler tarafından yapılabileceği, imalatçıların ise sadece kendi araçlarını dönüştürebileceği karara bağlandı. Böylelikle yeni bir iş kolu ve tartışmalar henüz başlamadan son buldu.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hep bana… 18 Mart 2019
Baskınla olmaz 21 Ocak 2019
Rotası olmayan gemi 07 Ocak 2019
Umuda yolculuk 31 Aralık 2018
Otomobile soğan muamelesi 10 Aralık 2018
Feragat edilmiş 19 Kasım 2018
Nereye koşuyoruz… 12 Kasım 2018
Rica ederim yapmayın 05 Kasım 2018
Kurcalama arabayı 22 Ekim 2018
Çelik bile erir 08 Ekim 2018