Meclisi nasıl bilirsiniz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu, milletvekili genel seçimini normal tarihinden yaklaşık iki ay öne çekerek tatile girdi ve bir yasama dönemini daha geride bıraktı. Siyaset, 12 Haziran 2011 Pazar gününe endekslenirken, iktidar ve muhalefet liderleri çalışmalarını ülke sathına, milletvekilleri de seçim bölgelerine kaydırdılar.
Liderleri tarafından aday listelerine alınan milletvekilleri seçim bölgelerine tekrar dönme şansını yakalayabildiler. Kendilerini " kıymetim bilinmedi" hüznüne kaptıran eski milletvekillerine ise hayatlarını bundan böyle, aktif siyasette iken arada bir lâfını edip asla dönmedikleri, "sine-i millette" sürdürmek kaldı!
13 Haziran sabahı nasıl bir milletvekili tablosu ile uyanacağımızı, bazı kestirimlerde bulunabilsek de, henüz bilmiyoruz. Ama, 23'üncü Dönem TBMM'de iktidar ve muhalefet partilerinin çatısı altında görev yapmış kaç milletvekilinin o tarihte "eski" sıfatını alacağını biliyoruz. AKP'de 187, CHP'de 64, MHP'de 27, BDP'de ise 9 isim, 24'üncü Dönem TBMM'de olmayacaklar.
Kendilerinden memnunlar
Sona eren her yasama dönemi aynı zamanda TBMM'nin "kurumsal varlığını" değerlendirme fırsatıdır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 7'inci maddesine göre, başka hiç kimseye, kuruma veya güce "devredilemez" yasama yetkisini Türk Milleti adına kullanan TBMM'nin "siyasi karnesi" Türk Milleti için de siyaset kurumu için de, partiler için de önemlidir.
Meclis başkanları yasama yılları ve dönemleri sona erdiğinde bir "sayısal karne" çıkarırlar. Ama, bu "karne" tek başına yasama organının verimliliğini ölçmeye yetmez. Esas verimlilik ölçütleri yasama faaliyetinin kalitesi, niteliği, kapsadığı alanlar, doğurduğu olumlu veya olumsuz sonuçlar olmalı ki, milletvekillerinin milletin kendilerine sağladığı yetkileri, maddi ve manevi imkânları nasıl kullandıkları bilinebilsin.
23'üncü Dönem TBMM'de yer alan partilerin grup yetkililerine bakılırsa, iktidar ve muhalefet kanatları ve tabii milletvekilleri, kendilerinden memnunlar. İhtisas komisyonları ve genel kurul düzeyinde çok çalıştıklarını, yasama görevlerini lâyıkıyla yerine getirdiklerini düşünüyorlar.
Eleştiriler yok mu? Elbet var. Muhalefet iktidarın yasama kalitesini düşürdüğünü iddia ediyor. İktidarın bu konuda "özeleştiride" bulunması ise haliyle söz konusu değil.
İş dünyasının yasama gündemi
İş dünyası da TBMM'nin özellikle son yasama yılında gösterdiği "çalışkanlıktan" memnun kalmış görünüyor.Özellikle Türk Ticaret, Türk Borçlar Kanunları ile Bazı Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun kimilerince iş dünyası için büyük fırsat veya "dönüm noktası" olarak değerlendiriliyor.
İş dünyasının ortak sayılabilecek siyasi istekleri arasında yeni bir anayasa, yeni bir siyasi partiler kanunu ve yeni bir seçim kanunu dikkati çekiyor. Ekonomide ise daha çok hükümet icraatına dayalı ve çoğu bilinen talepler var: Mikro reformlar, daha etkin teşvik politikaları, vergi sisteminin düzeltilmesi, KOBİ'lere nitelikli destekler, istihdam hedefli düzenlemeler v.s.
Yasama konusundaki tavrı "iyi ama yetmez" şeklinde özetlenebilecek iş dünyası da 23'üncü dönemden memnun, ama 24'üncü dönemden daha fazlasını bekliyor. Ancak, beklentilerinin hemen hemen tamamı TBMM'nin iradesinden çok, öncelikle 12 Haziran'dan sonra işbaşı edecek iktidarın kuracağı 63'üncü Hükümetin iradesine ve gündemine bağlı. Talepler için doğru adres orası.