MB kararı dolara fren yaptı, ama gözler yeni adımlara çevrildi
Merkez Bankası'nın, PPK’yı olağanüstü toplayarak, faiz artırmasının iş dünyası tarafından değerlendirmesi, bir dönemin “Yetmez ama evet” sloganını akla getirmiş gibi. Şimdi yeni ve farklı adımlar gerektiği belirtiliyor.
Merkez Bankası (MB), 7 Haziran toplantısını beklemeden olağanüstü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, geç likidite penceresi faizini 300 bez puan artırarak, 16.5’e çıkartmasının ardından, 4.90’ın üzerine çıkan dolar, önceki akşam 4.55’e kadar geriledi. Dün sabahtan itibaren yeniden yükselişe geçerek öğle saatlerinde 4.69 seviyesine çıktı. Önlemlerin yeni adımlarla sürdürülmesi gerektiğini ortaya koyan bir tablo ortaya çıkmış oldu.
Merkez'in kararını değerlendiren TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, geç kaldığını vurguladığı bu adımın bir nebze rahatlık sağladığını, “önemli olanın bundan sonraki süreçte atılacak adımlar” olduğunu belirtti.
Bilecik, önümüzdeki dönemde kararlılıkla hareket edilmesini isteyerek, zaman kaybetmeden reformlara hız verilmesi gerektiğini açıkladı. Ekonomi yönetiminin ahenk içinde politika uygularken, kalıcı başarı için akılcı politikalara ihtiyaç olduğunun altını çizdi. “Hukuk devleti her şeyin üzerinde olmalıdır. Kuvvetler ayrılığı çağdaş bir devletin olmazsa olmazıdır” gibi önemli uyarılarını dile getirdi. Ucuz ve bol para ile büyüme döneminin sona erdiğini belirterek, ekonomide mucizeler değil, gerçeklerin olduğunu ifade eden Bilecik, bu nedenle bir an önce ekonomide güveni yeniden tesis edecek kararların alınması önerisinde bulundu.
MB'nin, PPK kararının açıklamasında, “Fiyat istikrarının temel amaç doğrultusunda eldeki bütün araçları kullanmaya devam edilecektir. Enflasyon görünümünde baz etkisi ve geçici faktörlerden bağımsız bir iyileşme ve hedeflere uyum sağlayana kadar para politikalarındaki sıkı duruş sürecektir" cümlesine ne anlam verdiğini sorduğum bir analist, “Ben bunu 7 Haziran’da yeni bir faiz artışı daha olacak diye okuyorum. Duruma göre 100 baz puanla 300 baz puanlık bir artış beklenebilir” diye değerlendirdi.
Merkez'in faiz artışının ardından piyasalarda yeni adımların beklendiği yorumları yapılıyor. Bunlardan önemlilerinden birisi, Güngör ağabeyin gündeme getirdiği “Doların getirisinden daha yüksek faizli kısa vadeli 6 aylık Hazine tahvili çıkarılması” önerisi. Güngör ağabey, bunun daha önce de uygulandığını, getirisinin yıllık banka mevduat faizlerinin çok üstünde olabileceğini ve dolara yönelen vatandaşların böylece TL’de kalmalarının sağlanarak, döviz fiyatı artışına fren getirebileceğini belirtiyor.
İş dünyasınca önerilen bir diğer konu da güven açısından dış ilişkilerde, yeni bir diyaloğun başlatılması. Bunun için dışarıdan gelen eleştirileri elin tersiyle itmek yerine, onlara değer verip çatışmacı değil, uzlaşmacı bir diyalog içine girmek. Bunun çok faydalı olacağını öne sürüyorlar.
Gördüğüm kadarıyla MB'nin 300 baz puanlık faiz artırması, doların yükselişini frenleyen bir adım olarak değerlendiriliyor. Ama bunu yeni adımların takip etmesi gerektiği ortaya konulurken, yeni dönemde ülkemiz için güvenilir yeni bir hikayeye ihtiyaç olduğu özlemi ortaya konuluyor. Güvenli, demokrasisini ve hukukun üstünlüğünü geliştiren reformist yeni bir politikanın ortaya konulmasıyla, bunun sağlanabileceğini ifade ediyorlar. Merkez'in faiz artırarak doların yükselişini frenlemesinin ardından gelen değerlendirmeler ve sohbetlerimin özetinde yer alan konular bunlar oldu. Sizinle, gördüğüm manzarayı paylaşmak istedim.