Medya için çıkış yolu gazeteci kıyımında değil, kaliteli gazeteci ve hab

Garbis KEŞİŞOĞLU
Garbis KEŞİŞOĞLU DÜNYA'DA MEDYA [email protected]

 

Bugünlerde Amerika ve Avustralya'da geleneksel yazılı basının geleceği üzerine tartışmalar yeniden alevlendi. Bunun ana nedeni de şu: 82 günlük gazete ve TV kanalının sahibi medya devi Gannett grubunun sancak gemisi, Amerika'nın en büyük gazetesi "USA Today"de geniş çaplı radikal değişikliklere gidiliyor. O kadar ki, dijital yayıncılık konusunda, rakibi "The Wall Street Journal"in gerisinde kalan gazetenin genel yayın müdürü, ani bir kararla değiştiriliyor.
Gazete artık, dijital yayıncılık konusunda çok deneyimli, 48 yaşındaki Davis Callaway'a teslim edilecek.
Market Watch finansal haberler sitesinin editörü olan Callaway, ilk iş olarak tüketiciye donuk haberlere ağırlık verip Gannett'in tüm TV ve mahalli haberler ünitelerini bir şemsiye altında toplayacak.
Böylelikle tüm Amerika'da Gannett grubu için çalışan 5 bin gazetecinin ürünleri aynı havuzda toplanacak ve USA Today geleneksel - dijital karması "hibrit" bir gazete haline gelecek.
Amerikan gazetelerinde dijital medyadaki gelişmeler karşısında yaşam savaşı verilirken, bir yandan da tasarrufa gidiliyor ve bu çerçevede ne yazık ki en kolay yola sapılıp sürekli olarak gazetecilerin işlerine son veriliyor. Borç içinde olan bazı gazeteler, konkordatoya giderek emeklilik kasalarındaki açıktan kurtulmak istiyor. Bu arada tabii, gazeteciler kıyıma uğrarken gazetelerin kalitesi de düşüyor... Ürkütücü bir ikilem!
Halen Gannett'in emeklilik kasasındaki açığı 942 milyon dolar, The New York Times'ın ki ise 522 milyon dolar civarında.. New York Times geçen yıl emeklilik kasasına 151 milyon dolar yatırmıştı.

Yazılı basın, üçlü yol ayırımında tercih yapacak
Bugüne kadar geleneksel yazılı basının iş programlarının ana hatları, okuyucu kitlesini genişletmek, yüksek fiyatlarla mümkün mertebe fazla ilan almak ve çok sayfalı bir gazeteyi, rakipsiz bir ortamda okuyucuya sunmak stratejisi üzerine kurulu idi.
Bu iş nesiller boyu devam etti ve gazete yayıncılarına büyük karlar sağladı.
Ne var ki, dijital devrimin 2005' de başlaması ile ilan gelirlerinde yüzde 50 oranında bir düşüş kaydedildi... Gelgelelim, geleneksel gazeteleri yayınlayanlar, doğrudan kendilerine yönelik bu tehdidi o yaşamsal aşamada sadece seyretti.
 
Yazılı basının geleceğine yönelik tartışmalar, halen üç alternatif üzerinde sürüyor:
 
1. Mevcudu revizyonla sürdürerek çıkış arayalım
Bugünkü iş planını aynen devam ettirmek ve mevcut imkanlar dahilinde azami gayret göstererek hayatta kalmayı denemek... Bu kategori için, yazılı basında hala istikbal gören, Amerika'nın en zengin yatırımcısı, önde gelen milyarder Warren Buffett'i örnek olarak gösterebiliriz. Gazete işinde gelecek gören Buffett, sahibi olduğu New York eyaletindeki "Buffalo News"e ilaveten, yaşadığı şehirde yayınlanan "Omaha World-Herald", Teksas eyaletinde "College Station" ve "Waco"daki gazeteleri de yatırım portföyüne dahil etti. Bununla da kalmayarak, güç durumda bulunan "Media General" grubunun elindeki 63 bölge gazetesini, borçsuz olarak çok ucuza satın alınca, Amerikan basınında günün adamı haline geldi. Kimsenin gazete sahibi olmayı düşünmediği bir dönemde, bu ihtiyar kurdun amacı neydi? Acaba neyin kokusunu almıştı? Warren Buffett, satın aldığı gazetelerin, kendi bölgelerinde çok tanınmış bir "marka" olmalarını ve arşivlerinin zenginliğini, satın alma kararlarına en önemli neden olarak gösterdi. Ayrıca bu gazeteler, az masrafla yayınlanıyordu ve bulundukları kentlerde reklam konusunda adeta tekel haline gelmişlerdi. Warren Buffett şu ipuçlarını da verdi: Daima küçük veya orta çaplı gazeteleri tercih ediyordu... Çok masraflı hale gelen büyük şehir gazetelerinden uzak duruyordu... Evet, elinde sihirli bir değnek yoktu ama halen de Amerika'da 1400 gazete yayınlanmaya devam ediyordu! Belli ki, önümüzdeki aylarda Amerikan basınında gözler Warren Buffett'in üzerinde olacak ve satın aldığı gazetelerde karlılık oranını arttırmak için neler yapacağı, iş dünyasında merakla izlenecek.
 
2. Battı balık yan gider, iyisi mi ben cebimi doldurayım
Bu ikinci alternatif, yazılı basının geleceği olmadığını peşinen kabul etmek ve ise sürebildiği kadar devam ederek, yatırım yapmadan karları cebe indirmek prensibine dayanıyor... Tabii, kasaya koyacak bir şey kalmadığında da gümm diye kepenkleri indirmek!..
Bu alternatife örnek olarak, 1895'te kurulan ve unlu " Vogue " mecmuasını da yayınlayan Newhouse grubunu gösterebiliriz. Newhouse'un yan kuruluşlarından " Advance " grubunun Amerika'nın 25 şehrinde mahalli gazeteleri bulunuyor. Bu grup üç yıl önce, Michigan eyaletindeki " Ann Arbor News " gazetesinin başkişini durdurmuş ve sadece haftada iki gün yayınlayacaklarını, diğer günler içinse web sitesinde büyük yatırıma gideceklerini belirtmişlerdi. Gazetecilerin önemli bir bölümünün işine son verilmesi, buna karşılık web sitesi için hiçbir yatırıma gidilmemesi nedeniyle, gazetenin yayınlandığı cumartesi ve pazar günlerinde tiraj gümbür gümbür düştü ve kalitenin de yerlerde sürünmesi üzerine koskoca gazete eriyip gitti, önemini kaybetti. Bu grup şimdi de, Amerika'nın güneyindeki New Orleans'in eski gazetesi "New Orleans Times - Picayune"un haftada üç gün yayınlanacağını ve haber servislerindeki elemanların işten çıkarılacağını duyurdu.
Ne hazin: Böylelikle, Amerika'nın önemli bir şehri olan New Orleans ile yakınındaki Alabama
eyaletinin bazı bölgeleri artık bir günlük gazeteden mahrum kalacak. Bunun yanında, yazı işleri kadrosunun yarısı isten çıkabildiği için, artık web sitesi için dahi kaliteli haber üretmek mümkün olamayacak ve örneğin okuyuculardan gelen Tweet'ler kontrol bile edilmeden gazetede yer bulabilecek... Eh, sonuç malum!
Advance grubu, geleneksel gazetecilikteki güzel günlerin artık çok gerilerde kaldığını, bunun canlandırılmasının mümkün olmadığını savunuyor. Bu grubun amacı çok açık; yatırım yapmadan ne kadar kar elde edilirse bu da bir kazanım olarak görülecek ve o süreçte yatırım rizikosundan uzak durmanın keyfi çıkarılacak... Ama ülke ve okuyucular gazetesiz kalıyormuş, ne gam!

