Meclis gündemine hâkim mi?
Teoride, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine hâkimdir. İhtisas komisyonlarında ve genel kuruldaki yasama faaliyetlerini özgürce planlar, takvimlendirir.
Pratikte ise, anayasal 'kuvvetler ayrılığı' ilkesine göre, yasamaya müdahale etmemesi gereken yürütme erki; yani hükümet, hele de tek parti çoğunluğuna yaslanıyorsa, meclisin gündemini istediği gibi şekillendirebilir, yönlendirebilir.
Ancak, tek parti çoğunluğu bu konuda önemli etken olmakla birlikte, koalisyonlarda da durum pek farklı değildir. AKP iktidarından önce DSP-MHP-ANAP ortak hükümeti döneminde meclisin gündemini üç liderin yönettiği hatırlanmalı.
21. Dönem TBMM'si 2001 ekonomik krizi şartlarında '15 günde 15 kanunu' IMF ile Dünya Bankası'nın Devlet Bakanı Kemal Derviş üzerinden bastırması; koalisyonun üç lideri, Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz'ın gündemi bu yönde belirlemeleriyle çıkarmıştı.
Borçlar ile TTK
Yıllardır gündemde bulunan ve uzun bir hazırlık sürecinden sonra TBMM'ye kadar gelen iki kanun tasarısında durum, yukarıdakinden farklı. Meclis, bu tasarılarda aslında gündemine hâkimdi. Hükümetin geciktirici bir müdahalesi görülmemişti. En azından böyle bir iddia seslendirilmemişti.
Ve, bin 535 maddeli Türk Ticaret Kanunu ile 650 maddeli Türk Borçlar Kanunu Tasarıları, sakin bir yasama sürecinde komisyonlardan geçmiş; genel kurula inmiş, görüşülmelerine başlanmıştı.
Buraya kadar iktidar ile muhalefet arasında tasarılara ilişkin olgunlaştırıcı tartışmaların dışında bir sorun da çıkmamıştı. Fakat, ne olmuşsa olmuş, tasarıların genel kuruldaki müzakereleri birden kesilivermişti. Hem de, doyurucu bir sebep veya gerekçe gösterilmeden.
Unutulmuşlardı!
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TİSK Başkanı Tuğrul Kutadgobilik, MÜSİAD Başkanı Başkanı Ömer Vardan ile TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Cansel Başaran Symes geçen hafta Başbakan Tayip Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal ve MHP lideri Devlet Bahçeli'yi ziyaret
Şayet, iş dünyası temsilcileri uyarıda bulunmasalardı, TBMM Genel Kurulunda artık unutulmaya terk edilen bu iki temel kanun tasarısını âdeta kimse hatırlamayacaktı. Nasıl hatırlanabilirdi ki?
Türk Ticaret Kanunu Tasarısının müzakereleri geçen yasama yılında başlamış, yarıda kalmıştı. Üstelik meclis ve ülke gündeminin üzerinden en az iki 'katman' geçmişti.
Türk Borçlar Kanunu Tasarısı da aynı akıbetten kurtulamadı. Genel Kurul, bu yasama yılında konuşmaya başladığı Borçlar'ı da yarıda bıraktı ve bıraktığı andan itibaren meclis ve ülke gündemi belki on defa değişti!
Bu bir tarafa, her iki tasarı bu kez AKP iktidarının birinci öncelikli gündem maddesi olarak Türkiye'nin önüne koyduğu anayasa değişikliği paketinin altında kaldı, ki bu yasama yılının sonuna kadar oradan çıkması mümkün değil gibi…
Geride iki tasarı daha var: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Ticari Sır, Banka Sırrı ve Müşteri Sırrı Hakkında Kanun Tasarıları. İlki genel kurul gündeminde, ikincisi TBMM Adalet Komisyonunun dolabında; sır gibi saklanıyor! İş dünyası bu yıl için ümitlenmesin!