MB'nin “enflasyon” hedefi üzerine…

Nevzat SAYGILIOĞLU
Nevzat SAYGILIOĞLU EKO ANKARA [email protected]

Türkiye’nin yaşadığı yoğun siyaset gündemi ve muhtemelen bir süre daha yaşayacağı yoğun siyaset anaforu içerisinde biz yine kronik bir sorunu irdelemeye devam edelim. 

Merkez Bankası’nın “enfl asyon hedefi” ile ilgili yalpalamalarını ve açmazlarını irdelemeye çalışalım. Yani Merkez Bankası’nın enfl asyon sınavında, elinin ne kadar güçlü ve ne kadar da zayıf olduğu konusunu ele alalım. 

Bilindiği üzere; “enflasyon hedefl emesi”, merkez bankasının devlet ile veya tek başına öngörülen orta veya uzun bir zaman kesiti içerisinde belli bir enfl asyon oranını veya enflasyon aralığını hedeflemesidir. 
Enflasyon hedefl emesinin temel amacı, fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmektir. Çağdaş merkez bankacılığının temel işlevi ekonomide orta ve uzun vadede fiyat artışlarını önlemektir. Yani enfl asyonsuz, defl asyonsuz ve stagfl asyonsuz bir ekonomik ortam oluşturmaktır. 

Merkez bankalarına bu rol veriliyorsa veya verilecekse bağımsız kılınmaları, yani merkez bankası yönetiminin kararlarını bağımsız vermesi gerekir. Bu tanım, merkez bankalarının hukuki, ekonomik ve politik açıdan bağımsızlığı anlamına gelir. 

Hukuki bağımsızlık, merkez bankasının kuruluş ve işleyiş mekanizmasının çok net bir şekilde yasal statüye bağlanması demektir. Nitekim TCMB, Nisan 2011 yılında kabul edilen 1211 sayılı Kanun ile hukuki bağımsızlık statüsünü elde etmiştir. Bu kanun ile Merkez Bankası’na, fiyat istikrarını sağlamak adına gerekli araçların seçimi ve uygulaması için tam yetki vermiştir. 

Ekonomik bağımsızlık, Merkez Bankası’nın mali anlamda özerkliği ve kendi gelir ve giderlerini belirleme imkanına sahip olması anlamındadır. Bu bakımdan da TCMB’nin herhangi bir ihtiyacı veya sorunu yoktur. 
Politik bağımsızlık ise, Merkez Bankası’nın kendi politika tercihlerini hükümetin dışında yapabilmesi yetkisidir. Yani, hükümetin baskısı olmadan kendi kararlarını vererek politika araçlarını seçmesi ve uygulamasıdır. 

İşte sorun da bu noktada ortaya çıkmaktadır. Öyle ki; Merkez Bankası Başkan ve yönetimleri de hükümetler tarafından seçildiği halde uygulamada sıkıntılar olmaktadır. Bunun da nedeni enflasyon hedefl emesi ile ilgili temel stratejik koşulların sağlanmamasıdır. Bu çerçevede; düşük bir enfl asyon düzeyinin, işlevsel bir döviz piyasasının, finans piyasalarının derinliğinin, mutlak bir mali disiplin anlayışının varlığı şarttır. 

Kaldı ki; gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler bakımından da enfl asyon hedefi uygulamasının farklılıkları vardır. Türkiye gibi henüz gelişmesini tamamlamamış ülkelerde bu sıkıntılar daha çok kendini gösterir.

Enflasyon hedeflemesi için; 
• Hem hükümet ve hem de Merkez Bankası yönetimi için fiyat istikrarı tek ve açık hedef olmalıdır, 
• Özellikle hükümetin diğer makro politikaları ile tutarlı olmalı, özellikle maliye politikası enflasyon hedefini desteklemelidir, 
• Politika araçlarının seçimi ve zamanlaması doğru yapılmalıdır, 
• Enflasyon ile ilgili nokta tahmin yerine bant tahmini kullanılmalıdır, 
• Politika uygulamalarında gerekli esneklik korunmalıdır, 
• Şeffaflık ve hesap verebilirlik adına düzenli ve ciddi raporlamalar olmalıdır. 

Her şeyden önce yukarıda belirtilen stratejik koşullar henüz sağlanmış değildir. Uzun yıllardan beri “sıcak para politikası” benimsenerek düşük kur ve yüksek faiz politikaları benimsenen Türkiye’de gerçek anlamda enflasyon hedefl emesi yapılamıyor. Buna bağlı olarak yaşanan kronik cari açık problemi karşısında, hükümet ile Merkez Bankası’nın politika öncelikleri değişebiliyor. 
Örneğin; Hükümet veya en azından hükümetin bir kanadı enfl asyonu ıskalayan ve büyüme ve istihdama yüklenen bir politika benimseyince ya da döviz kurlarında ciddi oynaklıklar yaşanınca enfl asyon hedefl eri tutturulamıyor. Bu noktada da kamuoyuna da yansıyan Hükümet- Merkez Bankası çatışması yaşanıyor. 

Açıkçası; makroekonomik politikaların çerçevesinin tam olarak belirlenemediği, yapısal sorunların çözülemediği, faiz-kur sarmalının aşılamadığı, dolayısıyla enflasyonu kalıcı bir şekilde önleyici stratejik koşulların sağlanamadığı ortamda bu çatışmalar kaçınılmaz oluyor. Merkez Bankası da her defasında enfl asyon bandını değiştirmek zorunda kalıyor. Bu durumun iç ve dış ekonomik çevrelerde yarattığı sonuçlar da malum!...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar