Meclis Başkanı Çiçek’in önemli ve doğru tavsiyesi
Başbakan ve muhalefet liderlerinin Salı günkü Meclis Grup toplantı odalarına parti militanlarını doldurarak yaptıkları konuşmaların “bol alkışlı” olduğu kadar, “toplumda gerginliği artırıcı” olduğunu, “ötekileşmelere yol açtığını” bu nedenle bu toplantıların yapısının değişmesi gerektiğini defalarca yazdım. Bu toplantılarda liderlerin sorunları ele alıp çözüm önerilerini topluma açıklıkla ifade ederek yapıcı olmaları gerektiğinin altını da çizdim. Ayrıca, bu grup toplantılarının sadece liderlerin konuştuğu toplantılar olarak sınırlı kalmamasını milletvekillerinin de görüş açıklayacağı toplantılar olmasını, parti içindeki farklı görüşlerin dile getirilriği katılımcı toplantılar olması gerektiğini de belirtmiştim.
Doğaldır ki bu benim kendi adıma tek başıma vardığım bir sonuç değildi. Anadolu gezilerinde iş dünyası tamsilcilerinden de bu konuda birçok kez benzer değerlendirmeler dinlemiştim...
Meclis Başkanı Cemil Çiçek bu konudaki olumsuzluğu zaman zaman dile getirdi. İktidar ve muhalefet milletvekili dostlarımdan da özel sohbetlerde bukonuda yakınmalar dinledim.
Ama yeni dönem Meclis açılışı öncesi Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in Hürriyet Gazeitesine verdiği söyleşideki açıklaması, “Salı fobisi” değerlendirmesi “Demokratikleşme Paketinin” açıklandığı, “Anayasa tartışmalarının” sürdüğü bu dönemdeki önerileri toplumun bu dönemdeki ihtiyacına uygun, “toplumda gerginliği “ ve “çatışma kültürünü” azaltacak, “diyeloğu” artırmaya imkan yaratacak bir açıklamadır.
Cemil Çiçek önerisini nasıl dile getiriyor. Hürriyet’teki söyleşisinden aktaralım:
“ Meclis itibar sıralamasında ilk üç sırada yer almıyor. Bu hepimizi üzmeli.(....) Grup toplantılarının asli unsuru milletvekilleridir. Başkaları burada olmamalı. Grupları bir kez daha uyaracağım. Salı günleri 4 parti, daracık bir zaman diliminde, daracık bir mekanda, 10 binin üzerinde adamla burada oluyorlar. Arka arkaya, çok da hararetli suçlamalar yapılıyor.Grup toplantılarında şarj olan seçmen, dışarı çıktığında suçlanan partinin seçmeniyle karşı karşıya kalıyor. Sloganlar atılıyor, küfürleşmeler oluyor.Herkesin taraftarı, kardeşi, aşeretine mensup insanlar var. Ertesi gün milletvekilleri birbirleriyle tartışmaya başlıyor. 12 bin 500 kişinin geldiği zamanlar oldu. Verecek giriş kartı kalmadı. Bazen Meclis Toprak Mahsulleri Ofisi’nin silo kuyruklarına benziyor. (...) Bu tablo böyle devam ederse, 4 yıl sonunda birbirimizin elini sıkman, tanışmadan ayrıldığımız arkadaşlar olacak. Çünkü bu ortam kaynaşmaya imkan vermiyor.”
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek’nin bu yakınmalarına hem iktidarın hem muhalefetin kulak verip, Salı Grup toplantılarının bugünkü yapısına, çatışmaya ve ayrışmalara yol açan olumsuzluğuna son verecek çabayı göstermeleri gerekir.
Demokratikleşme yolunda adımlar atılırken, “çatışma değil, uzlaşmayı” sağlayacak bu girişimin öremli olacağını düşünüyorum.
Parti liderlerinin fanatik olmayan milletvekilleri ve seçmenlerine sorduklarında, onların da bu sonuce varacaklarını düşünüyorum...