Memduh Bey'in zeytin ağaçları
Şişecam Genel Müdürü Talat Orhon, "…yeşil zeytin üretiminde bir artış gözüküyor. Kavanoz tüketiminde etkisi olur mu? Planlama araştırsın" talimatı verdi.
Rıza Erdeğirmenci, Fransa'da üniversite bitirmiş, ülkeye dönerek aramıza katılmış iddialı bir genç. Onu da yanıma alarak Akhisar'a gittim. Geç vakit vardığımız Akhisar'da bizi eski konaktan bozma otele yönlendirdiler. En iyi otel olduğunu söylediler.
Otelin odalarını gördüğümüzde Rıza Erdeğirmenci'nin gözleri büyüdü; benzi sarardı. Çaresizdik,o gece orada konakladık.
Sabah Zeytinliova'ya gittik. Elle zeytin çekirdeği çıkarılan çok küçük atölyelerde yeşil zeytin üretimini inceledik. Üretim kapasiteleri hakkında bilgi aldık. Ürün arzındaki sorunların neler olduğunu öğrendik.
Yeşil zeytin üretiminde yörenin "domat" zeytinlerinin elverişli olduğu söylüyordu üreticiler. Aydın'ın Memecik zeytinlerinden gerekli verimin alınamadığını ileri sürüyorlardı.
Örnek zeytinlik görmek istedik. Çevredeki herkes, "Memduh Bey'in tarlasını görün!" diyordu.
Bizi Kale diye adlandırılan bir tepeye çıkardılar.Oradan Memduh Bey'in tarlasını seyrettik.
Yaklaşık yüz dönümlük büyük bir tarla. Gemlik tipi zeytin fideleri dikilmiş; yaklaşık on yaşına varmıştı. Dipten taçlandırılmış bol dallı zeytinler bir deniz gibi gözüküyordu.
Memduh Bey'in zeytinleri hafızama öyle kazılmış ki, birçok konferansta "işi bilerek yapma örneği" olarak insanlara anlatımı anımsıyorum.
Memduh Bey'in oğluyum
Akhisar'a toplantı için bir gün önce gittim. İl konuştuğumuz işletmeci Emin Demirci idi. Çekirdekten yetişme insan. Aynı zamanda ziraat mühendisi. Konuya hakim. Zeytin üretiminden hasadına, depolanmasından işlenmesine, pazarından, tüketim alışkanlığına kadar sorduğum sorulara yetkinlikle yanıtlar veriyor.
Bir ara, 1985 yılında Zeytinliova'ya geldiğimi, işleme atölyelerini gezdiğimi, o günden bugüne zeytin ağacı sayısının çok arttığını, zihnimde çok belirgin iz bırakan Memduh Bey'in zeytin ağaçlarıyla ilgili anılarımı sıraladım peş peşe.
"Memduh Bey benim babam" dedi
Ağaçları görmek istediğimi söyledim. Yağmur nedeniyle tarlaya girmenin güç olacağını söyledi.
Gece rüzgarlı idi; sabah da pırıl pırıl bir güneş vardı. Ben Memduh Bey'in zeytin ağaçlarını görmeden dönmek istemiyordum.
Aydın Aydar bizi jeeple götürdü; Emin Demirci bize katıldı..
Yirmi beş yıl öncesinde çevresi boş olan tarlasının görkemi kalmamıştı. Bütün ova,yamaçlar o zeytin ağacı denizine dönmüştü.
Memduh Bey'in ağaçları otuz beş yaşını aşmış, olgunlaşmıştı. Tarlanın ortasına açılan kuyudan damla sulama yapılıyordu.
Çok karmaşık duygularla, ama çeyrek yüzyıl önce hayran kaldığım bir "öncü girişimi" görmenin sevinci ile Akhisar'a döndüm.
Yerel liderlik önemli
Akhisar'ın bir "zeytincilik merkezi" olmasında "tütün üretiminin kısıtlanmasının" payı var. Zeytin fiyatlarındaki görece yüksekliğin alternatif tarımsal üretim olarak tercih edilmesinin payını da inkar edemeyiz. Örgütlü zeytin işletmeciliğinin gelişmesi, uluslararası pazarlara açılmanın da etkisini görmezden gelirsek, eksik değerlendirme yapmış oluruz. Ama bütün etkenler yanında, bir ziraat teknisyeni olan, oğlunu da ziraatçı olarak yetiştiren Memduh Demirci'nin payını da unutmayalım. Yerel liderlik budur. Kimisinin adını sanını her zaman biliriz; kimisi ise meçhul asker gibidir. Zeytinliova'daki Memduh Bey gibi.
Rıza Erdeğinmenci'ye telefon ettim. Oteli anımsattım; Memduh Bey'in zeytinlerini okşadığımı; bir öncü insanı anımsadığımı, orada bulunanlara da anımsattığımı anlattım. Çok mutlu oldu. Keşki bu geziyi yine birlikte yapmış olsaydık…