3. Yazılı basın bitti, yol yakınken biz digitale bakalım
Bu üçüncü alternatif, mevcut şartlar altında en başarılı yönetimin bile geleneksel gazeteyi yaşatamayacağını kabul etmek, ama geri çekilme yerine yatırımların tümünü dijital alana yönlendirerek geleceğe hazırlıklı olmak ana fikrine dayanıyor...
Bu alternatif için en güzel örnek olarak, uluslararası basının taçsız kralı Rupert Murdoch'ı gösterebiliriz. Murdoch bir süre önce, gazeteleri News Corp.'un bünyesinden ayırarak ayrı bir firma haline getirmeyi kabul etti. Yeni şirketin ismi henüz belli değil. Amerika, İngiltere ve Avustralya'daki gazetelerin sorunları var, davalar hala devam ediyor. İngiltere ve Avustralya'daki Murdoch gazetelerinin tiraj ve ilan gelirlerinde düşme görülüyor. Buna rağmen Murdoch umutsuz değil. Amerika'daki " sancak gemisi "The Wall Street Journal" ile Londra'daki "The Sun"ın başarıları sayesinde, yeni jenerasyon "hibrit" gazete modelini tüm ürünlerine monte etmeye çalışacak. Murdoch yeni şirketi borçsuz hale getirirken, ayrıca 2 milyar dolar civarında bir ek işletme sermayesi katkısında bulunacak. 81 yaşındaki Murdoch'a göre, dünyadaki en önemli emtia, "haber"dir. Haber olmadan hiçbir şey olmaz...
Murdoch sadece Avustralya'daki televizyon kanalları FOX Sports ile FOXTEL'i de gazete firmasına katmak istiyor. Bu maksatla, Fairfax grubunun elinde bulunan hisseleri de satın alarak, bu paralı
iki kanalın kontrolünü ele geçirmek istiyor. Murdoch'a göre, Avustralya'daki yeniden yapılanmada işten çıkarılmalar olacaksa da, kalitenin zarar görmemesi için kısa bir sure içinde tekrar ise almalar beklenebilir. Aslında Murdoch, yeni gazete şirketinin sübvanse edilmeden ayakta kalıp kalamayacağını görmek istiyor.
Diğer taraftan Avustralya pazarında zaten bir şeyler yapılması gerekiyor. Murdoch'un rakibi ve ülkenin en büyük medya grubu, Sydney' deki "The Sydney Morning Herald" ile Melburn'daki "The Melbourne Age"i yayınlayan Fairfax grubu, 'okuyucuların alışkanlıkları değişti, tirajlar ve ilan gelirleri düşmeye devam ediyor' diyerek önemli kararlar aldı. Grubun iki modern matbaası kapatıldı, digitale hazırlık olmak üzere yazı işlerinin beşte biri kapıya konsun bile! Digital yayıncılık konusunda çok geç kalan bu grup, şimdi web sitelerine de "ödeme duvarları" koydu. Ama görünen o ki, Fairfax sadece web sitelerinin geliri ile ayakta kalamayacak ve uzun zaman yatırım yapmamasının bedelini ödeyecek. Nitekim Murdoch şimdiden, Fairfax'in elindeki iki önemli gazeteyi de grubuna katmanın hazırlıklarını yapıyor.
 
İğneyi kendimize, çuvaldızı başkasına!
Simdi gelelim kıssadan hisse çıkarmaya... Amerika ve Avustralya'daki büyük gazetelerin durumunu ele aldığımızda, başarısızlık tablosunda su ana nedenlerin öne çıktığını görüyoruz. Yanlış tasarruf tedbirleri... Gazetecilerin ikinci plana atılarak kalitenin düşürülmesi... Ve nihayet geleceği okuyamamak yani dijital ortam için zamanında ve yeterli yatırım yapmamak.
Ortamda tartışılamayacak bir hakikat var: Medyanın temel unsuru gazetecilerdir. İster geleneksel ister hibrit, ister sadece web sitesi olsun, ana yatırımın kaliteli gazetecilere ve habere yapılması gerekir. Bir örnek olarak altını ısrarla çizelim ki, bugün Amerika'da The Wall Street Journal'in yazarlarının özel hayatlarını, eşlerinin kim olduğunu, nerelerde ne yiyip içtiklerini okuyucu bilemez ve bilmek de istemez.
Bugünün tüketicisi, ben merkezci kişisel birtakım fanteziler yerine güvenilir, iyi araştırılmış haber ve yorum okumak arzusunda... Yazılı medyanın gerçek çıkışı da burada, Murdoch 81 yaşında bunun farkında olduğu için, mücadeleye yılmadan devam ediyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar